1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Euro tahvili son çare mi?

28 Kasım 2011

Almanya Başbakanı Merkel Euro Bölgesi ülkelerinin ortak devlet tahvili çıkarmasına itiraz etse de ortak para biriminin kurtarılmasındaki son çarenin ortak hazine bonosu olabileceğini söyleyenlerin sayısı artıyor.

https://p.dw.com/p/13IWM
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/DW

Euro Bölgesi'nde alevler bacayı sardı. İtalyan ve İspanyol tahvillerinin rantı tehlikeli seviyeden indirilemiyor. Tıpkı Almanya gibi en ucuza borçlanabilen Fransa, Hollanda, Finlandiya ve Avusturya da borç senetlerine daha yüksek risk primi ödemeyi kabullenmek zorunda. Almanya bile geçen haftaki ihalede on yıllık tahvillerine ilk kez yeterli alıcı bulamadı.

Münferit ülkelerin finans piyasasından ya hiç ya da çok yüksek faiz karşılığında borçlanabilmesi akla otomatikman, re finansman ihtiyacının ortak tahville karşılanmasını getiriyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu üç çeşit Euro tahvilini ortakların beğenisine sundu. Birincisi; milli tahviller yerine sadece ortak borç senedi ihraç edilmesi. Bu durumda bütün borçlara ortaklar birlikte kefil olacak. İkincisi; ortak kefaletin, Maastricht kriterlerinde öngörülen %60’lık borç stokuyla sınırlandırılması. Üçüncüsü; her para birliği ülkesine Euro tahvili için kefalet payı tanınması.

Wirtschaftsprofessor Max Otte
Max OtteFotoğraf: picture-alliance/dpa

Her üç şık da borçlu ülkelerin borçlanma maliyetini düşürecek ama aynı zamanda da Almanya gibi kredi notu yüksek ülkeler daha fazla faiz ödemek zorunda kalacak. Bu bakımdan ortak tahvil formülüne en büyük itirazın Almanya’dan gelmesine kimse şaşmadı. Ekonomist Max Otte, borçlanmayı teşvik edici adımlardan kaçınılmasını ihtar ediyor.

Otte, "Kuzey ve güney ülkeleri gibi, borçlanmadan yana olanlarla tasarrufu benimseyenler arasında prensip çatışması hüküm sürüyor. Euro tahvilli çıkarma baskısına boyun eğersek, borçlanmanın daha da kolaylaşmasına yardımcı oluruz" diyor.

Merkel karşı çıkıyor

Başbakan Angela Merkel de işte bu nedenle Euro tahviline kesinlikle karşı çıkmaktaydı. Merkel, meclis genel kurulunda AB Komisyonu'nun euro tahvili hamlesini sert dille eleştirdi ve "Bu öneriden, borçların birliğe mal edilmesiyle Avrupa Para Birliği’ndeki yapısal hataları ortadan kaldırabileceğimiz sonucu çıkarılacaktır, ki bu doğru değildir" ifadelerini kullandı.

Almanya para birliğindeki yapısal hataların üzerine gitmekte kararlı. Merkel ve en yakın müttefiki Sarkozy 9 Aralık’taki AB yarıyıl zirvesinde birlik antlaşmalarıyla ilgili değişiklik önerilerini ortaklarına sunacaklar. Bu değişikliklerin merkezinde, milli bütçe politikalarına dışarıdan müdahale yetkisi bulunuyor. Yani her Euro ülkesi bütçesini milli meclisin oyuna sunmadan önce AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ya da yeni ihdas edilecek bir birlik kurumundan onay alacak. Böylece sınırsız borçlanmanın önüne geçilip büyük krizlere meydan verilmemesi amaçlanıyor.

Udo Steffens
Udo SteffensFotoğraf: Frankfurt School of Finance & Management

Riskli strateji

Bu plan Avrupa mali birliğinin kurulması yolundaki ilk adım sayılıyor. Frankfurt School of Finance öğretim üyelerinden Udo Steffens, Başbakan Merkel’in bunu başarması durumunda, Euro tahviline de karşı çıkamayacağını söylüyor.

Steffens, "Bütün mesele, Euro tahviline ‘evet’ ya da ‘hayır’ denmesi değil. Önemli olan, zamanlama. Almanya, güney Avrupa ülkeleri üzerindeki uyumlaşma baskısını azaltacağı korkusuyla bu son kozu oynamak istemiyor" diyor.

Bu açıdan bakıldığında Euro tahvili, daha fazla hükümranlık hakkının AB’ye devredilmesini sağlayacak bir koz niteliğine bürünüyor. Ama bu stratejinin risksiz olduğu da söylenemez. Zamanlamada hata yapılırsa, hekimler en uygun ilaç üzerinde anlaşamadan, hasta yatağındaki Euro tarihe karışabilir. Diğer yandan, bütün diğer ülkeler kabul etse bile Almanya Anayasa Mahkemesi başbakanın planını bozabilir. Çünkü,ne kadar yetkinin Brüksel’e devredilebileceği yüksek mahkemenin üzerinde titizlikle durduğu bir konu.

© Deutsche Welle Türkçe

Danhong Zhang / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu