Dink davasında karar 26 Mart'a kaldı
5 Mart 2021Agos gazetesi eski genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in 2007 yılında sokak ortasında öldürülmesiyle ilgili davada bugün beklenen karar çıkmadı. Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada karar 26 Mart'a kaldı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, daha önce bu duruşmada karar verileceğinin açıklandığını ancak dosyaya bakan üye hakimlerden birinin kalp ameliyatı geçirdiğini belirterek hakimin sağlık raporu alması nedeniyle kararı açıklamak üzere duruşmayı 26 Mart'a erteledi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada "FETÖ" lideri Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu, 13'ü firari 76 sanık yargılanıyor.
Tututklu sanıklar SEGBİS ile katıldı
Duruşmaya, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek ve Veysal Şahin ile başka suçtan tutuklu sanıklar Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakakaya, Tamer Bülent Demirel bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuksuz sanık ile müdahil Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu da duruşmada hazır bulundu.
Cerrah, Güler ve Dinç'in cezalandırılmaları talebi
10 Şubat'ta yapılan son duruşmada Dink ailesinin avukatları, "kasıtlı olarak koruma tedbiri almadıkları"nı iddia ettikleri eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdür Ahmet İlhan Güler ile cinayetin işleneceği yönündeki bilgisini raporlaştırmayan dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’in “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan cezalandırılmalarını istemişti.
Adliye önünde açıklama
Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan "Hrant'ın arkadaşları" grubu davanın 2007'den bu yana 14 yıldır sürdüğüne işaret ederek adalet mücadelesinin bu davayla bitmeyeceğini vurgulamıştı.
Grup adına konuşan Bülent Aydın, "Hrant Dink, hedef haline getirilerek, sonra asılsız davalardan yargılanarak mahkum edilerek, tehdit edilerek ve peş peşe işleyen organize bir sürecin sonunda adeta tetikçilerin önüne atılarak, öldürülmesi mümkün kılınarak, önceden bütün ayrıntılarıyla bilinen hazırlık sürecinden sonra öldürüldü. Maalesef cinayet öncesi sürece ilişkin büyük eksiklikler var. O aşamaya ilişkin hiçbir sanık bu davada yargılanmadı. Yine Hrant Dink ailesinin avukatlarının ısrarlı hukuk çabalarına rağmen, bu cinayetle ilgili çok sayıda kamu görevlisi hakkında soruşturma açılmadı. İhlal davası Anayasa Mahkemesinde görüldü ve 'Önce mahkeme aşamasının sona ermesi gerekir' gibi tartışılacak bir kararla reddedildi, önümüzdeki aşamalarda bu davanın farklı dönemleriyle biz yeniden yüz yüze olacağız" diye konuşmuştu.
Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, iki MİT görevlisi hakkında Türk yargısı tarafından kovuşturmasızlık kararı verilmesi üzerine şikayetini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşımış, AİHM Ankara'dan savunma istemişti. Davaya konu olan olay, Dink'in ölümünden üç yıl önce Agos'ta yayımlanan bir haber nedeniyle iki MİT mensubunun Hrant Dink ile gerçekleştirdiği görüşmeye dayanıyor.
DW/BK,JD
© Deutsche Welle Türkçe