Hak ihlali başvurularında yüzde 43’lük artış
2 Ağustos 2022Cezaevlerindeki hak ihlalleri ile işkence ve kötü muamelenin arttığına yönelik iddialar, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun (TİHEK) raporlarına da yansıdı. TİHEK'e yapılan başvurularda bu yılın ilk altı aylık döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 43 oranında bir artış yaşandı. 2021 yılının ilk altı ayında hak ihlali iddiasıyla 631 başvuru yapılırken bu sayı bu yılın ilk 6 aylık döneminde 905'e yükseldi.
905 başvurunun yüzde 55'lik kısmı yani 506'sı ise cezaevinde tutuklu ve hükümlü bulunan mahpuslardan geldi. Mahpusların şikayetleri arasında ceza ve infaz kurumlarındaki koşullar, işkence ve kötü muamele, etkili başvuru ve dilekçe hakkı ile sağlık hakkının ihlali gibi dikkat çeken başlıklar ilk sıralarda yer aldı.
406 başvuru için hukuki yol gösterme işlemi uygulandı
Kurum, ilk 6 ayda kendisine yapılan toplam 905 başvurunun 406'sı için "hukuki yol gösterme” işlemi uyguladı. Özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğine sahip olan ve başkanı Cumhurbaşkanı tarafından atanan TİHEK, 2012 yılında ayrımcılıkla mücadele amacıyla kuruldu.
Kendisine yapılan başvuruları değerlendiren TİHEK, hukuki yol göstermenin yanı sıra insan hakkı ihlali ya da ayrımcılık tespit ettiğinde ilgili kurum hakkında suç duyurusunda bulunabiliyor.
Başvuru artışı ihlal artışının göstergesi mi?
Peki TİHEK'e yapılan başvurulardaki artış, cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığının bir göstergesi mi? DW Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Ercan Yılmaz, Türkiye'de hapishanelerdeki hak ihlallerinin 1980 yılından beri artış gösterdiğine dikkat çekti.
Sorunun kronikleştiğini ifade eden Yılmaz, pandemi döneminde bu ihlallerinin üstünün kapatıldığını ancak, pandemi sonrasında yeniden görünür olmaya başladığını kaydetti. Yılmaz, "Son dönemlerde tekrar açık görüşlerin yapılması, mahpusların avukatları ve aileleriyle görüşmeye başlamaları ve kamera kayıtları ile birlikte ihlaller açığa çıkmaya başladı” dedi.
İHD: TİHEK verileri bizi doğruluyor
TİHEK'in açıklamış olduğu altı aylık verilere göre en çok başvuruların hapishanelerden gelmesinin kendi açıkladıkları verileri doğruladığını kaydeden Yılmaz, "Çünkü bizler de son dönemlerde hapishanelerde mahpuslar üzerindeki ihlallerin ciddi boyutlarda arttığını, işkence ve kötü muamelenin arttığını, yaşam hakkı ihlalinin arttığını belirtiyoruz” ifadesini kullandı. Yılmaz, bu iddiaların uluslararası kurumlar tarafından da ciddi bir şekilde dile getirildiğini kaydetti.
Son olarak Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nin (CPT) Türkiye'ye ziyareti sonrasında tavsiye kararlarında bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, "Bu durumun son dönemlerde artmasının Türkiye'deki baskıcı politikaların bir yansıması olduğunu, hapishanelere bu baskı araçlarının, iktidarın kullandığı baskılama metotlarının en rahat kullanılabilir alanlar olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Yılmaz, cezaevlerindeki ihlallerin yapılan başvurulardan çok daha fazla olduğunu da öne sürdü.
CISST: Ciddi bir artış gözlemliyoruz
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CISST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut da, cezaevlerinde hak ihlallerinin yanı sıra işkence ve kötü muameleye yönelik ciddi bir artış gözlemlediklerini söyledi. Korkut, özellikle adli mahpusların psikolojik ve sözel şiddete maruz kaldığını belirterek, "Başvurulara baktığımızda, bu durumun infaz koruma memurlarının, mahpuslarla kurdukları diyaloğun doğal bir parçasına dönüştüğünü görüyoruz” dedi.
Yapılan başvurulara karşın yetkili makamlarca ciddi bir araştırma yapılmadığını da iddia eden Korkut, "Örneğin kamera kayıtları, darp raporu olmasına rağmen, mahpusların işkence ve kötü muamele görmediği konusunda geri dönüşler alabiliyoruz” ifadesini kullandı.