Dünya iklim değişikliğine çare arıyor
3 Aralık 2007Konferansta, 2012 yılında süresi dolacak olan Kyoto Protokolü’nün yerini alacak anlaşma metni üzerinde görüşmeler yapılması hedefleniyor. 14 Aralık’ta son bulacak konferansın son iki gününe ise, 130 ülkenin çevre bakanları katılacak. Bu arada, Avusturalya hükümeti konferans başlamadan önce, önemli bir adım atarak, Kyoto Protokolü’nü onayladığını duyurdu.
Bali’de yapılan Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nın ağırlığını, karbondioksit salınımının azaltılmasını öngören Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek anlaşmayla ilgili müzakereler oluşturuyor. Dünyanın dört bir yanından gelen, 10 binin üzerinde siyasetçi ve uzman, önümüzdeki iki hafta boyunca, küresel ısınmanın durdurulması için alınacak önlemleri tartışacak.
Yeni Kyoto arayışı
10 yıl önce imzalanan Kyoto Protokolü’nün süresi 2012 yılında sona erecek. Buna rağmen, Bali’deki konferansta, sera etkisi yaratan emisyonların sınırlandırılması için azami değerlerin belirlenmesi beklenmiyor. Yeni anlaşma metninin, en erken 2009 yılında imzalanabilecek düzeye geleceği tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler İklim Sekreterliği Başkanı Yvo de Boer, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Nusa Dua’da hedeflerinin yeni anlaşma için bir yol haritası belirlemek olduğunu belirtti: “Geçtiğimiz yıllarda edindiğimiz deneyimler bize, bu kadar zor bir konu üzerinde yapılan görüşmelerin, ne kadar zor müzakeler olduğunu gösterdi. Burada, Bali’de resmi bir müzakere takvimi belirlemeyi başaracağımıza dair umudum olduğunu saklamak istemiyorum. Konferansa katılan temsilcilerin, bilim adamlarının tavsiyelerine uyacağına inanıyorum. Burada üstlendiğimiz görev çok büyük.”
Avustralya’nın adımı
Avrupa Birliği, sanayileşmiş ülkelerin 2020 yılına kadar sera etkisi yaratan gazların salınımını, 1990 yılındaki değerlerin yüzde 30 altına indirmesini öngörüyor. Kyoto Protokolü’nü imzalamayı reddeden Amerika Birleşik Devletleri, sınırlamalar getirilmesini kabul etmiyor.
Bunun yanısıra, Çin, Hindistan gibi sanayileşmekte olan ülkelerin de, küresel ısınma ile mücadelede sorumluluğu paylaşması isteniyor. Bu görüş ayrılıklarına rağmen, yeni Avustralya hükümetinin, Kyoto Protokolü’nü imzaladığını duyurması, uzmanlar tarafından olumlu bir adım olarak değerlendirildi.
Acil çözüm talebi
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nın Başkanı, Endonezya Çevre Bakanı Rachmet Witoelar, zirveye katılanlara çağrıda bulunarak, iklim değişikliğinin, insanlığın geleceğini etkileyecek temel unsur olduğunu hatırlattı: “Derhal çözüm bulunması gereken bir mesele ile karşı karşıya olduğumuzu görmeleri için, tüm taraflara çağrıda bulunmak istiyorum. İklimlerin korunması için alınan önlemler temelinde, yeni bir anlaşma üzerinde uzlaşmaya varmak zorundayız.”
Çevreci örgütlerin çağrısı
Çevre koruma örgütleri de, konferansta katılanlara çağrıda bulunarak, iklim değişikliğinin durdurulması için somut adımlar atılmasını talep etti. Almanya Yeşil Barış Örgütü iklim uzmanı Gabriela von Goerne, küresel ısınmanın azami iki derece ile sınırlandırılması gerektiğini belirtti.
Küresel ısınmanın olumsuz etkileri şimdiden görülüyor, eğer bu ısınma iki dereceden fazla olursa, o zaman hiç bir şekilde kontrol altına almak mümkün olmaz. Burada müzakerelere başlanması şart; böylelikle sanayileşmiş ülkelerde sera etkisi yaratan gazların miktarı azaltılabilir, ayrıca gelişmekte olan ülkelere nasıl yardım edilebileceği konusunda bir yol bulunabilir ve ormanların yok edilmesi durdurulabilir, zira bu, özellikle Endonezya’da, iklim değişikliğine yol açan en önemli etkenler arasında yer alıyor.
Gabriel umutlu
Konferansın son iki gününde Bali’ye gidecek olan Almanya Çevre Bakanı Sigmar Gabriel de, 13. İklim Konferansı’nın başarı ile sonuçlanacağına inandığını belirtti. Gabriel, Kyoto Protokolü’nün yerini alacak bir anlaşma için müzakerelerin başlayacağını umduğunu kaydetti. Ancak, Alman Bakan, bu müzakere sürecinin zor olabileceğine işaret etti.