1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Die Welt: Euro henüz siyasi olgunluğa erişmedi

2 Ocak 2019

Euro’nun tedavüle girişinin 20’inci yılı ve Kuzey Kore’den gelen üslubu sertleştirme sinyalleri Alman basınının öne çıkan yorum konuları arasında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/3AsZ1
Symbolbild Geld
Fotoğraf: picture-alliance/A. Gora

02.01.2019 - Alman basınından özetler

Die Welt gazetesi 20 yıl önce tedavüle giren Avrupa ortak para birimi Euro'yu konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Euro henüz siyasi olgunluğa erişmedi. Ortak para birimini paylaşan hükümetler hâlâ buluğ çağındaki gençler gibi ortak kurallara uymayıp yapmamaları gerekeni yapıyor, yüksek borç altına giriyor, tasarruf etmiyor ve yapısal reformları ihmal ediyor. Euro bölgesi, üyelerinin düzenli antrenmanla dinç kalmayı veya genel kondisyon düzeyini tutturmayı taahhüt ettikleri bir spor kulübüne benziyor. Ama özel kulüplerden farklı olarak kimse Euro bölgesinden ihraç edilemiyor. Kulübün üyeleri Avrupa Merkez Bankası dopingine güveniyorlar. Ama böyle sürüp gidemez."

Neue Osnabrücker Zeitung'un yorumunda ortak para biriminin avantajlarının daha ağır bastığı görüşünü savunuyor:

"20 yaşındakiler daha önce Avrupa ülkelerinde tatil yaparken döviz almak gerektiğini bilmezler. Herkes Euro'nun sağladığı kolaylıklardan seve seve yararlanıyor ama Avrupa Birliği'ne yöneltilen eleştirilerin başında ortak para birimi geliyor. Bu doğru değil. Avrupa Birliği'ndeki çalkantılardan Euro sorumlu tutulamaz. Euro bütün iniş ve çıkışlara rağmen Avrupa ekonomisine önemli yararlar sağladı. Brexit ve Sterlin'in tepetaklak oluşu, döviz kurlarındaki dalgalanmaların risklerini ve bu risklerden korunmanın kaça mal olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi."

Frankfurter Allgemeine Zeitung Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'a güvenmenin hata olduğu değerlendirmesine yer verdiği yorumunda şu görüşleri dile getiriyor:

"Kim Jong Un'un yeni yıl mesajında Washington'a karşı üslubunu sertleştirmesi sürpriz olmadı. Kuzey Kore lideri 2018'de başarılı bir taktikle pozisyonunu sağlamlaştırdı. ABD'nin Çin'in yardımıyla kurduğu yaptırım cephesi çoktan çözülmeye başladı. Pekin koruyucu devlet olarak Kim'i desteklerken, Güney Kore de kuzey komşusuna tavizde bulunması için ABD'yi sıkıştırıyor. Kuzey Kore diktatörünün sadece ekonomik baskı ve askeri tehditle nükleer programından vazgeçirtilebileceğini sanmak zaten başından beri saflıktı."

Süddeutsche Zeitung'un yorumunda Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un'un tehditkâr ifadelerinin blöf olduğu öne sürülüyor:

"Kim Jong Un'un ne B planı ne de kaybedecek vakti var. Yeni yıl mesajında Washington kolaylık göstermediği takdirde 'başka yolları' deneyeceğini söyledi. Silahlanmaya kaynak ayıracak durumunda olmadığından, Kim'in sözleri boş bir tehditten ibarettir. Kim Jong Un'un iktidarda kalabilmesi ekonomik durumun düzelmesine ve yaptırımların gevşetilmesine bağlı. Aynı zamanda Güney Kore'de devlet başkanının tek bir dönem için seçilmesi de zamanı daraltıyor. Moon Jae İn Kuzey Kore politikası yüzünden değil, Kuzey Kore politikasına rağmen popülaritesinden çok şey kaybetti. Güney Kore ekonomisi kriz geçiriyor. Donald Trump'ın daha ne kadar Kuzey Kore ile uzlaşma gönüllülüğü göstereceği kestirilemeyeceğinden, zaman kaybedilmemesi gerekiyor. Baskı rejimleri zamanla yıpranır. Kim'in büyük babası ve babası dikta rejimini ideoloji ve Güney Kore ile ABD'den gelen tehditle gerekçelendirmişti. Genç nesil artık çok şey bildiği için Kim'e inanmaz. Kim Jong Un aynı zamanda teorisyen de değil. Birçok Asya ülkesinde görülen askeri diktatörlerden farkı yok. Onlardan bazıları ülkelerinin ekonomik durumunu düzeltmeyi başarmıştı."

DW, dpa, afp/AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe