Giydirme sanatının ustası: Christo
1 Haziran 2020Yapıları giydirmesiyle ünlü sanatçı Christo, 84 yaşında New York'taki evinde yaşamını yitirdi. Christo, ölmeden önce Fransa'nın başkenti Paris'teki Zafer Takı'nın paketlenmesi üzerinde çalışıyordu. Eylül 2021'de gerçekleşmesi düşünülen enstalasyonda, Paris'in simgelerinden biri olan Zafer Takı'nın 25 bin metrekare gümüş mavisi renkte polipropilen kumaş ile kaplanması ve 7 bin metre uzunluğundaki kırmızı kurdele ile bağlanması planlanıyordu. Bulgar asıllı ABD'li sanatçı, 31 Mayıs'ta doğal bir ölüm ile hayata veda etmesi ile son projesini görememiş oldu.
Christo, adını binaları, nesneleri veya parkları renkli kumaşlarla örterek duyurdu, 2009'da ölen eşi Jeanne-Claude ile dikkat çeken çok sayıda projeye imza attı.
Örterek merak uyandıran sanatçı
Christo ve Jeanne Claude, 70'lı yılların başında Colorada'da "Curtain Valley” (Perde Vadisi) projesini hayata geçirdi. 80'li yıllarda Florida'nın Biscayne Koyu'ndaki küçük adaları pembe kumaşlarla çevreledikleri "Surrounded Islands” (Çevrilmiş Adalar) ve Paris'te Ponf Neuf köprüsünü giydirme projeleri büyük ses getirdi.
Sanatçı çiftin, 1995 yılında Berlin'de parlamento binası Reichstag'ı gümüş rengi bir kumaşla kaplaması, unutulmaz eserlerinden biri oldu. Christo eşinin ölümünün ardından İtalya'da İseo Gölü üzerinde 2016'da gerçekleştirdiği enstalasyon "Floating Piers” (Yüzen İskele) ile yaklaşık 1 milyon 300 bin kişiyi gölün üzerinde yürüttü. Projeye ilişkin belgesel "Walking on Water”da, Christo "Gerçek şeyleri seviyorum, gerçek rüzgar, gerçek kuruluk, gerçek ıslaklık, gerçek korku ve gerçek sevinç” diyordu.
Christo binaları giydirmeye başlamadan önce sanatının ilk yıllarında kutu, şişe gibi objeleri paketleyerek dikkat çekmişti. "Paketleme sanatçısı” tanımını reddeden Christo, hiçbir zaman için bina ve nesnelerin şeklini değiştirmedi, üstlerini örterek izleyende merak uyandırmayı hedefledi. Sanatının anlamını izleyene bırakan Christo'nun biyografisini kaleme alan David Boundon, Christo'nun nesneleri "saklayarak, ortaya çıkardığını” ifade ediyor.
Christo ve Jeanne Claude
Christo Vladimirov Javacheff 13 Haziran 1935'te Bulgaristan'da doğdu. 1950'lerde Sofya'da resim, heykel ve mimari öğrenimi gördü. Komünizmle yönetilen Bulgaristan'dan 1956 yılında kaçtı. Christo, 1960'ların başında gittiği Paris'te, nesneleri sanata entegre ederek yabancılaştıran "Yeni Realizm” akımından sanatçılarla tanıştı.
Bu dönemde para kazanmak için portreler yapan Christo, bir generalin kızı olan Jeanne-Claude ile tanıştı. Christo ile aynı gün doğan Jeanne-Claude'un organizasyon yeteneği ve Christo'nun sanatı birleşince, ortaya sanat tarihine geçen eserler çıktı. Christo, binaları, parkları, doğal alanları örtmesinin, giydirmesinin yanı sıra varillerle de çok sayıda enstalasyon gerçekleştirdi.
Sanatının temeli özgürlük
“Arazi sanatının” bir temsilcisi olan Christo, Jeanne-Claude ile birlikte binaları, parkları, doğal alanları örterek, sararak, yeniden şekillendirerek, siyasi bir duruş da sergiledi. Coğrafi alanın bir sanat eserine dönüştürülmesi ile hiç kimsenin sahip olamayacağı bir durum yaratan Christo, sahiplenmeyi protesto ediyordu.
Bu fikri sonuna kadar savunan Christo'nun açık alandaki büyük çaplı projeleri sadece kısıtlı bir süre için, parasız olarak izleyiciye sunuldu. Christo, Reichstag'ı giydirmesinin ardından sanatına ilişkin yaptığı açıklamada, eserlerinin "Bir süre sonra kaybolmasının, estetik konseptin bir parçası olduğunu” söylüyordu. Eserlerine işaret eden Christo, "Böylelikle özgürlük ile kök salıyorlar, zira özgürlük sahiplenmenin düşmanıdır ve sahiplenme aynı zamanda devamlılık anlamına gelir” diyordu.
Bulgaristan'dan kaçan Christo için özgürlük esastı. Bağımsız kalabilmek için büyük projelerinin maliyetini çizimlerini ve ürettiği nesneleri satarak karşıladı.
2017 yılında Colorado'da planladığı "Over the River” (Nehrin Üstünde) projesini ABD Başkanı Donald Trump'ı protesto ederek, gerçekleştirmedi. New York Times gazetesine verdiği demeçte, "Bize burayı kiralayan ABD hükümeti, arazi ona ait. Bu kiracının yararına olacak bir projeyi gerçekleştiremem” dedi.
Christo'nun siyasi duruşuna rağmen eserleri izleyenleri estetik açıdan büyüledi. Jeanne-Claude, bu durumu şu sözlerle özetledi: "Biz belirli bir süreyi kapsayan sanat yapıyoruz, içeriği ise sevinç ve güzellik.”
Gaby Reucher
© Deutsche Welle Türkçe