Durgunluk kapıda
16 Ağustos 2011Borç krizinin Avrupa ortak para birimi Euro'yu tehdit eder boyutlara varması, borçlarla nasıl başa çıkılacağı sorusunun yanıtsız kalması ve yatırımcının kriz yönetimine olan inancını kaybetmesi, sonunda reel ekonomiyi de etkilemeye başladı. Almanya'nın gayrı safi yurtiçi hasılası 2011 yılının ikinci üç aylık döneminde birinci çeyreğe kıyasla binde bire düşerek durgunluk sinyalleri vermeye başladı. Büyüme sadece imalat sanayisindeki yatırımlardan beslenirken, dış ticaret, tüketim ve inşaatçılıktaki daralma 2011 yılı büyüme tahminlerinin önemli oranda düşürülmesini zorunlu kılacağa benziyor.
Ani düşüş şaşırttı
Ekonomik canlanma yılın ikinci çeyreğinde yerini durgunluğa bıraktı. İnşaat ve altyapı yatırımlarıyla tüketim harcamalarının azalması yılın birinci ve ikinci üç aylık dönemleri arasındaki büyüme hızının yüzde 0,1'e gerilemesine yol açtı. Almanya'nın büyüme oranı en son, finans krizinin doruğa vardığı 2009 yılı başlarında bu kadar düşük çıkmıştı. Reuters Ajansı'nın büyüme hızı tahmininde bulunmasını istediği 45 analiz uzmanı yüzde 0,2 ila yüzde 0,8'lik oran vermiş ve nisan-haziran dönemi için ortalama yüzde 0,5'lik bir tahmini oran çıkmıştı. Alman ekonomisi 2011 yılının ilk çeyreğinde, açıklananın aksine yüzde 1,5 değil de yüzde 1,3 oranında büyümüştü.
Federal İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ekonomik canlanmayı tüketim harcamalarıyla inşaatçılık faaliyetlerindeki daralma frenledi. İthalatın ihracattan daha hızlı artması da dış ticaretin büyüme üzerindeki etkisini zayıflattı. Buna karşılık, imalat sanayisindeki yatırımların artması Alman ekonomisinin büyüme rotasından çıkmasını önledi.
Dünya ekonomisinden soyutlanılamaz
Konjonktürün beklenmedik bir şekilde yavaşlaması ekonomistleri şaşırttı. Büyüme rakamlarının hayal kırıcı olduğunu belirten bir banka analisti, soğumanın nedenlerinin tam olarak kestirilemediğini belirtirken Commerzbank'ın baş iktisatçısı Jörg Krämer inşaatçılığın yılın ilk çeyreğindeki elverişli hava şartlarının yardımıyla beklenenin üzerinde büyüme kaydettiğini, dolayısıyla bu branştaki talebin zamanla azalmasının sürpriz sayılmaması gerektiğini söyledi. Krämer, dünya ekonomisindeki durgunluğun ihracata bağımlı bir ülke olan Almanya'yı da etkilediğini ve hiçbir ekonominin küresel gelişmelerden kendini soyutlayamayacağını sözlerine ekledi.
Durulma her yerde
Önde gelen diğer sanayi ülkelerinde de ilkbahar ayları konjonktüre uğurlu gelmedi. Dünyanın en büyük ekonomik bölgesi olma özelliğini koruyan ABD yılın ikinci çeyreğinde binde üçlük büyüme kaydederken Japon ekonomisi aynı oranda küçüldü. Almanya'nın bir numaralı ticari ortağı Fransa yılın ikinci üç aylık dönemini durgunlukla geçirdi.
Geçen yılın aynı dönemine kıyasla Almanya'nın gayrı safi yurtiçi hasılası yüzde 2,8 gibi nispeten yüksek bir oranla arttı. Lakin 2010 yılında Almanya'nın büyüme hızı yüzde 5 olarak gerçekleşmişti. Almanya'daki ekonomik araştırma enstitüleri 2011 yılının yüzde üçün üzerindeki bir büyüme oranıyla kapanmasının mümkün olduğu görüşünde. Alman özel sektörü tarafından finanse edilen Köln'deki ekonomik araştırma enstitüsü son raporunda büyüme hızının bu yıl yüzde 3,5, 2012 yılında ise yüzde 2,25 olarak tahmin edildiğini duyurmuştu. Ancak istatistik kurumundan gelen son oran uzmanları kuşkuya sevk etti. Bir bankacı karamsar tahminlerle ilgili olarak, ‘herkes gibi biz de büyüme beklentilerimizi düşüreceğiz', dedi.
© Deutsche Welle Türkçe
Reuters/AG,BK