Frontex, Türkiye'nin desteğinden memnun
16 Şubat 2011İtalya’nın Lampedusa Adası’nın yasadışı yollardan gelen Tunusluların akınına uğraması, kaçak göç sorununu bir kez daha gündeme getirdi. İtalya’nın yardım talebine olumlu yanıt veren Avrupa Birliği için bu sorun yeni değil.
Geçen yıl da Yunanistan, yasa dışı yollardan ülkeye giren göçmenlerle mücadele edebilmek için Avrupa Birliği’nden yardım istemişti. Bu çerçevede Avrupa Birliği Sınır Koruma Ajansı Frontex devreye girdi.
Ekim ayının sonundan beri Frontex Sınır Acil Müdahale Ekibi Türk-Yunan sınırında görev yapıyor. Avrupa Birliği’nin sınırlarının korunması, Berlin’de düzenlenen Avrupa Polis Kongresi’nde ele alınan konulardan biriydi.
Kaçak göçmen sayısında düşüş
Avrupa Birliği sınır koruma ajansı Frontex’in verilerine göre, Türk-Yunan sınırında geçtiğimiz ekim ayından beri görev yapan Sınır Acil Müdahale Ekibi (RABIT) sayesinde kaçak göçmen sayısında düşüş kaydedildi. Ekim ayında göçmen sayısı 7 bin 600 civarındayken, bu sayı aralık ayının sonunda yaklaşık 3 bin 400’e düştü.
Türk-Yunan sınırını kaçak göç açısından sorunlu bir bölge olarak nitelendiren Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Ole Schröder (CDU), Frontex’in yürüttüğü operasyonun önemli ölçüde başarılı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
”Sayıların düşüş göstermesi, bu operasyonun başarılı olduğunun bir işaretidir. Fakat gerçek anlamda bir değerlendirme yapabilmemiz için öncelikle yılın bu soğuk günlerinin geçmesini beklememiz gerekiyor, ancak o zaman sayılardaki düşüşün Frontex’in operasyonuna mı yoksa mevsime mi bağlı olduğunu anlayabiliriz.”
Gelişmeler olumlu
Frontex Genel Müdürü Ilkka Laitinen ise kaçak göçmen sayısının geçen üç ayda yaklaşık yüzde 60 azalmasına rağmen, sayının hâlâ yüksek olduğunu belirtti. Laitinen, bölgede yine de olumlu gelişmeler kaydedildiğini vurguladı.
Laitien, ”Bu kısmen Sınır Acil Müdahale Ekibi dahilindeki Avrupa Birliği ülkelerinin bu bölgede gösterdiği ek çabaların bir sonucu. Ama bir yandan da Türk yetkililerin sorumluluk alarak kendi sınırları dahilinde ek denetimler yapmaları beni çok memnun ediyor. Bu durum, bundan sonra nasıl devam edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu her zaman işbirliği yapmamız gerektiğini gösteren bir olgu” dedi.
"Kaçak göçü durdurmak zor"
Avrupa Birliği’ne kaçak yollardan giriş yapmak isteyenlerin tercih ettiği transit ülkelerin başında Türkiye geliyor. Frontex’in verilerine göre, 2010 yılı haziran ayının başından beri Türkiye’den Avrupa Birliği’ne giriş yapmak isteyenlerin yüzde 44’ünü Afganistan’dan gelenler oluşturuyor. Frontex’in operasyonu kaçak göçü engellemenin yanı sıra insan kaçakçılığı yapan grup ve kişilerin yakalanmasını hedefliyor. Bu çerçevede de operasyonun başından bu yana dokuzu Türkiye’den olmak üzere toplam 22 kişi yakalandı.
Bu operasyonda Türkiye’nin üzerine düşeni yaptığını vurgulayan Laitinen, Türkiye’nin konumu itibariyle sınırlarının kontrolünün zor olduğuna işaret etti. Laitien, ”Diğer yandan insanların sınırı aşmasını engelleyerek sınırı kontrol edilsin demek kolay olsa da, bunu gerçekleştirmek zor. Bu nedenle birlikte atılması gereken çok ciddi çeşitli adımlar var. Eğer bu adımları birlikte atarsak, eminim iyi sonuçlar alınır” diye konuştu.
Sınır güvenliğinin önemi
Sınır Acil Müdahale Ekibi’nin görevinin mart ayında sona ermesinin ardından Türkiye ile bölgede işbirliğine Poseidon adlı operasyon kapsamında devam edilmesi planlanıyor. Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlaması, vize meselesinin çözümü için de büyük önem taşıyor. Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği ülkelerinde vizesiz seyahat edebilmesi için istenen şartlar arasında sınır güvenliğinin sağlanması bulunuyor.
Bunun yanı sıra Türkiye’den müzakereleri tamamlanan mültecilerin geri kabul anlaşmasını onaylaması bekleniyor. Bu anlaşma yürürlüğe girdiği takdirde, Türkiye kendi toprakları üzerinden yasadışı yollardan Avrupa Birliği’ne giren kişileri geri kabul edecek.
Hür Demokrat Parti (FDP) milletvekili Hartfried Wolf da bu konuda Türkiye’den Avrupa Birliği ile işbirliği yapmasını beklediklerini söyledi ve ”Benim görüşüme göre Türkiye’nin öncelikle uluslararası sorumlulukları çerçevesinde mültecilerin geri kabulü anlaşmasına uymalı. İkinci olarak Türkiye’den beklentim, Avrupa Birliği’nin sınırlarının korunması söz konusu olduğunda da mutlaka işbirliği yapmamız. Türkiye’nin de bu konuda sorumluluklarını yerine getirmek isteyeceğine inanıyorum” dedi.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Jülide Danışman / Berlin
Editör: Ahmet Günaltay