İran'ın nükleer enerjiye gerçekten ihtiyacı var mı?
20 Şubat 2006İran, artan enerji ihtiyacını uzun vadede karşılayabilmek için nükleer güçten yararlanmak zorunda olduğunu öne sürüyor. Batılı ülkere ve İsrail ise bu gerekçeyi şüpheyle karşılıyor. Dünyanın en büyük ikinci doğalgaz rezervlerine sahip olan İran, aynı zamanda ham petrol rezervi bakımından da dördüncü sırada yer alıyor. Böylesi doğal kaynaklara sahip bir ülkenin nükleer enerjiye ihtiyacı olamayacağı ileri sürülüyor ve Tahran’ın tek amacının, kısa sürede nükleer silah geliştirebilecek teknolojik birikime ulaşmak olduğunu savunuluyor.
İran’ın nihai amacını kestirmek elbette zor. Ancak ekonomik açıdan bakıldığında gerçekten de alternatif enerji kaynaklarına yönelmek istemesinin bazı haklı gerekçeleri var. Petrol ve doğalgaz ihracatı, ülkenin en önemli gelir kalemi durumunda. 70 milyonluk İran’ın gelişmini devam ettirebilmesi için bu gelire fazlasıyla ihtiyacı var. Mali girdilerin uzun vadede devamlılığını temin edebilmek içinse doğal kaynakların tasarruflu kullanılması gerekiyor. Bunun da yolu yurtiçindeki petrol ve doğal gaz tüketimini asgariye indirmekten geçiyor.
Rafineri kapasitesi sınırlı
Ancak gelişmekte olan bir ülkenin enerji ihtiyacının artacağı bir gerçek. İran’ın, ham petrolü işleyecek rafineri kapasitesi oldukça sınırlı. Bu nedenle de yüklü miktarda benzin ithal ediyor. Ülkede benzine olan talebin giderek artması, alternatif enerji kaynağı arayışlarının daha da hızlandırılmasına yol açıyor. Bu nedenle de İran’ın, tıpkı Hindistan, Çin hatta Almanya’daki bazı siyasi çevrelerin doğruluğuna inandığı yola başvurması sürpriz olmasa gerek.
Nükleer enerji, petrol ve doğalgaza iyi bir alternatif teşkil edebilir. Elbette Tahran’da otobüs ya da otomobiller nükleer enerjiyle çalışmayacak. Ancak nükleer enerjinin, elektrik enerjisi elde edilmesinde ya da sanayi kuruluşlarında kullanılması suretiyle, yurtiçindeki petrol ve doğal gaz tüketimini önemli oranda azaltmak mümkün. Böylece iç pazara ayrılan kaynaklar da ihracata yönlendirilebilir.
Tepedeki politikacıların ceplerini doldurma olasılıklarını bir yana bırakacak olursak, ülkenin daha da hızlı kalkınmasına yardımcı olabilir. Tabii nükleer faaliyetlerin, gerçekten de alternatif enerji kaynakları üretiminde kullanılması şartıyla…