Europol 15 yaşında

Organize suçları takip eden Europol Hollanda'nın Lahey kentinde küçük bir organizasyon olarak çalışmalarına başladı. Bugün ise 27 ülkeden 600 çalışanı bulunan bir kurum konumunda. Polis teşkilatları arasında işbirliği örgütü Europol, teröre yönelik tehditleri analiz ediyor ve veri topluyor.

Europol görevlilerinin araştırma yapma ve tutuklama yetkisi bulunmuyor. Bu durumda Avrupa'nın “süper polisi” ya da “Avrupa'nın FBI’ı mı?”sorusu akla geliyor ama bu tanımlamaların hiç birisi değil. Europol, 27 Avrupa Birliği ülkesinin polis teşkilatları için bir haber ve bilgi ağı.

Europol'un Almanya Müdürü Max-Peter Ratzel, merkezi Lahey'de bulunan işbirliği örgütünün giderek bir koordinasyon merkezi haline geldiğini dile getiriyor. " Benim için Europol'un en büyük avantajı çeşitli devletlerin bir çatı altında toplanması” diyen Max-Peter Ratzel sözlerini “Böylece dört soruşturmayı dört ayrı devlette ayrı dillerde başlatmam gerekmiyor. Tam tersine aynı çatı altında, hatta acil durumlarda aynı büroda toplanarak, meslektaşlarımla birlikte güvenli, hızlı ve etkin bir şekilde soruşturmayı konuşabiliyoruz" şeklinde sürdürüyor.

Terör olaylarından sonra Eropol’e katılım arttı

Max-Peter Ratzel 2004 yılında İspanya'nın Madrid kentinde yaklaşık 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıların ardından, Lahey'de bulunan Europol'de göreve başlamış. Tıpkı diğer Avrupa Birliği ülkelerinden bir yıl içinde 10 yeni üyenin katıldığı gibi.

1994 yılında bir avuç dolusu polisle çalışmaya başlayan Europol, 15 yıl sonra 600 görevlinin yer aldığı bir merci haline geldi. Zaman içinde teşkilatın yalnızca kadrosu artmıyor, görev alanı da genişliyor. Europol ilk olarak uyuşturucu ve kara para aklama ile mücadele verdi ama daha sonra çeşitli organize suçlara yöneldi.

Bugün Avrupa Polis Teşkilatı, Çocuk pornografisi ağı ve teröre yönelik araştırma yapıyor. Max-Peter Ratzel işbirliğinin önemini vurguluyor. Max-Peter Ratzel, "Suçluların hangi üye ülkede planlarının hazırlıklarını yaptıklarını ve paralarını topladıklarını, ya da politik mi yoksa sempantizan gruplar tarafından destek mi aldıklarını kesin olarak bilemiyoruz. Bu nedenle tehlikeyi erken teşhis etmek ve önlem alabilmek için, tek bir devlet değil ülkelerarası bilgi alış-verişinde bulunmalıyız" değerlendirmesinde bulunuyor.

Kişisel bilgilerin gizliliği tehlikede mi?

Araştırmacılar giderek daha çok Avrupa Birliği Polis Teşkilatı'nın bilgilerinden yararlanıyor. Ancak bu durum, veri koruma görevlilerini endişelendiriyor ve kişilere ait bilgilerin gizliliği yeterli düzeyde güvenceye alınmadan elden ele dolaştığını savunuyorlar.

Avrupa Birliği'nin Veri Koruma Müfettişi Peter Hustinx, Europol'un yetkilerini genişletmeden önce, kişisel verilerin paylaşımına ilişkin Avrupa çapında yasal düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Europol'den sorumlu Avrupa Birliği İçişleri Bakanları ise bu görüşe katılmıyor ve işlemlerin yasalara uygun yürütülmesi için tüm çabayı gösterdiklerini savunuyor. Bakanlar, incelemede bulunan Avrupa Birliği görevlilerinin Europol'ün veri bankasına direkt girme hakkı olmadığı ve önce başvuru yapmak zorunda olduğunu dile getiriyor.