1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İdlib "devlet sırrı" oldu

3 Mart 2020

TBMM'de düzenlenen kapalı oturumla birlikte hükümetle muhalefet arasındaki İdlib tartışması "devlet sırrı" oldu. Muhalefet partileri 6,5 saat süren gizli oturuma tepkili.

https://p.dw.com/p/3Yor7
Türkei Parlament Ankara
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de 34 askerini kaybettiği saldırı sonrası AKP'nin kararıyla İdlib kriziyle ilgili olarak bugün TBMM'de kapalı oturum düzenlendi. TBMM'de beş yıl aradan sonra ilk kez kapalı bir oturum gerçekleştirilmiş oldu. TBMM Genel Kurulu'nun bu oturumu "gizli oturum" olarak da adlandırılıyor. AKP, İdlib saldırısı sonrası meclisin toplanmasını isteyen muhalefeti geri çevirmiş ve meclisin olağan akışı içinde sadece "kapalı oturumla" toplanmasına karar vermişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın da hazır bulunduğu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun milletvekillerine İdlib’te yaşanan askeri ve diplomatik gelişmelerle ilgili bilgi verdiği oturum yaklaşık altı buçuk saat sürdü. Oturuma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise katılmadı. Yeminli stenografların tutanakları tuttuğu oturumda, milletvekillerine yardımcı olmak amacıyla sağır ve dilsiz kavaslar da görev yaptı. Kavaslar, vekiller arasında not getirip götüren kişiler ve meclisin en çok sır tutan görevlileri olarak biliniyor. Kapalı oturumun tutanakları, mühürlenerek arşive kaldırıldı.

Meclisteki kapalı oturumda her siyasi partiden temsilciler İdlib’le ilgili görüşlerini açıkladı. Ancak kapalı oturumdaki görüşmeler “devlet sırrı” olarak kabul edildiği için kamuoyuna açıklanmayacak. Kapalı oturum tutanakları on yıl sonra yayımlanabilecek.

“Cumhurbaşkanı bilgi vermeliydi"

Kapalı oturum öncesi hükümetin Suriye politikasına dönük eleştirilerini sertleştiren muhalefet partisi temsilcileri, İdlib’de yaşananlar konusunda kamuoyunun açıkça bilgilendirilmesinde ısrar etti.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak
CHP Sözcüsü Faik Öztrak Fotoğraf: DHA

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “34 yetişmiş Mehmetçiğimizi, vatan evladımızı göz göre göre şehit verdik. Bu facianın elbette siyasi sorumlusu olmalıdır. Şehitler tepesi boş kalmayacak diyerek birileri beceriksizliğine kılıf hazırlayamaz” çıkışında bulundu. İktidarı, Suriye’de hava sahası üstünlüğü sağlanmadan Türk askerinin bölgeye gönderilmemesi konusunda uyardıklarını anlatan Öztrak, bu uyarılarının ciddiye alınmadığından yakındı.

İdlib saldırısı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessizliğe büründüğünü ve saldırıyla ilgili açıklamaları Hatay Valisi'nin yaptığını söyleyen Öztrak, Türk ordusunun büyük kayıp verdiği gece sosyal medyaya "büyük karartma" uygulandığını da dile getirdi. Öztrak, CHP’nin meclisin olağanüstü toplanması için yaptığı çağrının reddedilmesinin de kabul edilemez olduğunu ifade etti.

“Anayasamıza göre milli güvenliğimizin sağlanmasından ve ordumuzun yurt savunmasına hazırlanmasından meclise karşı Cumhurbaşkanı sorumludur” diyen Öztrak, mecliste asıl bilgilendirme yapması gereken kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savundu. Öztrak, “Atanmış bakanların mecliste bilgi vermesi anayasaya aykırıdır. Meclise gelmesi gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı” diye eleştirilerini dile getirdi. 

“Kapalı oturum yanlış”

HDP, kapalı oturum konusunda en sert tepki veren parti oldu. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, kapalı oturumu yanlış bulduklarını söyledi. Oluç, “Putin’in ve Trump’ın bildiği her şeyi Türkiye halkından niye gizliyorsunuz” çıkışında bulundu.

Kapalı oturumu “İdlib konusunu halktan kaçırmak” olarak gördüklerini anlatan Oluç, "İktidarın yanlış politikaları toplumda açık, seçik tartışılmalı ve bunların değişmesi için kamuoyu baskısı yaratılmalıdır” dedi. Oluç, muhalefetin iktidar ne kadar büyük tepki gösterse de "Suriye’de Türkiye’nin ne işi var” sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğini anlattı.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç
HDP Grup Başkanvekili Saruhan OluçFotoğraf: DW/K. Akyol

“Halkın öğrenme hakkı var”

Peki meclisin kapalı oturum yapması ne kadar doğru? Bu soruya hukuken yanıt aramanın doğru olmadığını, ancak kapalı oturumun hiçbir anlamı olmadığını düşünen hukukçu Turgut Kazan, DW Türkçe’ye “Hükümetler kapalı oturumu tercih edebilir ama İdlib’in gizlisi saklısı kalmamıştır. Milletin İdlib’te neler olduğunu öğrenmeye hakkı var. Meclisteki tartışmaların halka açık olması gerekirdi” diye konuştu. Kazan, hükümetin de muhalefetin de tavrını, Suriye politikasına yaklaşımını halkın öğrenmesinden daha doğal bir şey olmadığını ancak hükümetin bunu anlamamakta ısrar ettiğini savundu.

Siyaset Bilimci Baskın Oran da DW Türkçe’ye kapalı oturumun Türk halkının gerçekleri öğrenmesini engellemek için yapıldığını savundu. “Toplum gerçeklerden uzaklaşsın diye, fantezi dünyasında yaşasın diye her şey yapılıyor” diyen Oran sözlerini “Hükümet iktidardan düşmemek için halkın milliyetçilik ve din duygusuyla oynuyor. Mecliste olup biten de bundan ibaret. Demokraside şeffaflık ekikliği de böyle bir şey” diye sürdürdü.

Erdoğan’ın oyunun yüzde 38.5’e, AKP’nin de yüzde 30’a gerilediğini öngören  Oran, “Hükümetin bugün tek derdi oy kaygısıdır. Dış politikada ve siyasette yaşanan tüm gelişmeler bunun açık göstergesidir” dedi.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe