Fransa mı, Belçika mı?

Rusya’da devam eden 2018 FIFA Dünya Kupası, yarı finalden itibaren bir Avrupa Şampiyonası görünümüne bürünüyor. Dünyanın en büyüğü, birbirinden farklı futbol ekollerine sahip dört Avrupa ülkesinden biri olacak.

Beşer maçı geride bırakan yarı finalistler, kalan iki karşılaşmayı da kazanarak mutlu sona ulaşmak istiyor. Şampiyon kim olur bilinmez ama futbol otoriteleri, bir noktada mutabık: Şampiyonada en göze hoş gelen futbolu sergileyen dört ülke yarı finale yükseldi. Bundan sonrası için kesin bir favori belirlemek çok zor. Futbol severleri güzel ve heyecanlı maçlar bekliyor.

Fransa – Belçika: Denk kuvvetlerin mücadelesi

Bir yanda Kylian Mbappe, Antonie Griezmann ve Paul Pogba, diğer yanda Eden Hazard, Romelu Lukaku ve Kevin De Bruyne… Modern futbolun yeni nesil temsilcileri olan bu yıldızları Cristiano Ronaldo, Lionel Messi ve Neymar gibi “süperstar” unvanlı futbolculardan farklı kılan en önemli unsur, sıradışı bireysel yeteneklerini takım oyunuyla harmanlamaları.

Denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçmesi beklenen mücadelede, sonucu muhtemelen nüanslar belirleyecek. Fransa, günümüz modern futbolunun yaygın dizilişi olan 4-2-3-1 düzenini benimserken, Belçika genelde 3-4-3 sistemiyle sahaya çıkıyor. İki takımdaki ayrıntıları görebilmek için de her bir bölgeyi teker teker büyüteç altına almak gerekiyor.

Kale: 2011 yılında transfer olduğu İngiltere’nin Chelsea takımının son yıllardaki tartışmasız “1 Numarası” olan Belçika’nın file bekçisi Thibaut Courtois, 60 milyon Euro'luk piyasa değeri ile aynı zamanda dünyanın en pahalı kalecileri listesinde de üçüncü sırada bulunuyor. 26 yaşındaki ve 1.99 boyundaki kaleci, hava toplarındaki hakimiyeti ve güçlü refleksleriyle dikkat çekiyor. Fransı’nın aynı zamanda kaptanı olan Hugo Lloris de dünyanın sayılı kalecilerinden. Altı yıldır İngiliz Tottenham’in kalesini koruyan 31 yaşındaki ve 1.88 boyundaki Lloris, 25 milyonluk piyasa değerine sahip. İki üst düzey kalecinin mücadelesinde çok az farkla da olsa avantaj Belçika’dan yana gibi görünüyor.

Savunma: Fransa klasik dörtlü defans dizilişinde Rapahel Varane ve Samuel Umiti'yi çift stoper olarak kullanıyor. Kanatlarda Benjamin Mendy ve bu turnuvada büyük sükse yapan Benjamin Pavard ile savunmayı sağlama almaya çalışıyor. Bu akşam Mendy'nin yerine Lucas Hernandez'in oynaması bekleniyor. Belçika ise 30 yaş üstü üç deneyimli defans oyuncusu Thomas Vermalen, Vincent Kompany ve Jan Vertonghen ile kale önüne duvar örüyor. Ancak bu üçlünün Mbappe ve Griezmann gibi iki hızlı forvet karşısında zaman zaman zorlanmaları kuvvetle muhtemel. Belçika'da sağ kanat oyuncusu Thomas Meunier sarı kart cezalısı. Burada avantaj, daha genç ve dinamik defans hattına sahip olan Fransa'nın.

Orta Saha: Biri uzun boylu, atletik ve karizmatik; diğeri kısa boylu, tıknaz ve sempatik: Fransa'nın defansif orta sahadaki ikilisi Paul Pogba ve N'Golo Kante oldukça farklı özelliklere sahip olsalar da birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. İngiltere'de forma giyen iki futbolcu, Fransa'nın defans ve hücum blokları arasındaki bağlantı elemanı görevini harkulade bir şekilde yerine getiriyor. Belçika'da da Alex Witsel - Marouane Fellaini  ikilisi benzer özelliklere sahip. Fransız mevkidaşları ile en belirgin farkları daha yaşlı olmaları. Eğer maç uzatmaya giderse bu durum, kondisyon açısından dezavantaja dönüşebilir. Ofansif orta sahada ise Eden Hazard ve Kevin De Bruyne gibi iki muhteşem yıldıza sahip olan Belçika, rakibine bariz bir üstünlük sağlamış görünüyor. Fransa'da "10 numara” diye tabir edilen pozisyonda Michel Plattini'den buyana çekilen yıldız oyuncu eksikliği Antonie Griezmann ile giderilmeye çalışılıyor. Ancak Griezmann'ın, gerçek yeri olan forvette çok daha verimli olduğu da bir gerçek.

Hücum: Futbol severler, turnuvanın yıldızlarından olan genç forvetler Kylian Mbappe ve Romelu Lukaku'nun mücadelesinden kiminin galip çıkacağını merakla bekliyor. 19 yaşındaki Mbappe, daha şimdiden Ronaldo ve Messi'nin veliahtı olarak gösteriliyor. Genç yıldız şu ana kadar attığı üç golün yanı sıra rakip defansları yıpratan hızlı koşuları ve estetik futboluyla da göz dolduruyor. 25 yaşındaki Romelu Lukaku ise uzun boyu ve yüksek top tekniği ile ideal santrfor tanımına harfiyen uyuyor. Turnuvada dört kez golle buluşan Lukaku, takım arkadaşları Hazard ve De Bruyne'nin getireceği topları Fransa ağlarına göndermek için tetikte bekliyor olacak. Birbirinden farklı tarzdaki iki oyuncunun performansları, maçın sonucunu belirleyici unsurlardan biri olacak.

St. Petersburg kentinde oynayacak ve Uruguaylı hakem Andres Cunha'nın yöneteceği karşılaşma TSİ 21.00'de başlayacak.

Hırvatistan – İngiltere maçı Cüneyt Çakır'ın  

Yarı finalin diğer eşleşmesinde ise yarın Hırvatistan ile İngiltere karşı karşıya gelecek. Moskova'da yine TSİ ile 21.00'de başlayacak maçı Cüneyt Çakır yönetecek. Çakır'ın adı final maçı için de geçiyordu. Ancak yarı final mücadelesine verilmesi nedeniyle final şansı hayli azalmış durumda.

Luka Modric ve arkadaşları, 4 milyon nüfuslu küçük Balkan ülkesi Hırvatistan'a tarihî bir başarı yaşatmak için kenetlemiş durumda. Yıllardır büyük turnuvalarda hüsrana uğrayan "futbolun beşiği” İngiltere ise süper yıldızı Hary Kane önderliğinde bu kez şeytanın bacağını kırmak istiyor. İki takımda da sakat ya da cezalı futbolcu bulunmuyor.

Yarı finalin mağlupları 14 Temmuz Cumartesi günü üçüncülük maçında karşı karşıya gelecek. St. Petersburg'daki mücadele TSİ 17.00'de başlayacak. Galipler ise en büyük kupaya uzanmak için 15 Temmuz Pazar günü kozlarını paylaşacak. Moskova'daki final maçının başlama vuruşu TSİ 18.00'de yapılacak.

DW,dpa/MÇ,BÖ

© Deutsche Welle Türkçe