Festival iptalleri muhafazakar seçmene bir mesaj mı?
24 Ağustos 2022Kamuoyunda bir süredir konser ve festivallerin iptal edilmesine yönelik tartışmalar sürerken son iptal haberi de Muğla'dan geldi. 1-4 Eylül tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan Milyon Fest, valilik kararıyla iptal edildi.
Sosyal medya üzerinden bir süredir bu tür etkinlikleri hedef alan "Müdafaa-i İslam Hareketi" isimli bir oluşum, Muğla'daki festivalin iptali için de kampanya başlatmıştı.
Yasak kararı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu bir kez daha karşı karşıya getirdi. Twitter'dan tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Valileri uyarıyorum; öyle kafanıza göre gençlerin eğlenmesini yasaklayacaksınız, biz hepimiz de boynumuzu eğeceğiz mi zannediyorsunuz? Yok öyle yağma" dedi.
Kılıçdaroğlu'na yanıt veren Soylu, valilere sahip çıktı. Soylu, "Kılıçdaroğlu sözüm ona valileri tehdit etmiş. Çok korkmuşlar! Festival adı altında bir dizi sahtekarın gayrikanuni olarak yapmak istediği hiçbir organizasyona devlet izin vermez Tehditlerin, oyunbazlığın, devlete sökmez. Valileri İmamoğlu ile karıştırdın galiba" ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu: İnsanların özgürlüklerine müdahale ediliyor
Son dört ayda 14 etkinliğin bu gerekçelerle iptal edilmiş olması bir yandan da "AKP festivalleri iptal ederek muhafazakar sağ seçmene bir mesaj mı göndermek istiyor?" sorusunu gündeme getirdi. DW Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Bakan Soylu'ya tepki gösterdi. Soylu'nun açıklamasının, temel hak ve özgürlüklerin anayasaya ve yasalara aykırı olacak şekilde idari kararlar ile sınırlanmasının hükümet tarafından da kabul edildiği ve teşvik edildiği anlamına geldiğini söyledi. Yeneroğlu, "Bu uygulamalar açıkça anayasaya ve yasalarımıza aykırıdır. Çünkü temel hak ve özgürlükler ancak yasa ile sınırlanabilir. Oysaki idare tarafından keyfi bir biçimde alınan iptal kararları ile festivaller iptal edilmektedir. Bu uygulamanın hukuki bir izahı da yoktur" dedi.
Yeneroğlu, her alanda özgürlüklerin keyfi olarak kısıtlandığını savundu. Festivallerin asılsız bahanelerle hukuka aykırı şekilde iptal edildiğini kaydeden Yeneroğlu, "Yetkisiz bir biçimde insanların özgürlüklerine müdahale ediliyor. Kendinden olmayana hayatın zindan edildiği bu dönem geçecek" dedi.
Yeneroğlu, "Bu ülkenin gençleri ve sanatçıları az daha sabredin, seçim yakın. Bu baskıcı rejim en geç 9 ay içinde sonlanacak ve ülke hızla normale dönecek" ifadesini de kullandı.
Osman Sert: Kararı AKP değil, Soylu alıyor
Ankara Enstitüsü Araştırma Direktörü Osman Sert ise iktidarın bir bütün olarak bu kararları aldığı görüşüne katılmadığını belirterek, Süleyman Soylu faktörüne dikkat çekti. Festivalleri İçişleri Bakanlığının yasakladığını vurgulayan Sert, "İçişleri Bakanlığı, kabine içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi'nin bakanlığı. Dolayısıyla bu festival yasaklarının hepsini doğrudan iktidarın stratejik bütüncül bir çerçevesinin içerisine oturtmayı ben doğru görmüyorum" dedi. Son iptal kararı ile ilgili de Muğla Valiliğinin "Kararı kaymakamlığımız almıştır" açıklamasına dikkat çeken Sert, "Muhtemelen özellikle de her ne kadar iktidar tarafından atanmış olursa olsun uzun zamandır Türkiye'de valilik yapan birçok bürokrat isim bu tür festivallere onlarca kez onay verdi. Bunun gayet normal olduğunu da biliyor" ifadesini kullandı.
"Devlet ve devlet karşıtları olarak kodluyor"
Ancak yine de iktidarın bütüncül olarak yapılan bu eylemlere sahip çıkmak zorunda kalabildiğini kaydeden Sert, "Süleyman Soylu bu kararlarıyla ve süreci sahiplenerek Türkiye'deki bütün olayları ve süreçleri bir gerilim hattının üzerine oturtmaya çalışıyor" diye konuştu. Türkiye'nin artık muhafazakarlık üzerinden tanımlanan bir yarılma hattı yerine daha çok milliyetçilik üzerinden bir yarılma hattından gittiğini savunan Sert, "Soylu, bu yarılma hattını devlet ve devlet karşıtları olarak kodluyor" dedi. Soylu'nun "devlet izin vermedi" açıklamasına da vurgu yapan Sert, "Bir konser, bir festival, buna devlet izin vermedi dediğinizde festivali yapmak isteyenlerle buna izin vermeyen iktidarı devlet ve devlet karşıtları olarak kodluyorsunuz. Ve Soylu, bu kodlamanın da seçime kadar işe yarayacağını düşünüyor" dedi.
"Rasyonel tartışma zemininden uzaklaşılıyor"
İçlerinde gerçekten sorunlu olan festivallerin de tartışılması gerektiğine dikkat çeken Sert, ancak bu tür kodlamalar nedeniyle rasyonel bir tartışma zemininden uzaklaşıldığını belirtti. Sert, "Mesela Avrupa'da, Amerika'da birçok kampüste açıkta ya da kamu alanında, parkta, sahilde, plajda alkol tüketemezsiniz. Türkiye'de böyle bir tartışmayı milliyetçi, muhafazakar bir iktidar yapamaz" dedi. Festivallerle ilgili bazı rahatsızlıkların da olabileceğini ifade eden Sert, "Alkol tüketimiyle ilgili Avrupa'da bile o var olan bazı sınırlamaların burada uygulanmamasının getirdiği problemler olabilir. Ama bütün sorunu siz devlet-devlet karşıtlığı, Süleyman Soylu'nun koyduğu yasaklar gibi bir yere oturttuğunuzda rasyonel zeminde yapılacak bu tartışmaların da önünü kesiyorsunuz" diye konuştu.
Siyaset Bilimci Tosun: İnsanlar ekmek derdinde
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ise, AKP'nin hayat tarzı dayatması yaptığını öne sürdü. Tosun, "AKP, bu tür toplumsal etkinliklerde kendisine karşı olmasa bile, muhalefetin imgeleşmiş unsurlarının o festivallere katılanlar tarafından dillendirilmesinden rahatsız" dedi. Kayseri Erciyes Üniversitesi bahar şenliklerinde binlerce gencin İzmir Marşı'nı okumasını örnek göstere Tosun, "AKP, bu etkinlikleri kendisine bir tehdit algısı olarak görüyor" ifadesini kullandı. Tosun, "AKP, bunu seçmeni tutmak için yapıyorsa, bu strateji tutmaz. AKP'den kopan seçmenin derdi bu tür festivallerin düzenlenmesi değil. İnsanlar ekmek derdinde. Yarını çıkarma derdinde" diye konuştu.
Organizatörler yasak kararlarına tepkili
Soylu'nun iptal edilen konser ve festivalleri gayri kanuni olarak nitelemesine organizatörler de tepkili. GezginFest Koordinatörü Bestami Köse, festivallerin iptal gerekçesinin aslında alkol kullanılmasına ve İslami değerlere hakaret edildiği iddiasına dayandığını öne sürdü. Kendisinin organize ettiği en az dört festivalin bu gerekçelerle iptal edildiğini kaydeden Köse, Bakan Soylu'nun "gayri hukuki" iddiasıyla tam olarak neyi kastettiğini açıklaması gerektiğini söyledi. Festival düzenlenmesi için izin alınmasına gerek olmadığını ve kaymakamlıkların kendilerinden yalnızca güvenlik için başvuru talep ettiğini kaydeden Köse, "Biz alanın korumasını yapacağız diyorlar. Fakat burada şöyle bir tehlike oluyor. Bir hafta kala on gün kala ya da üç gün kala festival organizasyonu yapan kimseler hazırlıklarına tam başladıkları süreçte bir bahane bulunabiliyor" dedi. Köse, valilik ve kaymakamlıkların kendilerine gönderdikleri yazılarda iptal gerekçesinin tam olarak açıklanmadığını da dile getirdi.
4 ayda 14 etkinlik iptal edildi
Konser ve festivalleri "gayri ahlaki" ve "gayri İslami" olarak nitelendiren Müdafaa-i İslam Hareketi, sosyal medya hesabından valilik ve kaymakamlıkların iletişim bilgilerini paylaşarak, vatandaşlara "İptal başvurusu yapın" çağrısında bulunuyor. Bu girişimler sonucu Muğla'daki iptal kararı ile birlikte son dört ayda 14 ayrı etkinlik için iptal kararı alınmış oldu. İptal edilen etkinlikler şunlar oldu: "Eskişehir Anadolu Fest, Niyazi Koyuncu Pendik Konseri, Zonguldak Kozlu Müzik Festivali, Kazdağı Ekoloji Festivali, Zeytinli Rock Festivali, Gökçeada Meryem Ana Panayırı, ODTÜ Bahar Şenliği, Muş Metin-Kemal Kahraman Konseri, Aynur Doğan Bursa ve Kocaeli konserleri, Başkent Kültür Yolu Festivali Mirae Konseri, Başkent Kültür Yolu Festivali Ara Malikian Konseri, Apolas Lermi Denizli ve Bostancı konserleri, Milyon Fest Fethiye."
Aynı oluşum şimdi de Perşembe günü Malatya'da başlaması planlanan Gençlik Festivalinin iptali için sosyal medya üzerinden kampanya başlattı.