Gazeteci Kadri Gürsel tahliye edildi

Aralarında tutuklu gazeteciler Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, avukat Akın Atalay ve muhasebe servisi çalışanı Emre İper'in de bulunduğu Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Davaya, tanıkların dinlenmesi ile devam edildi. Duruşmaya, tanık olarak dinlenmesi beklenen Mehmet Faraç katılmadı.

Eski Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Alev Coşkun, 2013'te yapılan vakıf seçimlerinin hukuksuz olduğuna inandıkları için şikâyette bulunduklarını, söz konusu seçimin bir kırılma noktası olduğunu ancak seçimin iptali için açtıkları davanın mevcut ceza davasıyla bir alakası olmadığını söyledi. Coşkun davada sanık olarak yer alan Cumhuriyet çalışanları için, "Bu arkadaşlar terörist olamaz. Bu arkadaşlar FETÖ'cü olamaz” diye konuştu.

"FETÖ'cü olup olmadıklarını bilemem” dedim

Coşkun, avukat Tora Pekin'in tutuklu Cumhuriyet çalışanlarının tutukluluğuna gazetenin 23-25 Mayıs 2016 tarihlerinde yayımlanan bazı haberlerin gerekçe gösterildiğini hatırlatarak, Coşkun'a söz konusu gazete nüshalarını terör şubeye kendisinin götürüp götürmediği sorusuna cevap veremedi. Alev Coşkun sonrasında ise, "Ben o iki gazeteyle ilgili ifademin arkasındayım. ‘FETÖ'cü olup olmadıklarını bilemem' dedim” yanıtını verdi. Avukat Pekin, tanık Coşkun'un Cumhuriyet'in birinci sayfasında yer alan haberleri gazetenin Gülen cemaatini övdüğü imaları ile eleştirmesi üzerine, "Gazeteci misiniz?” sorusu yöneltti, Coşkun ise olmadığını söyledi.

"Dündar'ı gazeteye alan operasyonu yapmıştır”

Alev Coşkun'dan sonra söz alan Aydınlık yazarı tanık Rıza Zelyut, bir yazısında Cumhuriyet gazetesinin bir ‘operasyon gazetesi'ne dönüştürüldüğünü iddia ederek, "Elimde bilgi yok ama Can Dündar'ı, Nuray Mert'i, Aydın Engin'i kim getirdiyse operasyonu o yapmıştır” şeklinde konuştu. Zelyut'un, Türkiye'nin en iyi köşe yazarı olduğunu söylemesi ise salonda gülüşmelere neden oldu. Zelyut'un iddialarına cevap vermek için söz alan Cumhuriyet yazarı Aydın Engin, "Rıza Zelyut, 'Aydın Engin'i gazeteye kim almışsa Cumhuriyet'e operasyonu o yapmıştır' dedi. Beni İlhan Selçuk gazeteye aldı” dedi.

"Soyut delillerle suçlamak gayet kolay”

Tanık ifadelerinin bitmesinin ardından mahkeme heyeti bir saat ara verdi. Aranın ardından mütalaasını açıklayan savcı, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti. Talepten sonra söz alan tutuklu gazeteci Kadri Gürsel, gazetede 34 gün sürdürdüğü danışmanlık görevinin tutukluluğunun devamına gerekçe olamayacağını ifade ederek, "Beni hapiste tutmak için herhangi bir gerekçenizin kalmadığından hareketle tahliyemi istiyorum” dedi. Tutuklu gazeteciler Ahmet Şık ve Murat Sabuncu ise mahkemeden hiçbir talepleri olmadığını söyledi.

Avukat Tora Pekin, tutukluluğun devamına ilişkin gerekçelerin somutlaştırılması gerektiğini belirterek, "Tahliyeden önce, adli yargılama talep ediyoruz” dedi. Pekin'den sonra söz alan avukat Köksal Bayraktar, duruşmada tanıklık eden isimlerin ifadeleri boyunca yorum yaptığını, iddianamede somut delillerin bulunmadığını dile getirerek, "Delilleri getirmek konusunda sorumluluk altındasınız. Hiç 330 gün hiç dört duvar ardında kaldınız mı? Biz çocuk muyuz? Kadri Gürsel bileyerek ve isteyerek hangi fiillerle örgüte yardım etmiştir? Soyut delillerle suçlamak gayet kolay. Bu eziyet bitsin, tahliye talep ediyorum” diye konuştu.

"Hukuk dersi vermek haddinize değil”

Mahkeme başkanının, Köksal Bayraktar'ın savunması sırasında "Sizin mahkeme heyetine hukuk dersi vermek haddinize değil” demesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginlik sırasında bir avukat mahkeme başkanına henüz karar çıkmamasına rağmen hükümet yanlısı bir gazetenin Twitter hesabından "Tutukluluk halinin devamına karar verildi” yönünde haber paylaşıldığını gösterdi. Tutuklu gazeteci Ahmet Şık, "Ya sizin heyetinizden ya kalemden birisi bazı medya organlarına belge sunuyor. Ben bu filmi gördüm” diyerek habere itiraz etti. Mahkeme başkanı konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunulacağını belirterek, "Eğer biri belge aldıysa ve bunu söylemezse bunun adamlıkla ilgisi olmadığını düşünüyorum” dedi.

Kadri Gürsel tahliye oldu

Bir saatlik aranın ardından başlayan duruşmada mahkeme başkanı, ara kararın çıkmamasına rağmen haber yapan basın kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Mahkeme heyeti, tutuklu gazeteci Kadri Gürsel'in tahliye edilmesine, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerini devamına karar verdi. Gelecek duruşma 31 Ekim'de Çağlayan Adliyesi'nde görülecek.

Burcu Karakaş / İstanbul 

© Deutsche Welle Türkçe