Fuhuş yasasında reform

Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre Almanya’da fuhuş sektörünün yıllık cirosu 15 milyar euroyu buluyor. Almanya’da toplam kaç hayat kadınının çalıştığına dair kesin veriler bulunmasa da sayılarının 400 bini bulduğu tahmin ediliyor.

2002 yılında çıkarılan bir yasa ile hayat kadınlarının çalışma koşullarına iyileştirmeler getirildi. Bu yasayla birlikte genelevlere yasal işletme statüsü verildi; hayat kadınları, sigorta gibi birçok sosyal haktan yararlanabiliyor.

Fuhuş yasasına getirilen eleştiriler

Ancak yasayı eleştirenler, seks işçileri arasında neredeyse hiç kimsenin yaptığı işi resmî olarak bildirme imkânı bulunmadığına işaret ediyor. Federal İstihdam Dairesi verilerine göre sosyal sigortaya kayıtlı seks işçisi sayısı sadece 44. Augsburg kentinde yirmi yıldır ahlak büro amirliğinde çalışan polis memuru Helmut Sporer, yasaların kadını pazarlayanları avantajlı konuma getirdiğini, asıl sorunun bu olduğunu söylüyor. Fuhuş yasasının sosyal sigorta hakkını da içeren 3’üncü maddesi genelev işletmecilerine görünürde serbest çalışan, ancak aslında tamamen işverene bağlı olan hayat kadınlarına karşı 'sınırlı talimat' yetkisi veriyor. Sporer, bunun insan onuruna aykırı olduğunu, haklarını bilmeyen kadın seks işçilerini muhabbet tellallarının eline düşürdüğünü belirtiyor. Sporer "Talimat yetkisi genelev işletmecilerine, kadınların ne zaman ve nasıl çalışacaklarını, ne kadar ücret talep edeceklerini belirleme hakkı tanıyor" diye konuşuyor.

Fuhuşa zorlanan kadınların müşterilerine ceza

Sporer, bu duruma özellikle Doğu Avrupa’dan gelen ve Almanya’da fuhuşa zorlanan genç kadınların maruz kaldığını kaydediyor.

Almanya'da yayımlanan kadın dergisi Emma da yürürlükteki fuhuş yasasını eleştiriyor. Derginin yayıncısı Alice Schwarzer, Almanya’nın bu yasa ile 'modern köleliğe' göz yumduğunu, hatta teşvik ettiğini kaydediyor. Schwarzer "Amacımız kadınların korunması, onlara meslekten ayrılma imkânları yaratılması ve onları sömürenlere karşı takibat olanakları sağlanması" şeklinde konuşuyor.

Eleştiriler, meyvelerini vermeye başladı. Zira Hrıstiyan Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti arasında imzalanan koalisyon anlaşması, 12 yıl önce yürürlüğe giren fuhuş yasasında kapsamlı reformlar öngörüyor. Özellikle de fuhuşa zorlanan kadınlar için. Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) politikacı Hans-Peter Uhl, değişikliklerin gelecek yılın başında yürürlüğe gireceğini bildirdi. Değişiklikle, fuhuşa zorlanan kadınların hizmetlerinden yararlananların da cezalandırılması öngörülüyor.

Fransa'da tüm fuhuş müşterilerine ceza

Aynı konu şu günlerde Fransa kamuoyunu da meşgul ediyor. 1946 yılından bu yana genelevler ve kadın pazarlamanın yasak olduğu ülkede hükümet sadece kadınları fuhuşa zorlayanlarla mücadele etmiyor. Son olarak tüm fuhuş müşterilerine para cezası öngören yasa tasarısı Ulusal Meclis'te kabul edildi. Yasa, seks için para ödeyenlere 1500 euro, bu suçu tekrar edenlere 3 bin 750 euroluk para cezası getiriyor.

Ancak yasayı eleştirenler, yasayla ülkede fuhuşun tamamen yasaklanmadığına dikkat çekiyor ve yasanın bu şekilde geçimini sağlayan kadınların müşterilerini fiilen ellerinden aldığını belirtiyor.

İsveç örneği

Aslında Fransa bu yasa tasarısı için İsveç’i örnek almıştı. Zira İsveç’te para karşılığı cinsel ilişkiye girmek 1999 yılından bu yana cezaya tabi. Kadınların vücutlarını pazarlamasını yasaklamayan yasa, bu hizmetten yararlanılmasını cezalandırıyor. Stockholm emniyet teşkilatının verilerine göre başkentteki seks işçilerinin sayısı yasanın ardından büyük ölçüde azaldı. Ancak diğer yandan hayat kadınlarına yönelik taciz ve tecavüz vakalarının sayısının 1999 yılından bu yana arttığı kaydediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christian Ignatzi / Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu