1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

IŞİD’e karşı Türk-Rus ittifakı

20 Ocak 2017

Türkiye ile Rusya'nın IŞİD’e karşı ilk kez ortak hava saldırısı düzenlemesi ne anlama geliyor? Türk ve Rus uzmanlar DW'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/2W6xw
Russian Air Force  Sukhoi SU-30SM Kampfjet escortiert Tupolev Tu-160 über Syrien
Fotoğraf: picture alliance/dpa/TASS

Dünyada gözler ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasına çevrilmişken, Suriye'de yeni gelişmeler yaşanıyor. Rus Genelkurmay Başkanlığı'ndan çarşamba günü yapılan açıklamada, Türk ve Rus hava kuvvetlerinin terör örgütü IŞİD'e yönelik ilk kez ortak bir operasyon düzenlediği belirtildi. Açıklamada, Suriye'nin Halep kentinde düzenlenen operasyona dokuz Rus ve sekiz Türk savaş uçağının katıldığı kaydedildi.

Bu haber çeşitli nedenlerle dikkate değer. Öncelikle, yaklaşık bir yıl önce Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle Ankara-Moskova ilişkilerinde gerginlik hâkimken, şimdi Türkiye ve Rusya ilk kez ortaklaşa askeri bir operasyon düzenledi. Konuyu DW'ye değerlendiren Rus askeri uzman Alexander Golz, iki ülkenin "Suriye'de doğrudan karşı karşıya iken şimdi askeri işbirliği yapmalarının çok önemli bir girişim” olduğunu söyledi.

Diğer yandan NATO, Rusya'ya karşı Doğu Avrupa'daki varlığını güçlendirmeye çalışırken, Rusya'nın yakın tarihinde ilk kez NATO üyesi bir ülke ile askeri işbirliği yapması dikkat çekiyor.

Rus uzman Alexander Golz
Rus uzman Alexander GolzFotoğraf: DW

"Stratejik işbirliği

Rusya'da, Türkiye ve Rusya'ya ait savaş uçaklarının ortak operasyonu büyük bir başarı olarak değerlendirildi. Interfax haber ajansına açıklama yapan Federasyon Konseyi Savunma Komisyonu Başkanı Franz Klinzeviç "burada tek seferlik bir operasyondan ziyade stratejik askeri bir işbirliğinin” söz konusu olduğunu söyledi. Klinzeviç, yeni operasyonların planlandığına işaret etti.

Türkiye, ABD öncülüğünde IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonun yapmadığını yaparak, Rusya ile birlikte IŞİD'le mücadele ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Batı'ya sık sık bu mesajı veriyor. Klinzeviç, bu işbirliği örneğinin diğer ülkelerle de yaşanmasını umduğunu ifade ederek, "Türkiye ve Rusya ortak düşmana karşı aralarındaki görüş ayrılıklarını aşmayı başardılarsa, bunu neden diğer ülkeler de yapmasın?” dedi.

Esad'a dair farklı görüşler

Rus askeri uzman Alexander Golz'a göre, Rusya Türkiye ile yaptığı işbirliği sayesinde öncelikle IŞİD'e karşı mücadeledeki imajını iyileştirmek istiyor. Zira Batı'da buna kuşkuyla yaklaşanlar olmuştu.

Bunun yanı sıra Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılacak Suriye görüşmelerinin temelini Moskova oluşturuyor. Astana'da 23 Ocak'ta yapılacak görüşmelerde aralarında Rusya, Türkiye, İran, Suriye hükümeti ve muhalefetinin bulunduğu katılımcılar, Suriye'de ateşkesin nasıl sağlanacağını ele alacak.

Askeri uzman Golz, ancak Türkiye ve Rusya'nın yaptığı işbirliğinin sınırlı olduğunu düşünüyor. "Suriye'de ortaya konan hedeflerin, özellikle de Devlet Başkanı Beşar Esad'a ilişkin tutumun farklı olduğunu” vurgulayan Golz, Moskova'nın Esad'ı desteklediğini, Ankara'nın ise Esad'ın iktidarı bırakmasını istediğini hatırlattı.

Türk askeri uzman Can Kasapoğlu da, Ankara ve Moskova’nın Suriye’deki iktidara yönelik farklı görüşlerinin olduğuna işaret etti. Konuyla ilgili DW’nin sorularını yanıtlayan Kasapoğlu, Ankara’nın Moskova ile ortak askeri operasyon düzenlemesine neden olarak IŞİD’e karşı ABD öncülüğünde oluşturulan koalisyon içindeki görüş ayrılıkları ile Türkiye’nin komşu Suriye'de teröre karşı verdiği mücadeleye yeterince destek alamamasını gösterdi. Türk ve Rus savaş uçaklarının ortak hava saldırılarının önemli olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, böylelikle “IŞİD’e yönelik daha fazla baskı” oluşturulduğunu ifade etti. Kasapoğlu, Türkiye ve Rusya arasındaki işbirliğinin Suriye’deki iç savaşta stratejik açıdan yeni sayfa açtığını dile getirdi.

Can Kasapoğlu
Can KasapoğluFotoğraf: Privat

Kara harekâtı bilmecesi

Gündemdeki bir başka soru, Rusya'nın Suriye'deki askeri operasyonlarını genişletip genişletmeyeceği ve Rusya'ya yönelik yaptırımların geleceği. ABD'nin müstakbel başkanı Donald Trump verdiği bir mülakatta terörle mücadeledeki işbirliği karşılığında Rusya'ya Ukrayna'ya müdahalesi sonrasında uygulamaya konan yaptırımların yumuşatılabileceği sinyalini vermişti. Hemen ardından Rus-Türk ortak hava saldırıları geldi.

Kısa süre önce Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye'deki askeri varlığın azaltılacağını açıklamıştı. Rusya'nın bölgedeki savaş gemisi "Amiral Kuznetsov”un Akdeniz'i terk ettiği bildirilmişti. Ancak buna rağmen bir kara operasyonu olasılığı tamamen ortadan kalkmış görünmüyor.  Rusya Devlet Başkanı Putin de 2016 yılı başlarında Suriye'deki askeri varlığın azaltılacağını açıklamış, ancak bu açıklamadan kısa süre sonra Rus savaş jetleri Halep'in doğusundaki hava saldırılarını daha da yoğunlaştırmıştı.

Tanınmış Rus gazetesi "Novaya Gazeta" ocak ayı ortasında yer verdiği haberde, Rusya'nın Suriye'de bir kara harekâtı hazırlığında olduğuna dair işaretler bulunduğunu bildirmişti. Haberde Rusya Federasyonu'na bağlı Çeçenistan Cumhuriyeti'ndeki bir askeri tabura Suriye'ye dair bilgiler içeren broşürler dağıtıldığı kaydedilmişti. Askeri uzman Alexander Golz bunun münferit bir vaka olduğunu umduğunu belirterek, Suriye'de olası büyük bir kara harekâtı yapılacağına dair kanıt bulunmadığını ifade etti. Golz, "Bu, kazanılacak bir savaş değil” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Roman Goncharenko