FAZ: Devletler Yahudi vatandaşlarını korumalı

Nazi döneminde bir milyonu aşkın Yahudinin öldürüldüğü Auschwitz kampının Sovyet birliklerince kurtarılmasının 75'inci yıldönümü dün törenlerle anıldı. "Die Welt" gazetesinin yorumu şöyle:

"Birleşmiş Milletler'in ölüm kampı Auschwitz-Birkenau'nun kurtarılışını 15 yıl önce resmi anma günü ilan etmesi iyi ve doğru bir adımdı. Avrupalı Yahudilerin öldürülmesi en azından yılda bir gün kamuoyunun gündeminde olmak zorunda. Yine de bu çaresiz bir jestten başka birşey değil. Çünkü resmi anma günü ilan edilmesine gerek duyulması bile anmanın doğal ve gündelik bir hale gelmediğinin, bunun için resmi direktif gerektiğinin göstergesi."

"Frankfurter Allgemeine Zeitung" ise, Hollanda Başbakanının ilk kez ülkesinin Yahudi Soykırımındaki rolü nedeniyle özür dilemesine atıfta bulunarak Yahudilerin korunmasının önemine dikkat çekiyor:

"Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 'Hollandalı memurlar Alman işgalcilerin emirlerini gönüllü olarak yerine getirdi' diyerek Soykırım'dan hayatta kalan son temsilcilerden dönemin Hollanda devletinin yaptıklarından dolayı, daha da önemlisi Yahudi vatandaşlarını korumamasından dolayı özür diledi. Alman olsun, Fransız ya da Amerikan olsun günümüz devletlerinin yapabileceği asgari şey, ülkesinde yaşayan Yahudileri korumaktır. Devlet, bazıları parlamentoda oturan eski ve yeni nefret vaizlerine kararlı bir şekilde ve her düzlemde karşı koymalı. Ama onların ektikleri tohumun yeşermemesini önlemek sonuçta hepimizin görevi. Geçmişin hatıraları giderek bulanıklaşıyor. Ancak insanlık suçunun hatırasının unutulmaya terk edilmesine izin verilemez."

Çin'de başlayıp dünyaya yayılan koronavirüsüne karşı mücadele sürüyor. "Neue Osnabrücker Zeitung", konunun ekonomik boyutuna dikkat çekiyor:

"Dünya Sağlık Örgütü koronavirüsle ilgili henüz 'uluslararası çapta bir alarm' vermedi. Ancak virüsün ekonomik anlamda dünyadaki etkileri şimdiden hissediliyor. Seyahat şirketleri Çin'e turları iptal etmeye başladı, borsalarda gerginlik artıyor. Salgınlar ve bulaşıcı hastalıklar gerçekten de çok büyük maliyetleri beraberinde getirebilir. 2002-2003 yıllarında Çin'deki akciğer hastalığı SARS nedeniyle uluslararası havayolu trafiği ve turizm büyük darbe almış, tahminlere göre ekonomik büyümede yüzde 1-1,4'lük düşüşe yol açmıştı. Çin'in şu günlerde koronavirüsle mücadelede böylesine sıkı önlemler alması boşuna değil."

"Frankfurter Rundschau" gazetesi ise bilimdeki gelişmelere işaret ederek virüsle mücadelede olumlu bir tablo çiziyor.

"Dünya küresel olarak yayılan hastalıklara hiç bu kadar hazırlıklı olmamıştı. Bilim dünyası mükemmel bir ilişki ağı oluşturmuş durumda. Hayvanlardan insanlara bulaşan ve gerçek anlamda tehlikeli olabilen virüsleri daha iyi anlayabilmek için yıllardır çalışılıyor. Ne kadar araştırılsa o kadar iyi. Bu adımların meyvesini verdiği şimdiden görülebiliyor. Yeni virüs yıl sonunda ortaya çıktı ve kısa bir süre içerisinde bir test geliştirmek mümkün oldu. Bir sonraki adımsa aşının bulunması. Son virüsün oldukça hızlı bir şekilde yok edilmesi mümkün görünüyor. Koronavirüslerden en son dünya çapında manşetleri kaplayan Mers'te olduğu gibi. Avrupa'da Mers'i hatırlayan neredeyse kalmadı bile."

DW/BK,TY

© Deutsche Welle Türkçe