FAZ: Sınır dışı uygulaması kısır döngüde
4 Ocak 2019Frankfurter Allgemeine Zeitung iltica başvurusu reddedilen veya suç işleyen sığınmacıların daha hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi için yapılan çağrıları konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Almanya eski İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere sınır dışı etmenin kolaylaştırılması için ilk adımları atmıştı. Bundan böyle ancak kısa adımlarla yol alınabilir ama çözüm bulunamaz. Bir örnek verelim: Kimliğini gizleyen sığınmacının nereye gönderileceği bilinemeyeceğinden, sınır dışı edilmesi mümkün değildir. Pratik çözüm ancak Avrupa Birliği'nin dış sınırlarının nereden geldiğini kanıtlayamayan sığınmacılara kapatılması olabilir. Bavyera eyalet hükümeti böyle bir öneride bulunmanın başarı şansının olmadığını iyi biliyor. Dolayısıyla, sürekli vaat edilen ama gerçekleşme şansı bulunmayan çözümler etrafındaki kısır döngü devam edip gidecektir."
Die Welt gazetesi Almanya'nın iltica politikasındaki karmaşanın federatif yapısından kaynaklandığına işaret ediyor:
"Almanya'nın iltica ve ikamet düzenlemeleri federal devlet, eyaletler ve belediyeler düzeyindeki farklı yetkilerden oluşan bir karışımı andırıyor. İltica hakkı tanıyan ya da tanımayan tek başına sınır dışı etme kararı alamıyor. Sınır dışı edebilmek için, sığınmacının gönderileceği ülkeden belediye meclisi ve eyaletlerin mağduriyet komisyonlarına kadar bir dizi kurul ve heyetle anlaşmak gerekiyor. İltica konusunun sertleştirme ile istisnalar ve yumuşatmalar çevresinde dolaşıp durduğunu söyleyenler var. Hukuk devletinin yasalara uygun olarak sınır dışı edilmesine karar verdiği ve bütün hukuki itiraz yollarını denemiş olan bir ailenin Almanya'dan gönderilmesinin komşuları ve yerel yönetimler tarafından önlenmeye çalışıldığı oluyor."
Çin'in insansız uzay aracını ilk kez Ay'ın karanlık yüzüne indirmeyi başarmasının teknolojik üstünlük yarışının geleceği hakkında önemli bir mesaj verdiği belirtilen Süddeutsche Zeitung'un yorumunda şu satırları okuyoruz:
"Yapay zekânın sırrını çözen sadece basit bir satranç bilgisayarını programlamakla kalmaz ama aynı zamanda ciddi bir tehlike haline de gelebilir. En zeki makineleri yapan gelecekte birçok branşa hükmedecektir. Yüz tarama, video analizi ve otonom sürüş teknolojileri üstünlüğün anahtarı olacaktır. Çin'de devlet yapay zekâ araştırmalarını milyarlarca dolarla destekliyor. Teşvik en tepeden geliyor. Devlet Başkanı Şi Jinping yeni yıl konuşmasını yaparken kitaplığının önünde oturuyordu. Kitaplıkta her zamanki gibi Karl Marx'ın eserleri ile Hemingway'in 'Yaşlı Adam ve Deniz'i de bulunmaktaydı. Daha önceki senelerden farklı olarak kitaplığa yapay zekâ konulu iki kitap daha eklenmişti. Yani durum ciddiydi. Çin'in 2020'de ABD'yi yakalayacağını, 2030 yılında da dünya piyasasına Çin şirketlerinin hükmedeceğini işin uzmanları söylüyor. Aynı yıl ilk taykonotun Ay'a ayak basması planlanıyor. İlk Çinli belki de uydumuzun Neil Armstrong'un ayak basmadığı karanlık yüzüne iner."
Frankfurter Rundschau gazetesi uzaycılık çalışmalarındaki işbirliğinde Çin'in ağırlıklı söz sahibi olacağını belirttiği yorumunu şöyle sürdürüyor:
"Çin bu başarısıyla Amerikan, Rus ve Avrupa uzaycılık kuruluşlarını kimseye fark ettirmeden geride bıraktığını kanıtlamış oldu. Çin şimdi Ay'a insan indirmeye ve Mars'a taykonot göndermeye hazırlanıyor. Avrupa, ABD ve Rusya'da da Mars misyonu tasarlanıyor ama çalışmalar yavaş ilerliyor. Bunun nedenleri sadece siyasi irade, maddi kaynak ve teknoloji yetersizliği değil. Mürettebatın sağlığıyla ilgili riskler de göz önünde bulunduruluyor. Problemlere ancak birlikte çözüm bulunabilir. Çin Ay misyonundaki başarısından dolayı takdiri hak etmiştir. İnsanlı uzay yolculuklarının geleceğini ise uluslararası işbirliği tayin edecektir."
DW, dpa, afp/AG, GA
© Deutsche Welle Türkçe