FAZ: Putin haksız değil
4 Eylül 2016Frankfurter Allgemeine Zeitung Çin'de yapılan G20 Liderler Zirvesi'ni yorum sütunlarına taşıyor. Gazete G20'nin dünya politikasının gündemindeki önemli konuların ele alınması fırsatını sunduğunu söyleyerek, şu görüşlere yer veriyor:
"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin G20'nin siyasi açıdan çok da abartılmaması gerektiğini söylerken, haksız değil. Zirvenin şekli 2008 yılında üst düzey şefler düzeyinde yapılması yönünde düzenlenerek, bu sayede dünyanın ekonomik ağırlığını taşıyan ülkelerin dünya ekonomisindeki önemli sorunları görüşerek, organizasyon yapabilmesi sağlandı. Bilanço kapsamlı. Buna rağmen dünya politikasının önemli konularının dünyadaki en büyük güç potansiyelini elinde bulunduran ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının buluştuğu bir zirvede ele alınmaması, dünyadan habersiz davranmak olur. Suriye, Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaf, Ukrayna ya da Türkiye üzerine tek bir kelime bile edilmiyor. Bu konular en azından küçük gruplar içinde konuşulmak zorunda. Çin'deki G20 bunun çok daha ötesinde birbirinden farklı fırsatlar sunuyor: Şi Cinping'e kendisini görkemli biçimde ifade etme, Barack Obama'ya veda, Vladimir Putin'e sahip olduğu gücün ne kadar farkında olduğunu gösterme, İngiltere Başbakanı May'e ise liderleri tanıma tanışma."
Alman basınında yer bulan bir başka konu ise Der Spiegel dergisinin Alman hükümetinin, Federal Meclis'in Ermeni soykırımını tanıdığı karara mesafeli olacağı yönündeki haberi ve ardından hükümetin bunun yapılmayacağını açıklaması. Başbakan Angela Merkel, Alman Meclisi’nin Ermeni soykırımı kararına saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Almanya Başbakanı kararın bağlayıcılığı olmadığını Türk hükümetine ilettiklerini de ifade etti. Frankfurter Rundschau'nun konuyla ilgili yorumu şöyle:
"Durumun ne olduğu söylenmeli. Hükümet Ermeni soykırım kararının hukuki bir bağlayıcılığı olmadığını dile getirmekten başka ne yapıyor? O zaman bu heyecan neden? Çünkü demokratik kamuoyuna Federal hükümetin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilişkisini sadece bir konunun belirlediği çok somut bir biçimde gösteriliyor, bu yalvarırcasına bir rica: Lütfen Suriyeli sığınmacıları ülkenizde tutun."
Düsseldorf'da yayımlanan Rheinische Post aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
"Alman hükümetinin Ermenistan kararıyla arasına mesafe koyacağı, Başbakan Merkel için doğru zamanda gelmiş nahoş bir haberdi. Bu haber Merkel'a çifte mesaj gönderme fırsatı tanıdı. Bu sayede Federal Meclis'in işlerine karışmayacağını dile getirirken, aynı anda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzlaşmacı bir mesaj gönderdi. Bu mesaj dış politikada Merkel'a yardım edebilir. İç politikada ise zarar verdi. Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ve Sol Parti bu adımı Erdoğan'a yağcılık olarak lanse edecektir."
Leipziger Volkszeitung'un yorumu ise şöyle:
"Federal hükümet Türkiye önünde diz çöküyor, öyle mi? Bu böyle de yorumlanabilir. Ancak Federal hükümet Türkiye ile ilişkisinde öyle bir noktaya geldi ki, artık davranış notunun bir önemi yok. Mülteci anlaşmasından çok daha fazlası söz konusu çünkü. Konu jeopolitik, ekonomik ve kültürel açıdan Avrupa için büyük öneme sahip, 80 milyon nüfusluk bir ülkeyle bağlantının koparılmaması, görüşmelerin sürdürülmesi. Ancak her sorunun hasıraltı edilmesi değil."
Nürnberger Nachrichten Alman hükümetinin Ermeni soykırımı kararıyla ilgili açıklamalarını, İncirlik Üssü açısından değerlendiriyor. Federal Meclis'in Ermeni soykırımını tanıyan kararı kabul etmesinden bu yana Türkiye-Almanya ilişkileri gergin. Türkiye, Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü'ndeki Alman askerlerini ziyaret etmesine izin vermiyor. Nürnberger Nachrichten yorumunda şu görüşte:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan şayet çok nazikse, titizlikle seçilen Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü'nü ziyaret etmesine izin verecektir. Bu olmazsa, endişe etmek zorunda değil, kendisine yönelik olumsuz sonuçlardan korkmuyor. Federal hükümet kendisini fazlasıyla kötü duruma düşürmeyecek bir açıklama bulur. Ama eğer böyle olursa, Erdoğan bu durumdan yanlış sonuç çıkaracak ve sakince biraz daha talepte bulanabilecektir."
©Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topçu