Die Krise verhilft Spaniens Konservativen zur Macht
18 Kasım 2011
İspanya’da yılın üçüncü çeğreğinde ekonomi yerinde sayıyor. İşsizlik oranı yüzde 22'ye tırmanmış durumda ve bunun yüzde 45'den fazlasını gençler oluşturuyor. Ülkede hane başına düşen gelir de 2010 yılına kıyasla yüzde 4,4 oranında düştü. Ülke ekonomisi yeni bir resesyon tehlikesi ile karşı karşıya.
İspanyol halkı artık iktidar değişikliği istiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre, muhalefetteki muhafazakar Halk Partisi (PP) seçimden zaferle çıkacak. Seçmen, muhafazakarların, 1996 - 2004 yılları arasında olduğu gibi Halk Partisi iktidarında ekonomik büyümenin yeniden sağlanmasını umut ediyor. İktidardaki Sosyalist Parti’nin ise ağır bir hezimete uğrayacağı tahmin ediliyor.
Halk Partisi'nin "bilinmezleri"
Seçimden zaferle çıkacağına güvenen muhafazakar Halk Partisi’nin başbakan adayı Mariano Rajoy ise seçim kampanyası boyunca ekonomik programına ilişkin fazla birşey söylemedi. Sadece öncelikli hedefinin istihdamın artırılması olduğunu vurguladı. Ancak Rajoy bunu nasıl yapacağını anlatmadı. Halk Partisi adayı, sosyal kesintilere gitmeden ülkenin mali durumunu düzelteceğini de söylüyor, ama nasıl bir tasarruf politikası izleyeceği konusunda suskun. Halk Partisi seçim kampanyası sorumlusu Baudillo Tomé daha çok genel açıklamalar yapıyor:
“AB'li ortaklarımızla yaptığımız malî antlaşmaları yerine getirebilmek için bir tasarruf politikası belirlemeliyiz. Bütçeyi düzenlemeli ama aynı zamanda da bunu malî politikalarla tamamlamalı, yatırımı ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeliyiz.”
Partiler "önce tasarruf" diyor
İktidardaki sosyalistlerin vaatleri de aslında farklı değil. Sosyalist İşçi Partisi milletvekili adayı Pedro Sanchez:
“Öncelikle tasarrufa gitmeliyiz. Ardından işletmeleri krizden kurtarmak için daha fazla devlet yatırımına ihtiyacımız var. Ve şüphesiz Avrupa genelinde ortak bir ekonomi politikasına ihtiyacımız bulunuyor.”
Piyasaların İspanya’daki seçim sonucuna nasıl tepki vereceği de merak konusu. Yunanistan ve İtalya’daki son iktidar değişiklikleri piyasaların rahatlamasını henüz sağlamadı. Ayrıca İspanya'nın bütçesindeki yüzde 6’lık açığı kısa sürede kapatması da oldukça zor görünüyor. İşte tüm bunlarla birlikte kritik bir soru ortaya çıkıyor: İspanya’da pazar günü seçilecek yeni hükümet, ekonomi politikasında özgür davranabilecek mi yoksa piyasalara boyun eğip Brüksel ve Berlin’in vesayeti altına girmek durumunda mı kalacak? Siyasi gözlemciler ikinci olasılığı daha güçlü olarak görüyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Vinagre, Emili / Çeviri: Çelik Akpınar
Editör: Hülya Köylü