Erdoğan tehdit etti: Sınırları açarız

Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile AB arasında yürütülen tam üyelik müzakerelerinin dondurulmasını öngören karar metnini Avrupalı parlamenterlerin büyük çoğunluğunun onayıyla dün yapılan bir oylamada kabul etmesine sert tepki gösterdi. Erdoğan İstanbul'da KADEM Adalet ve Kadın Kongresi'nde yaptığı konuşmasında şöyle konuştu:

"Daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu bilesiniz. 53 yıldır bu ülkeye AB'nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uygulayacak? Ne oldu, yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? Battık mı? Yaptırımlar bizi çökertmez."

Erdoğan ayrıca Batı'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu, üç milyon mülteciyi barındıran Türkiye'nin kapılarını AB'den destek geleceği için açmadığını söyledi.

Konuyla dün ilgili ilk açıklamayı yapan AB Bakanı Ömer Çelik de Avrupa Parlamentosu'nun kararını "yok hükmünde" saydıklarını belirtmiş, Başbakan Binali Yıldırım ise oylama hakkında "Bu kararın bizim açımızdan hiçbir önemi yok. Avrupa Birliği ile ilişkiler, zaten öyle aman aman, çok sıkı fıkı ilişkiler değil, ite kaka giden, kerhen yürüyen bir ilişkidir. Avrupa Birliği şunu anlamalı: Avrupa, gelecek vizyonunu Türkiye ile beraber mi şekillendirecek yoksa Türkiyesiz mi şekillendirecek, buna karar vermeli" ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşması

Geçen mart ayında Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci anlaşması, mülteci statüsü verilmeyen sığınmacıların Türkiye'ye geri gönderilmesini öngörüyor.

Avrupa Birliği ülkelerinin de geri gönderilen her Suriyeli karşılığında yasal yollarla Türkiye'deki Suriyelilerden birini kabul etmesi planlanıyor. Avrupa Birliği, mülteci anlaşmasının uygulanması karşılığında Türkiye'ye 72 kriteri yerine getirmesi durumunda vize muafiyeti sağlanması sözü vermişti.

AP'deki oylama

Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamada AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurmasını talep eden metne 751 sandalyeli parlamentoda 479 parlamenter onay verdi. Metne 37 parlamenter "ret" oyu kullanırken, 107 parlamenter de çekimser kaldı. Türkiye ile AB arasında 2005 yılından bu yana devam eden tam üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulmasını öngören 9 maddelik metinde "müzakerelerin dondurulması" kavramı kullanılıyor ve normale dönüşün hangi şartlarda gerçekleşebileceği belirtiliyor.

Metne göre, müzakerelerin dondurulması, mevcut görüşmelerin durdurulması, yeni fasıl açılmaması ve AB-Türkiye müzakerelerinde yeni girişim başlatılmaması olarak değerlendiriliyor. Ayrıca "OHAL uygulaması kapsamında alınan orantısız önlemler" kaldırıldığında durumun yeniden gözden geçirileceğine dikkat çekiliyor. Metinde idam cezasının yürürlüğe girmesinin Türkiye'nin AB katılım sürecinin "resmi biçimde askıya alınması" anlamına geleceği"nin de altı çiziliyor.

Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği metnin hukuki bağlayıcılığı bulunmuyor. Türkiye ile ilişkilerin seyri konusundaki kararın aralık ayında yapılacak AB liderler zirvesinde verilmesi bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Reuters/SSB/HS