1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İngiltere diken üstünde

14 Ağustos 2011

Sokak olaylarının ardından 3 bin kişi gözaltına alındı. Hükümetin, ABD’den uzman polis getirtme kararı, İngiliz polisinin tepkisine yol açtı. Öldürülen 3 Müslüman’ı anma törenine tüm dinlerden temsilciler katılıyor.

https://p.dw.com/p/12GNa
Polisin gözaltına aldığı ya da şüpheli olarak gördükleri arasında babası milyoner bir genç kız, sivil toplum gönüllüsü, gazetecilik öğrencisi ve bir asker de bulunuyor.Fotoğraf: picture alliance/empics

İngiltere'de son 30 yılın en büyük sokak ve yağmalama olaylarının ardından büyük şaşkınlık ve endişe sürüyor.

Akıllı cep telefonları aracılığıyla mesajlaşan ve polisi atlatan göstericileri bulmak için BlackBerry telefonlarını üreten RIM şirketi ile anlaşan İngiliz yetkililer, elde ettikleri bilgiler ışığında yeni şüphelileri gözaltına aldı. Facebook ve internetteki sosyal ağlar üzerinden gösterilere katılma çağrısında bulunanlar da İngiliz polisi tarafından sorgulanıyor. Gözaltı sayısı 2 bin 800'ün üzerine çıkarken, mahkemelerin hafta sonunda da görev yaparak, yaklaşık 1000 davayı sonuçlandırmaya çalıştığı belirtiliyor.

Gözaltındakilerin büyük çoğunluğunu işsiz genç erkekler oluştururken, şüphelilerin çok farklı kesimlerden olması uzmanları şaşırtıyor. Polisin gözaltına aldığı ya da şüpheli olarak gördükleri arasında babası milyoner bir genç kız, sivil toplum gönüllüsü, gazetecilik öğrencisi ve bir asker de bulunuyor.

Birmingham kentindeki olaylar sırasında 3 Müslüman göçmenin öldürülmesi ile ilgili olarak ise 17 ve 26 yaşlarında iki zanlı tutuklandı. Olası bir etnik ve dinsel çatışmanın önüne geçmek isteyen sivil toplum kuruluşları, Birmingham kentinde yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı anma yürüyüşü gerçekleştiriyor.

ABD'den uzman polis

Ausschreitungen in Grossbritannien
İngiltere Başbakanı David Cameron büyük baskı altındaFotoğraf: picture alliance/dpa

İngiltere Başbakanı David Cameron, göstericilere karşı liberal tutum takındığı gerekçesiyle eleştiriler almasının ardından tutumunu sertleştirdi. Şiddet ve yağma olaylarına marşı “sıfır tolerans” göstereceklerini kaydeden Cameron'un, yaşananların incelenmesi ve gelecekte benzer olayların önlenmesi için ABD'den uzman bir polisi danışman olarak görevlendirmesi ise yeni tartışma konusu oldu.

New York, Los Angeles ve Boston'da üst düzey emniyet müdürü olarak görev yapan William Bratton'un hükümete danışmanlık yapacak olması, İngiliz polisinin büyük tepkisine yol açtı.

Üst düzey polis memurlarının üyesi olduğu federasyonun başkanı olan Hugh Orde, ABD'li yeni danışmanın son görev yaptığı yerde yaklaşık 400 çetenin bulunduğunu belirtirken, “Eğer 400 çete burada faaliyet gösterebiliyorsa, bu sizin başarısız olduğunuzu gösterir. ABD'deki emniyet güçlerinin tarzına, uyguladıkları şiddet düzeyine baktığımızda, buradan temelde çok farklılar” dedi. Orde, Londra emniyet teşkilatının başına getirilmesi beklenen güçlü adaylardan biri olarak görülüyordu.

Öte yandan yaşanan gelişmeler, hükümetin polis teşkilatında reform ve küçülme planlarını da tartışmaya açtı. Rekor bütçe açığı ile karşı karşıya olan İngiliz hükümeti, polis teşkilatının bütçesinde yüzde 20'lik kesintiye gitmeyi ve 16 bin polis memurunun işine son vermeyi tasarlıyordu.

İçişleri Bakanı Theresa May, son olayların ardından, bütçede kesinti planlarından geri adım atmayacaklarını, daha az bütçeyle de polis teşkilatının etkin bir şekilde görev yapmasının mümkün olduğunu söyledi. Maliye Bakanı George Osborne da BBC'ye yaptığı açıklamada, daha fazla para akıtarak sorunu çözemeyeceklerini, ülkenin derin sosyal problemlerin üzerine gitmesi gerektiğini kaydetti.

İngiltere'de son yılların en büyük sokak olayları, 29 yaşındaki Mark Duggan'ın Londra'nın kuzeyindeki Tottenham'da vurularak öldürülmesinin ardından 6 Ağustos'ta patlak vermişti. Birçok kente yayılan ve dört gün boyunca süren gösteri ve yağma olaylarda 5 kişi yaşamını yitirmişti.

No Flash Ausschreitungen in Grossbritannien Manchester
Fotoğraf: dapd

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Reuters, AŞ/BK