FR: Trump bir diktatörü anımsatıyor

Frankfurter Rundschau'da ABD Başkanı Donald Trump'ın FBI başkanını görevden almasına ilişkin bir yorum yer alıyor. Yorumda, Trump'ın "bir diktatörü anımsattığı" değerlendirmesinde bulunuluyor:

"ABD Başkanı Donald Trump ülkesinin demokrasisini çekiçle yeniden düzenliyor. Dünyanın en güçlü adamı bu sefer sürpriz bir biçimde FBI Başkanı James Comey'yi görevden aldı. Resmi gerekçe, 'eski başkan adayı Hillary Clinton'ın adının geçtiği e-posta skandalında da görüldüğü gibi Comey'nin kurumu uygun bir biçimde yönetememesi'. Trump'ın gerekçesine neredeyse kimse inanmadı ve inanmıyor. Zira başındaki kurum, Trump ekibinin Rusya'yla muhtemel ilişkilerini soruşturan kişi görevden alınıyor. Birçok Cumhuriyetçi de Trump'ın kararını uygunsuz buldu ve kararı savunanlar da zar zor, pek istemeden savundu. Diğerleri ise milyarderi oldukça şiddetli biçimde eleştirdi. Nihayetinde Trump, rağbet görmeyen muhalifleri bertaraf eden bir diktatörü anımsatıyor."

Die Welt'teki yorumda Trump'ın FBI başkanının görevden almasının Trump'ın başkanlık sürecindeki ilk kurumsal kriz olduğuna vurgu yapılıyor:

"Bu, Trump'ın taze başkanlığındaki ilk ciddi kurumsal kriz. Bu aynı zamanda envai çeşit teamül, gelenek ve nezaket kuralını hiçe sayan liderin Beyaz Saray'da nasıl çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinin ve keyfi başkanlığının da bir ifadesi. Seçim kampanyası sürecinde Trump'ın bir defa bir dış politika uzmanına, Amerika'nın bunları kullanamayacak olmasına rağmen neden nükleer silahları olduğunu sorduğu belirtiliyor. Trump başkanlığın gücüyle ilgili de kendine şöyle bir soru sormuş olmalı: Eğer tüm imkanlar sömürülmeyecekse, başkanlık neden var ki?"

Frankfurter Allgemeine Zeitung'taki yorumda Donald Trump'ın Comey'yi görevden alma kararının yol açacağı muhtemel sonuçlar değerlendiriliyor:

"Şüphe yok: Başkan'ın FBI direktörünü görevden alma yetkisi pekala var. Ancak bu karar Trump'ın peşini bırakmayacak, hatta belki de onu pişman edecek. Bu kararın şu anda alınması önemli ve Trump'ın bugüne kadar sergilediği tutum da burada bir örtbas olduğu şüphesini güçlendiriyor. FBI'ın yanı sıra Kongre bünyesindeki iki komite de muhtemel bir 'Rusya bağlantısı'nı araştırıyor. Comey'nin görevden alınması, geçmiş araştırmalarının genişletilmesi babında bir çeşit davet işlevi görüyor. Muhalefet, şu andan itibaren Cumhuriyetçilere özel bir yargıç atanması talebinde bulunacaktır. Aynı şekilde Comey'nin görevden alınmasını, Trump'ın tehlikeli benmerkezci yönetim anlayışının başka bir kanıtı olarak algılayacaktır... Benzer biçimde, Beyaz Saray'ı da aynen eskiden şovunu yönettiği gibi yönetiyor olduğunun kanıtı."

Handelsblatt'ta ise ABD Başkanı Donald Trump'ın FBI kararının ardında söylenilenin dışında sebepler yattığı savunuluyor:

"Trump FBI direktörü James Comey'yi güya Hillary Clinton'ın adının geçtiği e-posta skandalını doğru düzgün yönetmede başarısız olduğu gerekçesiyle kovdu. Ancak Trump'ın Comey'yi kovuş şekli, işin arka planında başka bir neden yattığını gösteriyor. Adam işini kaybettiğini Los Angeles'ta FBI çalışanları önünde yaptığı bir konuşma esnasında medyadan öğrendi. Ayrıca sonradan, Trump'ın özellikle kendisini hedef alan ve Comey'nin yönettiği soruşturmalardan memnuniyetsizlik duyduğu iddiaları sızdı. Donald Trump böyle işte. Bir sorunu var ve sorunu kovmaya çalışıyor, ancak bu geri tepiyor. Görünen o ki, ABD Başkanı'nın sinirleri bozuk."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/BÜ/HS