İnternette aşk çağı
10 Mart 2011İnternetteki çöpçatanlık sitelerinin sayısı her geçen gün artıyor. “Partnersuche”, “Elitepartner”, “Datingcafe” ya da “Parship” adlı sitelere ilgi büyük. Sayısız çöpçatanlık sitesi, bir hayat arkadaşı ya da sevgili arayanlara yardımcı olmaya çalışıyor. Bu iş aslında son zamanlarda bir endüstri haline geldi. Çöpçatanlık sitelerine üye olan milyonlarca kişi, yılda 250 euroya varabilen aidatları ödemeyi göze alıyor. Alman etnolog Julia Dombrowski, “İnternette aşk arayışı – İnternette çöpçatanlığın etnografisi“ adını taşıyan kitabı için, internette partner arayan yaklaşık 100 kişinin davranışlarını gözlemledi. Dombrowski, bu araştırmasıyla, aşk ideallerinin internette çöpçatanlık çağında nasıl bir dönüşüm geçirdiğini öğrenmek istedi.
Önce profilinizi hazırlayın!
Bilgisayarın aradığınız kişiyi bulabilmesi için, öncelikle doğal olarak kim için arama yaptığını bilmesi gerekiyor. Julia Dombrowski, çok fazla ayrıntı vermeden internette kendisi için bir profil hazırladı. Cinsiyeti: Kadın. Boyu: 1.75 m. Saç rengi: Kızıl. Mesleği: Etnolog. Dombrowski, işte bu kısa verilerlerle internette aşk peşinde koşan erkekleri tavladı. Dombrowski’nin gerçek amacı ise bir sevgili bulmak değildi. Şu ana kadar etnologlarca göz ardı edilen bir konuyu, internette çöpçatanlık konusunu araştırmak amacıyla bu işe girişti.
Hamburglu bilim kadını, kısa sürede yaklaşık 100 erkek, hatta kadınlarla iletişime geçti. Temel olarak yanıt aradığı soru ise şuydu: "İnternette partner ararken, insanların dileklerini, beklentilerini ve hedeflerini, kültürel beklentilerle nasıl bağdaştırdıklarına bakmak istemem çıkış noktasıydı. Yani örneğin şundan bahsediyorum. Şöyle bir kültürel beklenti var: ‘Aşk ve tesadüfler bir şekilde birbirine bağlı.' Ancak biri ya da birileri ‘Ama bu bende işe yaramıyor' diyor. Ve ben de bu insanların bu konuyla nasıl başa çıktıklarına baktım. Örneğin yaptıklarından utanıyorlar mı? Mesela ‘Ben sosyal ya da duygusal açıdan bir ilişkiye başlayacak ya da birini bulacak kapasitede' değilim diyen biri de ortaya çıkabilir.“
Aşkta tesadüfün yeri
Aşkta tesadüflerin etkisini hissedenler olabileceği gibi bazıları yaşadıkları hayat tarzı nedeniyle buna muktedir olmayabilir. Örneğin tek başına çocuk yetiştiren kadınlar akşamları dışarı çıkmakta zorluk yaşayabilir. Ya da erkeklere has işlerde çalışan ve işyerinde hiç bir kadınla karşılaşmayan erkekler var. Kısacası günlük hayatta hayat arkadaşı bulma güçlüğü yaşanabilirken, internette seçenekler sınırsız. Bu sayede en büyük partner bulma sitelerinden biri olan “Friendscout”, Almanya’da 6 milyondan fazla üyeye sahip olmayı başardı.
“Parship.de” gibi diğer siteler ise partner önerileriyle üyelerine yol gösteriyor. Bu önerilerin temelini ise Hamburglu psikolog Hugo Schmale’nin hazırladığı bir karakter testi oluşturuyor. Schmale’nin formülü çok basit: Mümkün olduğunca çok sayıda benzerlik ve gerektiği kadar zıtlık.
Hugo Schmale, "24 saat boyunca partneriyle el ele tutuşmak isteyen biri, yarım saat ya da hatta 15 dakikayla yetinen biri için uygun değil. Ve günlük birliktelikle ilgili başka konular da ortada. İki kişi de sözünü geçirme meraklısıysa, bu iş biraz zor demektir“ diyor.
“Parship.de” sitesindeki programın uygun bir partner bulduğunu, uyumlu noktaların sayısının yüksek olması gösteriyor. Ancak bu uyumlu noktaları abartmamak gerektiğine vurgu yapan Schmale, "Kabaca bir tahminde bulunmak gerekirse, belki tavsiyelerin yüzde 40’ının iyi bir dereceye kadar daha uzun süreli birliktelik olasılılığını gösterdiğini düşünüyorum" ifadelerini kullanıyor.
İnternette de romantizm mümkün
Tekrar Julia Dombrowski ve internet çağında eski aşktan yanıp tutuşan kalpler idealinin nasıl ilerlediği sorusuna geri dönüyoruz. İnternette partner arayan pek çok kişi, saatlerce fotoğraf, karakter profili ya da uyum istatistikleriyle nasıl başa çıkıyor? Dombrowski, teknoloji kullanılsa da konu aşk olunca, romantizmin tekrar geri geldiğini söylüyor.
Dombrowski, "Burada tanışan ve çok iyi uyuşan çiftler var. Daha sonra tanışma faslında her şey gerçekten daha romantik hale geliyor. Yani tesadüf bir kez daha şu mantıkla ortaya çıkmış oluyor: ‘Tesadüfen bu kişinin profiline girdim, tesadüfen yüksek bir uyuma sahibiz ve tesadüfen aynı anda internetteydik. Bu sayede chatleşip birbirimize e-mail gönderebildik.'” şeklinde konuşuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Nils Michaelis / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Değer Akal