İHD: Türkiye’de baskı, tehdit ve kaçırmalar artıyor
5 Kasım 2020İnsan Hakları Derneği (İHD) bugün "2020 yılı baskı ve tehdit yöntemleriyle ifade alma, mülakat yapma, ajanlaştırma ve kaçırma olaylarıyla ilgili özel raporu"unu yayımladı.
Rapora göre; 2020’nin ilk on ayında bu olaylarla ilgili olarak 45 kişi İHD’ye başvurdu. İHD Dokümantasyon Birimi, 10 kişinin kaçırılarak ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığını, bu kişilerin resmi işlem yapılmadan serbest bırakıldığını belirledi.
İHD, bunlara ek olarak 72 kişinin çeşitli yerlerde, gözaltında ve gözaltı yerleri dışında ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığını, dört kişinin de hapishanedeyken savcı ya da diğer güvenlik görevlilerinde ajanlık teklifine maruz kaldığını, 29 kişinin de sosyal medya üzerinde tehdit edildiğini tespit etti.
Raporda, 2020 yılında baskı ve tehdit yöntemleriyle ifade alma, mülakat yapma, ajanlaştırma ve kaçırma olaylarına maruz kalanların toplam sayısının 220’yi bulduğu belirtildi. Bu sayı 2019’da 150 olarak kayıtlara geçirilmişti.
"Kamu görevlileri de olayların içinde"
İHD raporuna göre baskı ve tehdit yöntemleriyle ilgili olaylara sadece kolluk görevlileri değil kamu görevlileri de dahil oluyor. Raporda; bu durum örnek olaylarla anlatılıyor.
O olaylardan biri 21 Ocak 2020’de yaşanıyor. İHD İzmir Şubesi’ne başvuruda bulunan ve İzmir Karşıyaka’da 11.sınıf öğrencisi olan M.T. 13 Ocak 2020 tarihinde derst saatinde müdür yardımcısı tarafından çağırılıyor. Müdür yardımcısının odasına gittiğinde 3 polisin kendisini beklediğini gören M.T, müdür yardımcısı odadan çıktıktan sonra polisin ailesi ve akrabaları hakkında sorduğu soruları yanıtlıyor.
"Türkiye'nin üçüncü büyük partisi tehdit ediliyor"
İHD raporunda "Baskı ve tehdit yöntemleri o kadar ileri gitti ki, Türkiye’nin üçüncü.büyük partisinin parti meclisi üyeleri bile tehdit edilmektedir" ifadesine yer veriliyor.
Rapora göre 18 Eylül 2020’de HDP Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve HDP Gençlik Meclisi Eş Sözcüsü Serhat Aktumur, Kayapınar İlçesi Kantar Kavşağı’nda önü üç kişi tarafından kesilerek kaçırıldı. İHD yetkililerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yazılı kimliği gösteren kişilerce kendisine "sohbet" teklifinde bulunulduğunu, reddettiğinde ise darp edilip, zorla bir araca bindirildiğini aktaran Aktumur, kaçırıldığı araçta şiddete maruz kaldığını söylüyor.
İHD raporu; Aktumur’un anlatımlarını şöyle sürdürüyor:
"Bağlar ilçesinde bulunun Ninova AVM önünde bir kişinin daha arabaya bindiğini anlatan Aktumur, araçtan kaçmak istediğini ancak başaramadığını söyledi. Silvan yolu üzerinde bulunan Kent Orman'da gözü kapalı bir şekilde araçtan indirildiğini vurgulayan Aktamur, burada isminin "komiser Nihat" olduğunu öğrendiği kişi tarafından İHD’ye gitmeme ve basına demeç vermeme yönünde uyarıldığını kaydetti. Aktamur, "Bir daha seni burada görürsek kafana sıkarız" diye tehdit edildikten sonra kent ormanında bırakıldığını dile getirdi. Aktamur, daha sonra kendisini arayan aynı kişiler, yarın emniyete gelip "Nihat komiseri" görmesini istediklerini belirtmiştir."
"Sanatçılar da tehdit ediliyor"
Raporda 2020 içinde çeşitli tarihlerde HDP’li siyasetçi ve milletvekillerinin (Serpil Kemalbay, Murat Sarısaç, Hüseyin Kaçmaz, Habip Eksik, Nuran İmir, Semra Güzel, Murat Çepni, Hasan Özgüneş, Ayhan Bilgen, Veli Saçılık, Emine Çetiner), sanatçılar Gökhan Yavuzel, Ferhat Tunç, Pınar Aydınlar, yazar Gülfer Akkaya’nın da sosyal medya üzerinden "jitem.turkey" isimli hesaplardan "Ölüm seni bulacak hewal bekle, şewbaş. Kod adı Yeşil" içerikli mesajlarla tehdit edildiği anlatılıyor.
Raporda, cezaevlerinde de baskı ve tehdit yöntemlerinin uygulandığı örnek olaylarla anlatılırken "Mağdurların bir kısmı da failler tarafından İHD’ye başvurmaları halinde kötü şeyler yaşayacaklarına dair de tehdit ediliyor" deniyor.
"Etkin soruşturma yapılmıyor"
Başvuruları İçişleri Bakanlığı, Kolluk Gözetim Komisyonu ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na gönderen İHD, etkili bir soruşturma yapılmadığı bilgisini de rapora yansıttı.
Raporun "Sonuç ve Öneriler" bölümünde, cumhuriyet savcılarının Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, görevi kötüye kullanma gibi birden fazla suç teşkil eden kaçırma ve ajanlaştırma faaliyetlerine sessiz kalmaması istendi.
"Şikayetler etkili bir biçimle soruşturulmalı ve failler tespit edilip devlet korumasından çıkarılarak yargılanmalı" denilen raporda, "Adalet Bakanlığı ve Hakimler Savcılar Kurulu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli" çağrısı da yapıldı.
Raporda, TBMM’nin de bu olaylarla ilgili olarak devreye girmesi istendi. İHD, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nden bu konuda Türkiye’yi ziyaret etmesini isteyecek, ayrıca Birleşmiş Milletler’in yetkili organlarına da başvuru yapacak.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe