1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Esad'ın 'cihatçılar' kozu

Beklan Kulaksizoglu20 Ocak 2014

22 Ocak’ta İsviçre’nin Montreux kentinde başlayacak Suriye barış konferansına geri sayım sürüyor. Siyasî gözlemciler, Suriye’de etkinliğini artıran cihatçıların Esad rejiminin kurtuluşu olabileceğine dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/1AtS5
Fotoğraf: Reuters

Suriye’de Irak Şam İslam Devleti adlı radikal İslamcı örgütün etkinliğini artırması Batı’da endişeyle izleniyor. İnternette dolaşan ve başta Irak Şam İslam Devleti olmak üzere cihatçı örgütlerin hanesine yazılan kanlı infaz görüntüleri, orijinalliği kanıtlanmamış olmasına rağmen dünya kamuoyunda dehşet uyandırdı.

Başlangıçta savaş deneyimleri ve silahları nedeniyle muhalif cephenin kucak açtığı cihatçılar, terör eylemleri nedeniyle kısa sürede düşmana dönüştü. Londra merkezli İnsan Hakları Gözlem Grubu’nun verilerine göre sadece son iki haftada seküler görüşlü muhaliflerle cihatçılar arasındaki çatışmalarda 130'u sivil, bini aşkın kişi öldü.

Cihatçılar, bir yandan Esad karşıtı cephenin daha da bölünmesine yol açarken, diğer yanda Batı’nın Suriye’deki iç savaşa bakışını da değiştirdi. Siyasi gözlemciler cihatçı grupların Esad rejiminin ekmeğine yağ sürdüğü konusunda hemfikir. Arap internet dergisi El Monitör, konuyla ilgili yorumunda “Esad rejimi ellerini ovuşturuyor ve kehanetlerinin nasıl bir bir gerçek olduğunu seyrediyor” ifadesine yer verdi. Siyasi analist Raghida Dergham da Londra'da yayımlanan Arap gazetesi El Hayat’taki köşe yazısında teröre karşı savaşın ABD, Rusya ve Çin arasındaki ortaklığın temeli haline geldiğini ve Esad rejiminin bu ortaklığa katılmak için terörü kullandığına işaret ediyor.

"Esad'ın hesabı tuttu"

Giderek güçlenen cihatçıların günün birinde Batı’yı da hedef alabilecekleri endişesi, Batı’nın önceliklerini de değiştirmiş görünüyor. Almanya’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’nın Ortadoğu uzmanı Guido Steinberg de Esad’ın bu hesabının tuttuğu görüşünde. Steinberg ABD'nin terörle mücadelede PKK ya da Suriyeli Kürtlerin en büyük temsil organı olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile işbirliği yapabileceğini belirtiyor:

“Bu tabii ki Esad’ı güçlendiriyor. En azından Amerikalılar yakın vadede politikalarına terörle mücadele ögelerini de katacak. PKK ya da PYD ile işbirliği yapmaları da söz konusu olabilir. Son haftalardaki gelişmelere bakılırsa İslami Cephe ile Özgür Suriye Ordusu’nun Irak Şam İslam Devleti örgütüne karşı saldırıları, şimdiden ortaya çıkan tepkilerdir. Suudiler bu saldırıların talimatını verdiklerini kendileri iddia ediyor. Amerikalıları terörle mücadele düşüncesinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü eğer iş o noktaya dönerse Esad tümden kurtulmuş olacaktır.”

Konferansa 'terörle mücadele' vurgusu

Esad rejiminin bu konuyu 22 Ocak’ta başlaması planlanan Cenevre 2 konferansına taşıyacağı açıkça görülüyor. Moskova ve Şam’dan gelen açıklamalarda son dönemde terörle mücadele konusuna yapılan vurgu dikkat çekiyor.

Batılı ülkeler ise büyük bir ikilemle karşı karşıya. Bir yanda 100 binin üzerinde insanın ölümünden sorumlu tutulan bir rejimle işbirliği yapmak, diğer yanda tehdit boyutu Suriye’yi aşan köktendincilerin güçlenmesine seyirci kalmak. Steinberg, muhalifler arasındaki bölünmeye işaretle Avrupa’nın Suriyeli Kürtler ile işbirliğine şimdiye kadar çekimser yaklaştığını, ancak tehdidin boyutu karşısında dengelerin değişebileceğini belirtiyor:

“Avrupalılar PYD ile daha yoğun bir işbirliğine gidecek olurlarsa Suriye’deki tüm Araplarda nefret uyandıracaklarını çok iyi biliyorlar. Belki komşu ülkelerdeki Araplardan da şiddetli tepki göreceklerdir. Avrupalıların bu çekimser tutumunun arkasında yatan nedenlerden biri kesinlikle bu. Bunun bir sürekliliği olur mu, emin değilim. İç savaşın devamında Avrupalılar ve Türklerin de yanlarına alabilecekleri her müttefike ihtiyaç duyacağı bir durum ortaya çıkabilir. Benim kişisel tahminim, iç savaşın uzun süreceği ve bu nedenle bizi doğrudan tehdit eden tehlikelerin de çok daha büyüyeceği yönünde. Cihatçılar tehlikesi artık çatışmaya bakış açımızı tümden değiştiren bir boyut aldı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp / Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Özay