Enerji politikaları için önemli hafta
23 Nisan 2009Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in ciddi bir şekilde kızdığı belli oluyordu. Önce Avrupa Birliği ve Ukrayna, ülkede bağımsız bir doğal gaz şebekesi kurulmasının önünü açan bir anlaşmaya imza atıyor ve doğalgaz sevkiyatçısı Rusya’yı sürecin içine katmıyor, ardından da Türkmenistan ile Alman enerji devi RWE arasında enerji konusunda geniş kapsamlı bir işbirliği anlaşması imzalanıyordu.
Putin, kamuoyunun önünde enerji konusundaki en önemli iki yöneticisi, Gazprom Başkanı Miller ve Başbakan Yardımcısı Seçin’i şu sözlerle uyarıyordu: „Durumu kontrol altında tutun! İlişkilerimizi koruyun!“
Moskova'nın kaygısı
Rusya Doğalgaz Topluluğu Başkanı ve Duma Başkan Yardımcısı Valeriy Yazev, Moskova ipleri gelecekte de elinde tutmak istiyorsa, Rusya’nın enerji uzmanlarını harekete geçirmesi gerektiği görüşünde.
Yazev, Gazprom’a, Orta Asya ülkelerinden gelen tüm doğalgazı satın alma çağrısında bulunuyor.
Yazev, Türkmenistan’ın başkalarıyla da ticaret yapmasını doğal karşılıyor. Her ülkenin doğal kaynaklarını mümkün olduğu kadar iyi değerlendirmek istediğini söyleyen Yazev, gelecekte Orta Asya ülkelerine, Rusya’nın kendileri için daha iyi bir ortak olduğunu göstermenin gerekeceğini belirtiyor:
„Geniş kapsamlı jeolojik bilgiye sahibiz, bölgede bizim teknolojimiz var ve biz bu teknolojinin yenilenip, daha da gelişmesini sağlıyoruz. Başta Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan olmak üzere, bölge ülkeleri ile ilişkilerimizi canlı tutmalıyız. Kırgızistan ve Tacikistan’ı da unutmamak gerek. Bu ülkelere, petrol ve doğalgaz pazarlarını geliştirmeleri için gereken her türlü desteği vermeliyiz.“
Rusya'nın avantajı
Gazprom Başkanı Miller ve Başbakan Yardımcısı Seçin de, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta düzenlenen ''Enerjinin Güvenliği ve İstikrarlı Nakli, Sürdürülebilir Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Teminindeki Rolü'' konulu konferansta bu yönde çaba sarf edecek.
Rusya Doğalgaz Topluluğu Başkanı Yazev, Rusya’nın bir diğer avantajının da, hali hazırda kullanılmakta olan boru hattı şebekesi olduğunu söylüyor.
Yazev, Avrupalıların Rusya’dan yapılan sevkiyata alternatif olarak planladığı Nabucco boru hattı projesinin ise iki sorunu olduğunu, bir yandan hattın kapasitesinin tam olarak kullanılabileceği yönünde garanti olmadığını, diğer yandan ise hattın güzergahı konusunda sorunlar olduğunu belirtiyor.
"Nabucco siyasi proje"
Nabucco'nun tamamıyla siyasi bir proje olduğunu söyleyen Yazev, projenin ekonomik bir içeriğinin bulunmadığını kaydediyor.
Kremlin yönetiminde, Avrupalıların Rusya’yı enerji pazarından çıkarmak istediği yönünde bir şüphe hakim.
Yazev, tüm adımların, enerji pazarında çeşitlilikten çok daha farklı bir amaç taşıdığı kanısında.
"Gazprom'u Avrupa'dan dışlama çabası"
Ukrayna ile AB arasında imzalanan anlaşmayı, buzdağının sadece görünen ucu olarak nitelendiren Yazev, bunu AB’nin Rusya ve Gazprom’u Avrupa’dan dışlama çabalarının bir sonucu olarak değerlendiriyor.
Başbakan Putin, hoşnutsuzluğunu göstermek için, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'daki "Avrupa'ya Doğalgaz, Güvenlik ve İşbirliği" konulu enerji zirvesine katılmama kararı aldı.
Putin Bulgaristan ziyaretini iptal etti
Rusya Enerji Bakanı Sergey Şmatko ise, Rus doğalgazını Bulgaristan üzerinden Batı Avrupa ülkelerine dağıtacak "Kuzey Akımı" ve "Güney Akımı" doğalgaz boru hattı projelerinin kesinlikle gerçekleştirileceğini söyledi.
Ancak Putin'in Bulgaristan ziyaretini iptal etmesi nedeniyle imza töreni ertelendi.
Rusya, çıkarlarını korumak için gereken her adımı atacaktır. Bu çabalar çerçevesinde Moskova'daki enerji konferansında da, Avrupa pazarına giriş, transit koşulları ve Hazar Denizi'nin kullanımı gibi konular ele alınıyor.
Konferansa, Hazar Denizi'ne kıyısı olan ülkelerdeki işletmelerin temsilcileri katılıyor.
Christna Nagel / Aydın Üstünel
Editör: Ahmet Günaltay