Fukuşima'da daha çok iş var

Fukuşima yakınında oturanlar artık evlerine dönmenin hayalini kurabilir. Nükleer harabenin dışındaki radyoaktivite giderek normal seviyeye iniyor. Şu anda radyasyon yılda 1,7 milisievert ile Almanya’daki sınır değerin neredeyse iki katı, ancak nükleer erimenin olduğu Mart ayında bu değer şu ankinin iki milyon katıydı.

Radyoaktivite azaltıldı

Fukuşima Dayiçi nükleer santralindeki krizi çözmekten sorumlu bakan Goşi Hosono, reaktördeki çalışmaları koordine ediyor. Hosono, Tepco firması ile üzerinde anlaştıkları takvimin ilk etabını tamamladıklarını, radyoaktiviteyi önemli ölçüde azalttıklarını söylüyor. En büyük sorun, radyasyonlu suyun arındırılması için kullanılan tesisin sürekli bozulması. En azından geçici soğutma düzeneği yüzde 70 performansla da olsa işliyor. Böylece sular altında kalan reaktör binasındaki hararet istikrarlı bir şekilde 100 derece düzeyinde tutulabiliyor. Ayrıca tesise soğutma amacıyla ek su pompalanmasına da neredeyse hiç gerek kalmadığı bildiriliyor. Reaktörlere enjekte edilen azot sayesinde de yeni bir hidrojen patlaması riskinin şimdilik ortadan kalktığı kaydediliyor. Tsunami felaketinden sonra üçüncü reaktörde meydana gelen hidrojen patlaması ile geniş bir alana radyoaktif parçacıklar yayılmıştı.

Nükleer erime tehlikesi geçmiş değil

Erimiş yakıt çubukları hâlâ reaktör binasının tabanında kızgın bir yığın olarak duruyor. Enerji Teknolojisi Enstitüsü’nden Masanori Naito, buradaki soğutma sistemi devre dışı kaldığı takdirde yeni bir nükleer erime tehlikesi doğabileceğini belirtiyor. "Reaktör ısıtılan bir çaydanlık gibi." diyen Naito, "Eğer üzerine su ilave edilmezse, soğutma suyu üç gün zarfında buharlaşır ve içerideki nükleer malzeme tekrar erir.” uyarısında bulunuyor.

Tepco'nun iddialı hedefi

Tepco'nun yol haritasının ikinci bölümü ise, erimiş yakıt çubuklarının Ocak ayı ortasına kadar nihai bir şekilde soğutulmuş olmasını öngörüyor. Eğer bu başarılı olursa, kriz atlatılmış olacak ve enkaz kaldırma çalışmalarına başlanabilecek. Tepco'nun iddialı hedefine göre, üç yıl içinde yanmış yakıt çubuklarının bertaraf edilmesi planlanıyor. Nükleer uzman Profesör Koçi Okamoto, enkaz kaldırma çalışmalarının daha başında olunduğunu hatırlatıyor. Okamoto şöyle konuşuyor:

"Fukuşima'da alınması gereken önlemler, 1979'da ABD'nin Harrisburg kenti yakınında meydana gelen nükleer kazadan sonra alınan önlemlerin en az 10-20 katı daha zor olacak. Fakat o zaman elde edilen tecrübeleri değerlendirirsek, sorunun çözülebilir olduğunu görürüz. Fukuşima'nın kapatılması sürecindeki riskler hâlâ büyük. Japon kamuoyunun, nükleer felaketten sonraki aylara oranla daha az olsa da, tehlikenin geçmediği konusunda bilgilendirilmesi gerekir.”

Doğaçlama çözümlere devam

Tepco, çevreye daha da fazla zarar verilmemesi için 30 metre derinliğinde bir duvar inşa edilmesini planlıyor. Böylece reaktör binasından sızan radyasyonlu suyun yeraltı sularına karışmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Ağır bir artçı deprem ya da yeni bir tsunami de güvenlik açısından dev birer risk oluşturmaya devam ediyor. Kullanılmış yakıt havuzu hâlâ çubuk dolu, bina önemli ölçüde hasarlı ve dayanıksız. Şu anda Japonya'da etkili olan bir tayfuna karşı naylon örtülerle Fukuşima'nın yağışa karşı korunmasına çalışılıyor. Görünüşe göre, nükleer felaket geçene kadar, daha pek çok kez doğaçlama çözümlere başvurulacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Nils Kinkel (Tokyo) / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay