Guterres BM İklim Konferansı'nı açtı
2 Aralık 2019Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 25'inci Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'nın açılışı sebebiyle yaptığı konuşmada insanlığın "umut" ile "pes etmek" arasında bir tercih yapması gerektiğini söyledi.
İspanya’nın başkenti Madrid'de yaklaşık 200 ülkeden delegelerin önünde yaptığı konuşmada Guterres "Gerçekten kafasını kuma gömen, gezegen yanarken vızıldayan bir nesil olarak mı hatırlanmak istiyoruz?" ifadelerini kullandı. Dünyanın bir dönüm noktasında olduğunu belirten Guterres dünyanın "kararlılık ve kalıcı çözümler" yoluna girmesi gerektiğini söyledi. Guterres bunun için de "fosil enerjilerin en düşük seviyede kalması ve 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyonuna ulaşılması" gereğine işaret etti. BM Genel Sekreteri Guterres bu bakımdan kömüre olan bağımlılığın da sona ermesi gerektiğini vurguladı.
"Ne kadar beklersek o kadar zor ve pahalı olacak"
Almanya Çevre Bakanı Svenja Schulze de Madrid'de yaptığı açıklamada cesur kararlar almaya hazır olduklarını söyledi. "Ne kadar beklersek o kadar zor ve pahalı olacak" diyen Schulze konferansın sloganına "Tiempo de actuar" (Harekete geçme zamanı) işaret etti.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Avrupa Birliği'nin iklim koruma konusunda öncü rol oynaması gerektiğini vurguladı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise Avrupa'nın küresel ısınma karşısında tarihsel bir sorumluluk taşıdığını ve Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının hükümetlerden fosil enerjilerden çıkışı "sevk ve idare etmesini" talep ettiğini söyledi.
Çevrecilerden Almanya ve Avrupa Birliği'ne suçlama
Konferansa katılan bazı yardım kuruluşları ise Paris İklim Anlaşması'nın hayata geçirilmesi konusunda ağır davranılmasında Almanya ve AB'nin sorumluluk taşıdığı inancında. Greenpeace İcra Direktörü Jennifer Morgan Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada Almanya'nın iklim korumada halihazırda "geçmişe doğru" gitmekte olduğunu söyledi. Morgan, Federal Hükümet'in iklim paketini kömür enerjisinden çıkışı 2038'e ertelediği için "hayal kırıklığı yaratacak kadar zayıf" bulduğunu söyledi.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu çatı örgütü olan Kalkınma Politikaları ve İnsani Yardım Birliği (Venro) da Almanya'nın ve Avrupa'nın önüne koyduğu hedeflerin "Paris Anlaşması'na riayet etmekle uzaktan yakından alakası olmadığını" açıkladı. 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulmasını hedefliyor.
Almanya 2020 hedeflerinin arkasında kalacak
Almanya sera gazı emisyonunu 2030 yılına kadar yüzde 55 oranında düşürmek istiyor. Berlin ayrıca 2050 yılına kadar da sıfır karbondioksit emisyonuna ulaşma sözü vermişti. Ancak Federal Hükümet'in 2020 yılı için belirlediği iklim hedeflerine ulaşamayacağı öngörülüyor. 2020 yılı için sera gazlarının emisyonu yüzde 40 oranında düşürme hedefi konmuştu ancak düşüşün yüzde 32 ile sınırlı kalacağı tahmin ediliyor.
Çevre örgütleri Madrid'de küresel ısınmada büyük rolü olan ülkelerin iklim koruma konusunda daha güçlü sözler vermelerini sağlamak istiyor. 12 gün sürecek olan zirvede müzakere edilecek diğer konular arasında ise kalkınmakta olan ülkelere küresel ısınmadan kaynaklı sorunlarla baş etmede yapılacak yardımlar ve emisyon sertifikalarının verilmesinde daha somut kurallar belirlenmesi var.
Şili evsahipliği yapamıyor
Konferansa Çevre Bakanı Carolina Schmidt aracılığıyla Şili başkanlık ediyor. Birleşmiş Milletler COP25 İklim Konferansı Şili'deki sosyal ve siyasi olaylar nedeniyle İspanya'nın evsahipliğinde düzenleniyor. Yaklaşık 29 bin katılımcının beklendiği konferansa dünyaca ünlü İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg de katılıyor. İklim Konferansı 13 Aralık'a kadar devam edecek.
BM Genel Sekreteri Guterres, Thunberg'in öncülüğünde başlatılan Gelecek İçin Cumalar eylemlerine de Madrid'de yaptığı açılış konuşmasında dikkat çekti. Guterres, hükümetlerin "değişim talep eden insan kitlelerini" dinlemesi ve iklim değişikliğinin tehlikelerini ortaya koyan bilimsel verileri gözardı etmemeleri gerektiğini söyledi.
Çocukları koruma örgütü Save the Children Afrika'da bu yıl 1200 kişinin iklim değişikliğinin neden olduğu olağanüstü hava şartları nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam da yılda 20 milyon kişinin iklim nedeniyle yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldığı tahmininde bulunuyor.
AFP/EC, JD
© Deutsche Welle Türkçe