Hırvatistan'ın artıları ve eksileri neler?
13 Ekim 2011Türkiye A Milli Futbol Takımı, EURO 2012 finallerine katılabilmek için Hırvatistan engelini geçmek zorunda. Polonya’nın Krakov kentinde yapılan play-off kura çekiminde Hırvatistan’la eşleşen Türkiye, ilk maçını 11 ya da 12 Kasım’da kendi evinde oynayacak. Rövanş karşılaşması ise 15 Kasım’da Hırvatistan’da yapılacak. Diğer play-off eşleşmeleri ise şu şekilde oluştu: Estonya-İrlanda, Çek Cumhuriyeti-Karadağ ve Bosna Hersek-Portekiz.
Türkiye ile Hırvatistan'ın eşlemesini Türk spor otoriteleri farklı şekillerde değerlendirdi. Peki, bir Hırvat gazetecinin gözüyle bu iki maç öncesi tablo nasıl görünüyor? Deutsche Welle Türkçe Yayınlar Editörü Murat Çelikkafa, Deutsche Welle Hırvatça Servisi’nin spor editörü Sreçko Matiç’le Türkiye-Hırvatistan eşleşmesini masaya yatırdı. Matiç, Hırvat takımıyla ilgili ilginç tüyolar verdi...
- Sreçko, 2008 Avrupa Şampiyonası'ndaki dramatik çeyrek final maçının bir bakıma rövanşı oynanacak. Biliyorsun, üç yıl önce Viyana'daki maçta önce 119'uncu dakikada siz Klasniç'le bir gol bulup yarı finale yükseldiğinizi sanıyordunuz ki, son saniyede sahneye Semih çıkmış ve maçı penaltılara götüren golü atmıştı. Penaltı atışlarının sonucu ise malum… Türkiye bu dramatik mücadelede son gülen taraf olmuş ve yarı finale çıkmıştı. Sanırım Hırvatlar bu şokun acısını çıkarmak için sabırsızlanıyordur.
MATİÇ: Evet, Türkiye'de olduğu gibi Hırvatistan'da da bu eşleşme, EURO 2008'deki çeyrek finalin bir tekrarı olarak görülüyor. Tabii Hırvatlar, üç yıl önce dramatik bir şekilde elenmiş olmalarının rövanşını da Türkiye'den mutlaka almak istiyorlar.
-Yalnız şu da bir gerçek ki sevgili Sreçko, bugünkü Türk Milli Takımı, üç yıl önceki gibi değil. Teknik direktör Guus Hiddink futbol kamuoyu tarafından acımasızca eleştiriliyor, takımın ortaya koyduğu mücadele ve oynadığı futbol beğenilmiyor. Bana sorarsan Türkiye, üç yıl önceki performansından şu an itibariyle oldukça uzak. Peki Hırvatistan'da durum nasıl? Üç yıl öncesine göre ne gibi değişiklikler var? Takım kenetlenebilmiş durumda mı? Teknik direktör Biliç hâlâ eleştirilere hedef oluyor mu? Öne çıkan yıldızlar kimler?
MATİÇ: Bireysel yetenekleri üst düzeyde olan bazı oyuncular var. Örneğin Tottenham takımında oynayan Modriç, Ukrayna liginde top koşturan Eduardo ya da Bundesliga'nın yıldızlarından Mandzukiç… Bugünkü Hırvat Milli Takımı'nın temel direkleri bu futbolcular diyebiliriz. Pek çok Hırvat spor yorumcusu, üç yıl önceki Türkiye maçını olumsuz anlamda bir dönüm noktası olarak görüyor. Takım, Türkiye'ye elenmesi nedeniyle yaşadığı travmayı hâlâ tam olarak atlatamadı. İnişli-çıkışlı bir grafik sergiledi hep. Bazen hiç beklenmedik mağlubiyetler aldı. Esasında şöyle diyebiliriz: EURO 2008'den sonra Hırvatistan, o turnuvadaki performansını bir daha yakalayamadı. Nitekim bunu, gruptaki son Yunanistan maçında da gördük. Herkes, Yunanistan'ı sürklase edip doğrudan EURO 2012'ye katılmamızı umuyor, hatta bekliyordu. Ama olmadı.
-Peki Hırvatistan Milli Takımı'nın en güçlü yönlerini sayacak olursak… Nereden başlayabilirsin? Hırvatların öne çıkan meziyetleri neler?
MATİÇ: Hırvatlar geleneksel olarak her zaman çok üst düzeyde ve üstün yetenekli bireysel yıldızlara sahip olagelmiştir. Bugünkü milli takım için de aynı şeyleri söyleyebiliriz Murat. Bazı oyuncuların, Avrupa'nın önde gelen büyük kulüplerinin transfer listesinde olması da bunu doğruluyor zaten. Ama herkesin bildiği gibi futbol bir takım oyunudur. Sahada mücadele eden 11 futbolcunun kenetlenmesi gerekiyor. Milli futbolcuların ülkeleri adına yüreklerini ortaya koymaları gerekiyor. Ama tam da bu noktada milli oyuncular, futbol kamuoyu tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor. Ve tıpkı sizde olduğu gibi bizde de antrenör, bu eleştirilerden en büyük payı alıyor. Hatta Slavken Bilgiç'in geleceği ciddi olarak tartışmaya açılmış durumda. Hatta görevden alınabileceği bile söyleniyor. Ama benim tahminim, Türkiye ile oynanacak baraj maçları öncesi herhangi bir teknik direktör değişikliği olmayacağı yönünde. Biliç, play-off maçlarında da takımın başında olacak gibi görünüyor.
-Madem Hırvatların bu zaaflarını da biliyorsun. O zaman bize biraz yardımcı ol Sreçko. Diyelim ki sen Türk Milli Takımı'nın antrenörüsün. Takımını Hırvatistan'a karşı nasıl hazırlardın? Birinci ve ikinci maçlara nasıl bir taktikle çıkardın? Kısacası Hırvatları elemek için ne yapmak gerekiyor?
MATİÇ: Özellikle ilk maç çok önemli. Türkiye'nin başlama vuruşuyla birlikte rakibe saldırması gerekiyor. Öyle “rakibi bir tanıyıp tartayım, orta sahada biraz top dolaştırayım ve oyunun kontrolünü yavaş yavaş ele geçireyim” mantığı ile bu iş yürümez. Hemen baskı kurup Hırvatların düzenini bozmaya çalışmalısınız. Bakın, Hırvatların şu anda pek özgüvenleri yok. Hâl böyle olunca, hem tam saha pres hem de seyirci baskısına fazla dayanamazlar. Hele bir de Türkiye ilk dakikalarda gol atmayı başarırsa Hırvatistan çabuk dağılır. Ben Türk Milli Takımı'nın hocası olsam, “Haydi çocuklar, ilk hedefiniz rakip kale, ileri” komutunu veririm. Dediğim gibi öyle dar alanda kısa paslaşmalar, gereksiz yere top çevirip pas yüzdesini artırmaya çalışmakla falan vakit kaybetmemek gerek.
-Tabii bir de 15 Kasım'da Hırvatistan'da oynanacak rövanş maçı var. İstanbul'daki maçın neticesine göre sanırım ikinci maçta da Hırvatlar “dakika 1, gol 1” sloganıyla sahaya çıkıp hücuma geçecek.
MATİÇ: Evet, kesinlikle bunu bekleyebiliriz. Ama şunu da unutmamak gerek: Üç yıl önceki travmayı atlatabilmek, yani rehabilite olabilmek için mutlak galibiyet parolasıyla ve aşırı bir motivasyonla sahaya çıktığınızda, bu ters de tepebilir. Kontrolsüz bir güç, felaket getirebilir. Travma daha da derinleşebilir. Senin de belirttiğin gibi Murat, bu iki etaplı bir mücadele. Akılcı davranmak gerek. Öyle duyguların çok fazla ön planda olmamasına dikkat edilmeli. Ama her iki takım da –tabiri caizse- çok çabuk zıvanadan çıkabiliyor. O nedenle akıllı ve kontrollü oynamayı ikisinin de başarabileceğini pek sanmıyorum açıkçası.
O zaman biraz kâhinlik yapalım Sreçko. Benim tahminim, bu iki maç sonunda gülen taraf Hırvatistan olacak. Çünkü Türk Milli Takımı'nın ne oynadığı sistem belli, ne kadro, ne de taktik istikrar söz konusu. Sen ne diyorsun?
MATİÇ: Benim de Hırvatistan'a dair ciddi şüphelerim var. Aslında iki takım da eşit şansa sahip gibi görünüyor. Milli takımın şu anki durumunu yakından bildiğim için, Türkiye'yi yenmeleri ya da elemeleri pek kolay olmayacaktır diye düşünüyorum. Türkiye'nin gerek saha içinde gerek saha dışında pek çok problemi olabilir ama inan bana Murat, Hırvatistan Milli Takımı'nda da durum pek farklı değil.
© Deutsche Welle Türkçe
Söyleşi: Murat Çelikkafa / Sreçko Matiç
Editör: Çelik Akpınar