Ezidi soykırımı kararının sonuçları ne olacak?
22 Ocak 202319 Ocak 2023 Almanya Federal Meclisi'nde öğlen saatleri, kürsüde Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock konuşuyor:
"Neden o zaman harekete geçmedik? Bunu engelleyen mağdurların kökeni miydi?"
Almanya Dışişleri Bakanı'nın özeleştiri de içeren bu sözlerini meclisin izleyici bölümünde takip eden Ezidi kökenli hak savunucusu Düzen Tekkal, yıllardır bugün için çabaladıklarını söylüyor. Tekkal'a göre Ezidi toplumu için soykırımın kabul edildiği gün bir hatırlama günü. "Acının, ama aynı zamanda yeniden nefes almaya başlayabilmenin günü, nitekim tasarıyla birlikte suçların cezasız kalmayacağı sinyali verildi" diyor. Tekkal, kararla işlenen insanlık suçlarına karşı sessiz kalınmayacağı taahhüdünün de verildiği görüşünde. "Bugün acıların görünür kılındığı ve yaraların iyileşmeye başlayacağını umduğumuz gün. Annem, babam ve kardeşlerimle, soykırımı yaşayanlarla ve Ezidilerin temsilcileriyle bu tarihi ana tanık olabildiğim için müteşekkirim" diye de ekliyor.
Tekkal'ın da hazırlanmasında destek olduğu, IŞİD'in Ezidilere yönelik katliamını soykırım olarak tanıyan karar geçen Perşembe günü Alman meclisindeki tüm partilerin onayı ile kabul edildi. Koalisyon ortakları Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerinin (CDU ve CSU) ortak tasarısı olan belge, işlenen insanlık suçlarının Almanya ve küresel çapta hukuki takibini güçlendirme yönünde atılmış bir adım olmakla birlikte siyasi de bir karar. Çünkü Alman meclisini Ezidiler için daha çok sorumluluk üstlenmekle yükümlü kılıyor.
Partiler üstü tanındı
Karar, "Almanya Federal Meclisi, sözde İslam Devleti'nin (IŞİD) Irak ve Suriye'de Ezidilere karşı işlediği suçların kurbanları önünde eğiliyor" ifadesiyle başlıyor. IŞİD'in 2014'te Ezidiler, Hristiyanlar ve başka azınlıklara ve kendilerine direnen Müslümanlara yönelik katliamlarına işaret eden karar, işlenen suçların Birleşmiş Milletler'in Soykırım Suçunun Önlemesi ve Cezalandırılması Hakkındaki Sözleşme'de tanımladığı üzere soykırım olarak kabul edildiğini vurguluyor. IŞİD'in kadın ve kız çocuklarına yönelik bilinçli uyguladığı cinsel şiddeti "savaş silahı" olarak niteleyen karar, kadınların yaşananlarla başa çıkma çabalarının değerli olduğunun altını çiziyor. Kararda, Ezidilerin yaşadığı travmalarla mücadele amaçlı yürütülen projeler ve bunlar için gönüllü çalışanlar da takdir ediliyor.
Kararda Alman hükümetinden Ezidiler için yürütülecek siyasi, akademik, toplumsal, sosyal ve hukuki çalışmalar başta olmak üzere yapılması gerekenler için kaynak da talep ediliyor. Örneğin soykırım ile hesaplaşma süreci için siyasi ve hukuki altyapının güçlendirilmesi, suçlulardan hesap sorma çabalarının genişletilmesi ve bu amaçla Avrupa Birliği'nin Yargı İşbirliği Ajansı (EUROJUST) ile ortaklığın artırılması ya da suçluların mahkeme önüne çıkartılmasına destek verilmesi gibi.
Irak hükümetinin suçluların Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasının önünü açacak Roma Tüzüğü'nü onaylaması ve soykırım suçunun Irak Ceza Kanunu'na alınması için girişimde bulunulması da kararda öngörülüyor. Bağdat hükümeti ile Kürt bölgesel yönetimi arasında 2020'de imzalanan ve Sincar'ın (Şengal) güvenlik ve idari durumuna ilişkin anlaşmaya Ezidi halkının dahil edilmesi de talep ediliyor. 2021'de yine Irak meclisinde geçen düzenleme uyarınca IŞİD kurbanı Ezidi kadınlara tazminat ödenmesi de dile getirilen talepler arasında.
Ezidi toplumu için özellikle 4 madde çok önemliydi
Almanya Ezidiler Merkez Konseyi Başkan Vekili Dr. İrfan Ortaç, 20 talebin yer aldığı tasarıda kendileri için özellikle dört maddenin büyük önem arzettiğini vurguladı. DW Türkçe'ye konuşan Ortaç, "Mülteciye dönüşen 300 binden fazla Ezidi'nin topraklarına dönebilmesi, ikinci olarak yasa dışı milislerin Ezidilerin bölgesini terketmesi ile barışın tesisi, üç Almanya'da bir Ezidi dokümantasyon merkezi kurulması ve yaşanan insanlık suçlarının ve belgelerin kayıt altına alınması, son olarak da Almanya'da bir üniversitede Ezidilerin tarihini, dilini, sosyal yapısı ve dinini araştıran akademik çalışmalar yürütecek bir kürsünün açılması ki bunların kabulü bizi çok memnun etti" dedi.
Tasarıda Türkiye'yi de ilgilendiren bir madde de bulunuyor. İran ve Türkiye gibi ülkelerin Irak'ın egemenliğini ihlal eden askeri müdahalelerin veya benzer girişimlerin bölgede istikrarsızlık yarattığı ve Ezidilerin vatanlarına dönmesini zorlaştırdığı belirtiliyor. Alman hükümetinden, buna dair endişeleri ve Türkiye'nin askeri müdahalelerinin Irak'ın egemenliğini zedelediğini vurgulaması talep ediliyor. Tasarıda, halen Irak ve Suriye'de mülteci olan 300 bin civarında Ezidi'nin çok kötü koşullarda, kısmen bez çadırlarda yaşadıkları hatırlatılıyor.
Kararın hazırlanmasında çalışanlardan Federal Meclis İnsan Hakları Komisyonu Yeşiller üyesi Max Lucks, dünyada kendi toprakları dışındaki en büyük Ezidi diasporasının Almanya'da yaşadığını hatırlatarak soykırım tasarısının çoktan kabul edilmiş olması gerektiğini belirtti. DW Türkçe'ye verdiği demeçte Lucks, soykırımın kabulü ile kendilerini, halen devam eden Ezidi soykırımına karşı harekete geçmekle yükümlü kıldıklarını da ifade etti. "Ezidilerin yaşadığı travma, hissettikleri güvende olmama duygusu ve dünyanın Ezidilerle ilgilenmediği kaygısı,,. Soykırımın tanınmasıyla bunlara bir çizgi çekmeyi de hedefledik" diye de ekledi.
Tartışmalı konu: IŞİD'lilerden olan çocuklar
Hak savunucusu Tekkal'a göre bu karar sadece bir ilk adım. Tekkal, "Ezidilerin yarısı diasporada, diğerleri topraklarından koparılmış, kamplarda yaşıyor. Ezidiler jeopolitik çıkarlara malzeme yapılıyor. Hala NATO üyesi Türkiye tarafından bombalanıyorlar. Bu nedenle Ezidiler için bir güvenli bölge talep ediyoruz" diye vurguluyor. Tekkal, "Unutulmasın en büyük Ezidi diasporasının yaşadığı Almanya'dan binden fazla kişi giderek IŞİD'e katıldı" diye de hatırlatıyor.
Tasarı hazırlanırken tartışma yaratan en önemli konu ise Ezidi kadın ve kız çocuklarının köleleştirilmesi ve onlara yönelik cinsel şiddet sonrası doğan çocukların durumu oldu. Endogamik yapıya sahip Ezidi toplumu için bireyin dini cemaate kabulü her iki ebeveyninin de Ezidi olmasıyla mümkün. Dolayısıyla IŞİD'in bilinçli şekilde uyguladığı cinsel şiddet sonucu doğan çocuklar Ezidi toplumunda Ezidi olarak kabul edilmiyor.
IŞİD şiddeti yaşamış binden fazla kadın ve çocuğun Almanya'ya getirilmesine ve rehabilite edilmesine yönelik projeler yürüten travma uzmanı Jan İlhan Kızılhan da Alman hükümetinden bu çocuklar ile annelerinin Almanya'ya kabulü için kota talep ediyor. Kızılhan, epd haber ajansına yaptığı açıklamada "Irak hükümeti 'Bu çocuklar Müslüman, Ezidilerce yetiştirilemez' diyor. Ezidi toplumu da onları istemiyor. Çocuklar korunmasız" diyor. Ezidi soykırımı tasarısında bu konu sadece "Bu çocukların Ezidi toplumuna uyumunun desteklenmesi" ibaresiyle yer aldı.
Ne olmuştu?
2014'te 2 Ağustos'u 3'üne bağlayan gece IŞİD, Ezidiler'in yaşadığı Irak topraklarındaki Sincar (Şengal) bölgesinde sistematik bir yok etme operasyonu başlatmış, tahminlere göre en az 5 bin Ezidiyi yok etmişti. Çoğu kadın ve çocuk binlerce Ezidiyi de kaçıran IŞİD, erkek çocuklarını da kendine savaşçı ve intihar saldırganı olarak yetiştirmiş, kadın ve kız çocuklarını köleleştirmiş, cinsel şiddet uygulamış ve satmıştı. Halen en az 2 bin 700 Ezidi kayıp olarak geçiyor ve bazılarının IŞİD mensuplarının elinde olduğu tahmin ediliyor.
IŞİD soykırımı öncesinde Sincar'da 500 bin civarında Ezidi yaşadığı tahmin ediliyor. Bunların yaklaşık 300 bini halen Irak ve Suriye topraklarında mülteci konumunda. Kendi toprakları dışında en çok Ezidi'nin yaşadığı Almanya'da ise Irak ve Türkiye'den gelmiş 150-200 bin civarında Ezidi yaşadığı belirtiliyor. Almanya, 2014'ten beri Ezidiler için Irak'ta yürütülen çalışmalara 3 milyar euro destekte bulunurken IŞİD'dan kurtarılan bin 100'den fazla kadın ve çocuk da Almanya'ya getirerek rehabilete edilmeleri yönünde desteklendi.