1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

IŞİD ve Türkiye

23 Mart 2016

IŞİD’in İstanbul’daki intihar saldırısı ideolojik gerginliğin arttığı bir döneme rastladı. Saldırı hükümetin cihatçılar karşısındaki tavrına ve ülkedeki ideolojik bölünmüşlüğe de ışık tutuyor.

https://p.dw.com/p/1IHzn
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

İstanbul'un İstiklal Caddesi'nde beş kişiyle birlikte kendini havaya uçuran teröristin 1992 doğumlu IŞİD militanı bir Türk olduğu açıklanmıştı. Ocak ayında 8 Alman turistin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının da IŞİD'in marifeti olduğu ortaya çıkmıştı. Bu saldırılar radikal İslamcı terör örgütünün Türkiye'yi de düşmanları arasında gördüğüne işaret ediyor. Türkiye, IŞİD ile mücadeleye katıldığından beri radikal İslamcılar tarafından, düşmanları Batı'nın bir parçası olarak görülüyor. IŞİD 2015 yazından beri Türkiye'yi hedef alıyor. Hükümet, aynı yılın temmuz ayında Suruç'ta 34 kişinin ölümüne yol açan canlı bombanın da IŞİD militanı olduğunu açıklamıştı.

Türkiye'nin IŞİD'e yaklaşımı

Türkiye'nin uzun süre IŞİD'e muğlâk tavır takındığı söylenmekteydi. Cihatçılar Suriye iç savaşına müdahale aracı olarak görülmekteydi. İlahiyatçı Wilfried Buchta haber dergisi ‘Der Spiegel'e verdiği mülakatta “Amaç, Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı olan grupların güçlendirilmesiydi ve Türkiye IŞİD'e en azından lojistik destek sağlıyordu” demişti.

Bu desteğin boyutları tam olarak aydınlatılamadı. 2014 yılının ocak ayında Suriye sınırı yakınlarında silah yüklü bir kamyon ele geçirildi. Silahların IŞİD'e gönderilmek istendiği şeklindeki iddialar hükümet tarafından yalanlandı. Ankara'dan yapılan açıklamalarda silahların adresinin Suriye Türkmenleri olduğu belirtilmekteydi.

Symbolbild Islamischer Staat
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/H. Mizban

Kaçakçılıkta IŞİD ile işbirliği

Türkiye petrol kaçakçılığında da IŞİD ile işbirliği yapmakla suçlandı. Suçlamalar Rusya'dan geliyordu. Rusya savunma bakan yardımcısı Anatoli Antonov ayrıntılı bilgi vermemekle birlikte, “IŞİD'in Suriye ve Irak'tan çaldığı petrolün bir numaralı müşterisi Türkiye'dir ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ailesi de bu işin içindedir”, dedi.

ABD yönetimi bu suçlamalar karşısında Türkiye'yi savundu. Ancak özel şahısların IŞİD ile kaçakçılık işlerine karıştıkları kanıtlandı. Bir İngiliz üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre kaçakçılık Ceyhan limanı üzerinden yapılıyordu.

Avrupa'daki IŞİD sempatizanları Suriye'ye, en uygun güzergâh olarak gördükleri Türkiye üzerinden gidiyorlardı. Sınırlardaki kontroller uzun süre gevşek tutuldu. Kimin hangi amaçla Suriye'ye gittiği tespit edilemiyor. Hamburg eyalet anayasayı koruma teşkilatından Behnam Said ‘İslam Devleti' adlı kitabında, AB vatandaşlarının Türkiye üzerinden rahatça Suriye'ye gidip Avrupa'ya dönebildiklerini ve bu nedenle gidenlerin hangilerinin cihatçı olduğunun kestirilemediğini' yazmıştı.

İdeolojik kardeşlik

Yazar Mustafa Akyol, Türkiye'nin IŞİD'i desteklediğini iddia etmenin yakışık almadığı, ancak Türkiye'nin IŞİD'den kaynaklanan tehlikeyi kavramakta geç kaldığının söylenebileceği görüşünde. Akyol bunda, Türkiye'nin baş düşman olarak Esad rejimini görmesinin ve IŞİD'e Kürtler karşısındaki dengeleyici güç gözüyle bakmasının rol oynadığını söylüyor.

Türkei Deutsches Konsulat in Istanbul
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

Mustafa Akyol aynı zamanda iktidardaki AKP'nin İslamcı milliyetçi ideolojisine de işaret ediyor. Bu ideolojinin Ortadoğu'daki bütün anlaşmazlıklara Batı komplosunun neden olduğu noktasından hareket ettiğini ve ne kadar radikal olursa olsun, İslam dünyasındaki hiçbir gücün Türkiye için tehlike oluşturmayacağı görüşünü benimsediğini sözlerine ekliyor.

IŞİD sempatisi

Türkler arasında IŞİD'e sempati besleyenler de var. Bir kamuoyu araştırması, Türklerin yüzde 11'inin IŞİD'i terör örgütü olarak görmediğini ortaya çıkarmıştı. Anket, IŞİD'in katliam görüntülerini internet üzerinden bütün dünyaya yaydığı dönemde yapılmıştı.

Makale yazarı Burak Bekdil ‘Middle East Quarterly' dergisi için kaleme aldığı yazıda, ‘Türkiye'deki Sünni milliyetçiler IŞİD'in katlettiği Şiileri kâfir sayarlar' diyor.

Cumartesi günkü saldırı da bu açıdan değerlendirilebilir. Kaç Türk'ün IŞİD'in safına katıldığı bilinmiyor. Ancak ilerde de saldırı düzenlenebileceği tahmin edilebilecek kadar fazla olduklarından yola çıkılabilir.

© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp