Hayvan hakları kanun teklifi neden hazırlanmıyor?
25 Ocak 2021Hayvan Hakları ile ilgili ilk kanun 2004’te çıkarıldı. Ancak bu kanun günümüz şartlarını karşılamıyor. Bu nedenle yeni bir kanun çıkarılması talep ediliyor.
Hayvan hakkı savunucularının yıllardır belirttiği bu talebe ilk cevap 2011’de geldi. Yeni kanun için ilk metin hazırlandı. Ancak bu metne itirazlar vardı ve uzlaşma sağlanamadı.
2012’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hayvan hakları ile ilgili sivil toplum örgütlerini Dolmabahçe’de kabul etti. Bu tarihten sonra da yasa konusunda çalışmalar hız kazandı. Ancak aradan 9 yıl geçmesine rağmen yasa halen ortada yok.
En son TBMM’de hayvan hakları ile ilgili araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon raporunu geçen yıl tamamladı.
Bu rapor bugüne kadar gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum örgütlerinin üzerinde uzlaşmasına rağmen halen bir kanun teklifine dönüşmedi.
Normalde yıldırım hızıyla kanun tasarısı hazırlanıp, bir gecede Meclis’ten geçen kanunlar bulunmasına rağmen, hayvan hakları ile ilgili yeni bir kanun teklifinin ortada bulunmaması tepkilere neden oluyor.
Doğa ve hayvan hakkı savunucuları Pazar günü Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin (HAKİM) çağrısıyla online bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya çok sayıda sivil toplum örgütü ve gazeteci katıldı.
Horoz dövüştürenler vekillere kitapçık veriyor
Toplantının ardından DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin, kanunun çıkamamasının sebebinin yapılan lobicilik faaliyetleri olduğunu söylüyor. Milletvekillerinin yunus parkı işletmecilerinden, hayvanat bahçesi ve petshop sahiplerine kadar pek çok faaliyet alanının baskılarına maruz kaldığını anlatan Biltekin, “Ortada büyük bir rant kapısı var. Bu çıkar sahipleri de bu ranttan nemalanmaya devam etmek istiyorlar ve lobi yapıyorlar. Bugün Türkiye’de horoz dövüşçüleri bile meclise gidip lobi yapıp kitapçık verebiliyorlar milletvekillerine.”
Yasa teklifinin bir an önce ortaya çıkması gerektiğini belirterek, komisyonun hazırladığı raporun yüzde 100 olmasa da şu ana kadar yapılanlar arasında herkesin memnun kaldığı bir metin olduğunu anlatıyor:
“Araştırma Komisyonu’nun raporu bizim tamamen bütün maddelerini onayladığımız bir rapor olmadı. Ancak bugüne kadar yapılmış en iyi çalışmalardan biri olduğunu söyleyebilirim.”
Tanım değişiyor, "duygulu varlık" oluyor
Hayvan hakları savunucularının taleplerini yenileyen Biltekin, çıkmasını bekledikleri yeni kanun ile artık hayvanların tanımının da değişeceğini belirtiyor. Biltekin “Şu anda hayvanlar mal statüsünde. Baktığınız hayvan varsa o hayvana biri tecavüz ettiğinde ya da şiddet uyguladığında mala zarardan ya da malın değerini düşürmekten dava açabiliyorsunuz. Bir kere öncelikle bunun değiştirilmesi gerekiyor. Hayvanların duygulu varlıklar olarak tanımlanması gerekiyordu. Raporun en önemli çıktılarından biri buydu” diyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, zaman zaman yaptığı konuşmalarda hayvan hakları ile ilgili kanunun çıkmamasından dert yanmıştı. 19 Ekim 2018'de yaptığı bir konuşmasında "Bu yasa ne bekliyor?”, 11 Nisan 2019'da da "Yasayı bir an önce çıkarın!” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.
Araştırma komisyonun raporunu tamamlamasının üzerinden neredeyse bir yıl geçecek. Ancak ortada halen bir kanunu taslağı yok. Buna siyasilerden de tepki var.
Hayvan Hakları araştırma Komisyonu'nun üyesi İyi Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, komisyonda yer almış vekillerden biri. Sıdalı'ya göre, yapılan çalışma çok kıymetliydi ve partiler üstüydü. Ancak buna rağmen ortada kanun yok. Sıdalı "Uzlaşı içerisinde raporumuzu hazırladık. Hem hayvanseverlerin hem de Türk milletinin beklentisi kısa sürede üzerinde uzlaşılan bu raporun kanunlaşmasıydı. Fakat ne yazık ki bu geçen süre boyunca meclise gündemine hayvan hakları konusunda bir kanun teklifi gelmedi" diyor.
Sıdalı'ya göre, yapılması gereken en önemli şey tartışıldıktan sonra kanun yapılmasıydı. Bunun kısmen de olsa başarıldığını belirten Sıdalı sözlerini şöyle sürdürüyor "Biz İyi Parti olarak durumun hassasiyetinin farkındayız. Bu hassasiyeti gidermek için kalıcı bir kanun yapmak gerektiğini de biliyoruz. TBMM'de yasama süreciyle ilgili en büyük şikayetimiz kanunlar süratle meclise geliyor, üzerinde tartışılmadan da kanunlaşıyor. Dolayısıyla bizim birinci önceliğimiz kanunlaştıktan sonra tartışılan değil, tartışıldıktan sonra yasama sürecini başlatmak.”
Partilerin ve sivil toplum örgütlerinin uzlaşmaya vardığı rapordan yola çıkan bir kanun hazırlanması halinde bundan sonra hayvan hakları ihlali konusunda Kabahatler Kanunu'na göre değil Türk Ceza Kanunu'na göre işlem yapılacak. Yani hayvanlara karşı işlenen suçlara artık para değil hapis cezası verilebilecek.
Serkan Ocak
©Deutsche Welle Türkçe