İlticacılar Türkiye'ye mi gönderilecek?
1 Şubat 2016Başbakanlık Müsteşarı ve hükümetin iltica koordinatörü Peter Altmaier, dün Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, iç savaş gibi nedenlerle ülkelerine gönderilmeleri mümkün olmayan suç işlemiş yabancıların, AB'ye giriş yaptıkları Türkiye gibi üçüncü ülkelere gönderilmesi için ilgili ülkelerle müzakereler yürütüldüğünü bildirmişti. Altmaier, Cezayir, Tunus ve Faslıların Almanya'ya doğru yola bile çıkmamaları için ‘yanlış anlaşılmaya meydan vermeyecek açıklıkta sinyaller‘ verilmesini talep etti.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, koalisyon tarafından alınan kararların yeterince hızlı ve seri bir şekilde yürürlüğe sokulamamasını eleştirdi. Bu konuda şu an müzakereler yürütülüyor olmasının büyük hızla çalışıldığı anlamına gelmediğini kaydeden Gabriel, SPD'li eyalet başbakanlarının aylardır geri kabul anlaşmaları için çağrı yaptığını, ancak Kuzey Afrika ülkeleri örneğinde görüldüğü gibi henüz ortada işleyen bir anlaşma bulunmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı, “Bu ülkelerden gelen neredeyse hiçkimseye Almanya'da iltica hakkı tanınmıyor. Buna karşın suç vakalarının sayısı ürkütücü derecede yüksek ve kimse sınır dışı edilmiyor“ diye konuştu.
Karşılığında ne verilecek?
Yeşiller partisi ise bu planın gerçekçi olmadığı görüşünde. Yeşiller'in sığınmacı politikaları sözcüsü Luise Amtsberg, sınır dışıların nasıl organize edileceğine ve sınır dışı edilenleri kabul eden ülkelere bunun karşılığında ne verileceğine dair açıklama talep etti. Amtsberg, Alman hükümetinin ayrıca Libya gibi ülkelerle insan hakları açısından ne koşullar altında anlaşma yapacağını da açıklığa kavuşturmasını istedi. Amstberg, iltica başvurularının başarı şansıyla ilgili açık olmanın doğru ve iyi birşey olduğunu, ancak siyasi takibat altındakilere kapının açık kalmasının sağlanması gerektiğini de kaydetti.
Yeşiller Eş Başkanı Simone Peter ise hükümetin planının, ‘hoşgeldin kültürü'nden uzaklaşma yönünde işaretler verdiğini belirtti. Cezayir, Fas ve Tunus'un şimdiye kadarki uygulamada Almanya'dan sınır dışı edilen vatandaşlarını geri kabul etmediklerini, ve kalkınma yardımlarından fazlasını istediklerini kaydeden Peter, sınır dışılar için ikili anlaşmaların yeterli olmayacağını, Almanya'nın bunun yerine entegrasyon altyapısına yatırım yapması, kaçış nedenlerine karşı mücadele etmesi ve sığınmacıları kabul eden üçüncü ülkelere destek olması gerektiğini kaydetti.
Koalisyon hükümetini oluşturan partilerin meclis grup başkanları, Cezayir, Tunus ve Fas'ın ‘güvenli ülke‘ ilan edilmesini kararlaştırmıştı. 2014 yılında Sırbistan, Makedonya, Bosna-Hersek; 2015 yılında da Karadağ, Arnavutluk ve Kosova ‘güvenli ülkeler‘ listesine dahil edilmişti. ‘Güvenli ülke'lerden gelen ilticacılar doğrudan ülkelerine geri gönderilebiliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW,KNA; BK/BÖ