Ekonomide "Suriye" gerilimi
10 Ekim 2019Türkiye'nin Suriye’nin kuzeyine yönelik başlattığı askeri operasyon, siyaset ve diplomaside olduğu kadar ekonomide de etkisini hissettiriyor. Dolar kuru Mayıs ayından bu yana ilk kez 5,90 seviyelerini görürken, ABD Senatosu'ndan Türkiye’ye ilişkin olası bir yaptırım kararı çıkması, zorda olan Türkiye ekonomisindeki sıkıntıları artırabilir. DW Türkçe’ye konuşan ekonomistlere göre, operasyonun uzaması ve uluslararası toplumdan yükselen tepkilerin artması halinde piyasalardaki dalgalanma şiddetlenecek.
Dolar 5,90 seviyesine çıktı
Türk hükümetinin ‘Barış Pınarı’ adını verdiği operasyonun 9 Ekim Çarşamba günü hava saldırıları ve ardından kara harekatı ile başlaması sonrasında, ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları ile geçen cumadan beri yükseliş trendine giren dolar kuru, yüzde 3,5 değer kazanarak 5,90 TL seviyesine kadar yükseldi. Euro kuru da 6,50 seviyelerinden işlem görüyor. Borsa İstanbul ise yüzde 2’yi aşan değer kayıpları ile 100 binin altına geriledi. Türkiye'nin dolar cinsi tahvilleri de Suriye'ye askeri operasyonun başlamasının ardından değer kaybetti. Tradeweb verilerine göre, Türkiye'nin uzun vadeli dolar cinsi tahvilleri 0,7 sent düşüşle iki haftanın dip seviyesine gerilerken, TL'nin bir yıllık öngörülen oynaklık göstergesi yüzde 17,8'e yükselerek dört haftanın zirvesine çıktı.
ABD Başkanı Trump’ın Türk ekonomisine dönük tehditkar açıklamaları da, piyasalar açısından endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Uzmanlar, Suriye’ye yönelik harekatın zor günlerden geçen Türkiye ekonomisi için yeni bir ‘stres testi’ olacağını söylüyor. Şeker Yatırım tarafından yapılan değerlendirmede, dolar kurunun 5,89 direncini kırması halinde 5,95 seviyelerine çıkabileceği ifade edildi. Ziraat Yatırım’dan yapılan açıklamada ise, Borsa İstanbul’a ilişkin olarak "Endekste olası düşüşlerde 98.900 desteğinin altında 98.000 ve 97.400 sıralı destekler olarak izlenebilir. Diğer yandan, endeksin dünkü kapanışın üzerinde tutunması durumunda tepki yükselişleri görülebilir” denildi.
"Piyasalar için jeopolitik riskler arttı”
DW Türkçe’ye konuşan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’nin Suriye operasyonu ile ilgili ilk açıklamalarının Türk piyasalarında ‘olumlu’ etki yarattığını ancak hemen sonrasında ardı ardına gelen tweetler ile dolar kurunun yükselmeye, borsanın ise düşmeye başladığını söylüyor.
Trump’ın Türkiye ekonomisine ilişkin tehdit dolu tweetleri ve askeri operasyonun başlaması ile birlikte piyasalar açısından kritik bir sürecin başladığını ifade eden Yunus Kaya, “Türkiye’nin bölgede 26 milyar dolarlık bir yatırım ile 1 milyon Suriyeliye yaşam alanı inşa etme planı bulunduğunu da hatırlamak gerekiyor. ABD’den, AB’den, Arap Birliği’nden bu operasyona tepkiler gelmesi, piyasalar açısından jeopolitik risklerin arttığını gösteriyor” şeklinde konuşuyor.
Operasyonun ne kadar süreceğine dair belirsizliklerin piyasalar açısından önemli olduğunu vurgulayan Kaya, “Türkiye uluslararası kamuoyuna kendi tezlerini anlatabilirse, oluşturulacak güvenlik bölgesi Avrupa’nın göçmen dalgası kaygılarını azaltırsa, piyasadaki kayıplar olumluya dönebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Yaptırım paketi nasıl etkiler?
Türkiye ekonomisi açısından bir diğer tehlike de, ABD’de Suriye işgaline karşı çıkan senatörler tarafından hazırlanan yaptırım paketi. Pakette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mal varlığının araştırılması ve bazı kabine üyelerinin ABD seyahatlerinin engellenmesi gibi maddeler yer alıyor. Demokrat Parti Maryland Senatörü Chris Van Hollen ile Cumhuriyetçi Parti Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham tarafından hazırlanan yaptırım taslağının onaylanmasının Türkiye ekonomisini yeni bir dalgalanmaya sokabileceği belirtiliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Bu yaptırımlar Türkiye’nin bir taraftan yabancılar nezdinde riskini artırırken, Türkiye’ye nakit girişinde yavaşlamalara ve hatta durmalara neden olacak” diyor.
"Ekonomideki kırılganlık çok yüksek"
Türkiye'nin ciddi bir ticari partneri olan ABD ile ilişkilerinin yaptırımlar ile yeniden bozulmasının Türkiye’nin dış ticaret ve büyüme hedeflerine zarar vereceğini kaydeden Prof. Günçavdı, “Kırılganlığı çok yüksek bir ekonomide yaşıyoruz. Türkiye sürekli nakit ihtiyacı olan, döviz ihtiyacı olan bir ülke. Dolayısıyla böyle radikal siyasi olaylar, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmesine yol açacak” diye konuşuyor. Günçavdı, Türkiye’de özel sektörün gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzde 70’ine karşılık gelen bir borçluluk oranına sahip olduğunu, dolar kurundaki artışların bu borcu hızla büyüttüğünü ifade ediyor. Türk Lirası üzerindeki baskının giderek şiddetlendiğini dile getiren Günçavdı, şöyle konuşuyor:
"Belki Türkiye Suriye’ye kolayca girdi ama hem orada kalmak hem de oradan çıkmak kolay olmayabilir. Geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı’ndaki bütçe hedefleri, ortaya çıkacak yeni maliyetler ile nasıl sağlanacak? Ayrıca muhtemelen 2020 için tahmin edilen 6 TL’lik dolar kuru, yılbaşından önce görülecek. Ekonomiyi olumsuz etkileyecek böyle bir müdahaleyi gerekli kılan nedenleri toplum olarak şeffaf bir şekilde tartışamadık diye düşünüyorum.”
Önümüzdeki günlerde yurt içi piyasalar Suriye sınırındaki gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürecek. Operasyonunun boyutu ve ABD’den gelecek açıklamalar ise, piyasaların yönü üzerinde etkili olacak.
Aram Ekin Duran
© Deutsche Welle Türkçe