Euro Bölgesi'ne sıkı denetim geliyor
12 Mayıs 2010Daha fazla denetim, daha fazla sorumluluk ve daha yoğun işbirliği… AB'nin Ekonomi ve Parasal İşlerinden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa’nın gelecekteki finans politikalarından bunları bekliyor. AB Komisyonu burada üç ağırlık noktasını öne çıkartıyor: İstikrar Paktı'nın daha sıkı kriterlere bağlı olması, Avrupa sınırları içindeki rekabet yeteneğinin dengelenmesi ve iflas tehdidi altında bulunan devletler için sürekliliği olan bir teminat ağı oluşturulması.
Olli Rehn, AB Komisyonu’nun daha sıkı denetimde bulunmasının bir an önce hayata geçirilmesini arzu ediyor. Bu, somut olarak Euro Bölgesi ülkelerinin, bütçe tasarılarını önceden Brüksel’e sunmaları ve onay almaları, daha sonra ulusal parlamentolarının oyuna sunmaları anlamına geliyor.
Olli Rehn, “Güçlendirilmiş ekonomi yönetiminin temel taşını, mali politikaların önceden koordine edilmesi oluşturuyor. Yani, ulusal bütçelerin Avrupa’nın talepleriyle uyumlu hale getirilmesinin tam zamanında güvence altına alınması gerekiyor” diye konuştu.
Yaptırımlar öngörülüyor
Ancak AB Komisyonu’nun bu yöndeki düşüncesi birçok AB ülkesi tarafından reddedilecek gibi görünüyor. Ayrıca, sürekli İstikrar Paktı kriterlerini ihlal eden ülkelere ağır yaptırım uygulanması da cabası. Örneğin ulusal bütçelerinde sürekli açık verme eğiliminde olan ülkelere AB mali destek fonlarından para aktarılmaması ya da önemli ölçüde kaynak azaltılması gündeme geliyor.
Daha fazla disipline gerek olduğunu vurgulayan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso bu konuda şunları söyledi: “Şunu açıkca ifade edelim: Yaptırımlara başvurmazsak, inandırıcı olamayız. O halde bu konudaki sözümüzü tutmalıyız. Üye ülkelerin istikrar ve ekonomik büyüme paktına uyumlu yaklaşmaları için bu tür teşvikler önemli.”
Komisyon'un yaptırım planlarının Euro Bölgesi'ndeki ülkelerin maliye bakanlarının onayına sunulması gerekiyor. AB Komisyonu, gelecekte gündeme gelecek cezaların otomatikman verilmesini de istiyor.
Üyeler arasındaki dengesizlikler
Euro Bölgesi'nde üretime ilişkin dengesizlikler de başka önemli bir sorunu oluşturuyor. Almanya, örneğin, ihracat hacmiyle Avrupa çapında önde gelirken, İspanya ve Portekiz sonlarda yer alıyor. Buradaki denge farkının da önceden alınacak önlemler ve işbirliği içinde giderilmesi hedefleniyor. Bunun ötesinde AB Komisyonu yoğun borç altına girmiş olan Euro Bölgesi ülkelerinden büyük tasarruf önlemleri bekliyor.
AB Komisyonu Başkanı Barroso, alınması planlanan önlemlere ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: “Üye ülkeler arasındaki büyük ekonomik farklılıkların, birliğin bütünlüğüne zarar verdiğini gördük. Özellikle de Euro Bölgesi'nde. Bu farklılıkları ve dengesizlikleri önceden saptayıp, üye ülkelerin bunu nasıl giderecekleri yönünde tavsiyelerde bulunmamız gerekiyor.”
Estonya Euro Bölgesi'ne kabul edildi
Bu arada Barroso ile Rehn, Estonya’nın 17'nci üye olarak Euro Bölgesi'ne kabul edildiğini ilan etti ve bu ülkenin 2011 yılında euroyu kullanmaya hazır olduğunu belirttiler. Ayrıca Estonya’nın özenli mali politikalar izlediğini de özellikle vurguladılar.
© Deutsche Welle Türkçe
Susanne Henn / DW, Çeviri: Çelik Akpınar
Editör: Beklan Kulaksızoğlu