1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Iraklı Kürtler bölünmüş durumda

22 Eylül 2017

Kuzey Irak’ta pazartesi günü bağımsızlık için sandık başına gidilecek. Çoğu seçmen ayrılmadan yana olsa da bazıları da ‘hayır’ oyu kullanmayı düşünüyor. DW, Kürt seçmenin nabzını Süleymaniye'de yokladı.

https://p.dw.com/p/2kTuO
Menschen mit Flaggen auf einem Platz in Erbil, aufgenommen September 2017
Fotoğraf: Eddy van Wessel

“Hayır oyu kullanmak kolay değil” diyor Süleymaniyeli 27 yaşındaki gazeteci Ali Faraj. “Her Kürt bağımsız bir devlet ister” diye de ekliyor. Dolayısıyla onun düşüncesine göre 25 Eylül geldiğinde, Kürtlerin çoğunluğu bağımsızlığa "evet" diyecek. Ancak Faraj’a göre, Mesut Barzani muhaliflerinin kalesi sayılan Süleymaniye’de pek çok insan referandumun ertelenmesinden yana, “Belki 2019’a kadar ertelenmeli ki iyi hazırlanmak içi yeteri kadar zaman olsun” diyor.

Bağımsızlık “şu an için çok tehlikeli”

Bağımsız bir devlet Faraj’ın hayali olsa da şu an için çok tehlikeli buluyor. Ekonomideki kötü duruma dikkat çekiyor, bunun referandum sonucuna etkisi olabileceğini belirtiyor. Ayrıca Irak merkezi hükümeti ile İran ve Türkiye gibi komşu ülkelerin olumsuz tepkilerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söylüyor. Bu ülkelerin sınırlarını kapatma tehdidinde bulunduğunu ve Iraklı Kürtlerin çoğunun bu ülkelerle ticaret yaptığını hatırlatıyor. Bağdat yönetiminden Başbakan Haydar el İbadi’nin referandumu yasadışı ilan ettiğini ve asker göndermekten bahsettiğine dikkat çekiyor. Irak’ta Anayasa Mahkemesi pazartesi günü referandumun askıya alınmasına karar vererek Barzani üzerideki baskıyı artırmıştı.

Çoğu İran tarafından desteklenen Şii milisler şimdiden Irak merkezi hükümeti ile IKBY arasında tartışmalı olan bazı bölgelerde harekete geçerek buralarda referandumun yapılmaması için faaliyette. Kürt yönetimi Kerkük başta olmak üzere bazı tartışmaları bölgeleri de referanduma katmayı planlıyor.

Faraj’ın referandumun ertelenmesi fikrinin en önemli nedeni Kerkük, çünkü orada Kürtler büyük çoğunlukta değil. “Eğer orada bazı Kürtler ‘hayır’ oyu verirse, o zaman şehri sonsuza dek kaybederiz” diye düşünüyor. Faraj, Kerkük’ün birçok Kürt için Kudüs niteliğinde olduğunu ve gelecekteki başkentleri olarak görüldüğünü söylüyor.

Bağdat yönetiminin misilleme olarak Kürt bölgesinde havalimanlarına sivil uçakların inmesini engelleyebileceği, bankaları kapatabileceği Faraj’ın altını çizdiği diğer muhtemel sonuçlar. İnsanlardaki asıl endişenin ise Şii milislerin saldırma ihtimali olduğunu söylüyor ve uluslararası toplumun yardım etmesini istiyor.

Süleymaniye’de bir yardım örgütünde yöneticilik yapan 69 yaşındaki Abdullah Sabir ise çoğu Kürt’ün endişeli olduğunu belirterek “Yüzyıllık müzakere bir aylık savaştan daha iyidir” diyor.

Ailesinin savaş çıkarsa “nereye kaçarız” endişesinde olduğunu anlatan Sabir, “Sınırlar kapatılır, Bağdat’a gitmek tehlikeli, kapana kısılırız” diye yakınıyor.

Kinder halten eine Flagge aus einem fahrenden Auto, aufgenommen in Erbil
Fotoğraf: Eddy van Wessel

Bağımsız ama daha yoksul?

İran ve Türkiye’nin sınırları kapatma ihtimaline karşı bir çok insan yiyecek stoku yapmaya başladı. Gündemdeki bir başka bir sorun ise kamu çalışanlarının yaklaşık iki yıldır ekonomik daralmadan ötürü eksik maaş alması. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve IŞİD’e karşı verilen savaş da bunda etken.

Dolayısıyla Sabir, “Mideler boşsa bağımsız Kürt devleti ne işe yarar?” diye soruyor. “Beni kimin yönettiği önemli değil, sadece düzgün bir yaşam istiyorum” diyen Sabir, “hayır” oyu kullanacağını açıklıyor.

Referandum adımını, Mesut Barzani’nin lideri olduğu Kuzey Irak’ın en büyük partisi Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) atmıştı.  Parti bir süredir başkent Erbil’de ve bölgenin önemli kentlerinden Dohuk’ta Barzani’nin de katıldığı rengarenk bayrakların etrafı kapladığı ‘evet’ kampanyasını yoğunlaştırdı. KDP’nin zayıf olduğu Süleymaniye’de ise böyle bir manzara yok. Sadece araç konvoyları dolaşarak "evet" oylarını artırmaya çalışıyor.

"Şimdi Hayır Zamanı" adıyla ortaya çıkan kampanyanın da pek aktif olduğu söylenemez. Bu zaten resmi bir hayır kampanyası değil. Zaten hiçbir şekilde kimse resmen bir "hayır" kampanyası yürütmüyor, zira her Kürt’ün el üstüne tuttuğu bir hayale karşı durmak oldukça hassas bir durum.

Yine de Süleymaniye’de büyük çoğunlukla "hayır" oyu bekleniyor. Ekonomik sorunlar, elektriğin günde sadece yedi saat verilmesi ve üç günde bir suların kesilmesi Süleymaniyelilerin KDP hükümetini hedefe koymalarının başlıca nedenleri.

Ein Anhänger der Ja-Kampagne klebt Aufkleber auf seinem Auto auf, aufgenommen in Sulaimaniya (Sept 2017)
Fotoğraf: Eddy van Wessel

Referandum ertelenecek mi?

"Şimdi Hayır Zamanı" kampanyasını yürütenler fazla bir çalışma içerisinde olmadıklarını, çünkü referandumun iptal edilmesini beklediklerini söylüyor. ABD, İngiltere ve Birleşmiş Milletler referandumun iptal edilmesi çağrısında bulunarak Barzani’ye alternatif sundu. Referandum sürecine giden sorunların çözümü için Bağdat’la müzakerelerin rayına oturtulması için aracı olacakları sözünü verdiler. Bağdat’ın IKBY’ye düşen bütçe payında kesintiye gitmesi, petrol gelirlerinin paylaşımı ve tartışmalı bölgelerin kaderi çözüm bekleyen başlıca sorunlar. Ancak Barzani referandumla ilgili çağrılara şu ana kadar olumlu yanıt vermedi, 25 Eylül’de oylamanın yapılmasında kararlı olduklarını bildirdi.

35 yaşındaki Zorabi Gazi’ye göre temel politikalarda Kürdistan bölgesindeki partilerin bile kendi aralarında uzlaşamamasının bile "hayır" oyu vermek için yeterli neden.  İki yıl aradan sonra referandum kararını yasalaştırmak için toplanan IKBY parlamentosunun son oturumunu iki parti boykot etmişti. Toplanda milletvekillerinin üçte biri oylamaya katılmadı.

İngilizce öğretmenliği yapan uluslar arası ilişkiler eğitimi alan Gazi bu yaşananlara dikkat çekerek “Partiler arasında işbirliğine ihtiyacımız var. Bütün partilerin katılımıyla bir ittifak olsaydı o zaman ‘evet’ oyu kullanırdım. Ancak bu pek olacak gibi değil” diye konuşuyor. Ona göre bu sağlıklı bir referandum olmasa da sandıktan bağımsızlık yönünde sonuç çıkacağını düşünüyor. Kendisini gibi düşünenlerin "hayır" diyeceğini ya da boş oy atarak mesaj vereceğini belirten Gazi, “Bütün Kürtler bağımsızlığı desteklese de ücretler, demokrasi ve ifade özgürlüğü gibi konulardaki şikayetlerini dile getirme ihtiyacındalar” diyor.

Gazi, Barzani’nin referandumu ertelemesini beklemiyor. Diğer yandan Faraj, 25 Eylül’e kadar her ihtimalin olduğunu düşünüyor “Barzani iyi bir teklif alırsa, bence erteler. Ama sorun şu ki biz Barzani ne istiyor bilmiyoruz” sözlerini dile getiriyor. Barzani’nin amacının kişisel olduğunu ifade eden Faraj, “Başarısızlığa uğrasa bile Kürtleri bağımsızlığa taşımaya çalışan kişi olarak tarih kitaplarına geçmeye çalışıyor” düşüncesinde.

 Judit Neurink / Süleymaniye

© Deutsche Welle Türkçe