Die Rheinpfalz: Merkel endişeli
13 Şubat 2017Berlin’de Noel panayırına bir tırla düzenlenen terör saldırısının faili Tunuslu Anis Amri’nin "tehlikeli" olarak sınıflandırılmasına rağmen sınır dışı edilmemiş olması Almanya’da yetkili kurumları baskı altında bıraktı. Kuzey Ren Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanlığı, yasalarda Amri’yi sınır dışı etmeye yeterli kararlar mevcut iken bunu yerine getirmemekle suçlanıyor. Koblenz kentinde yayımlanan Rhein-Zeitung’da konuya ilişkin şu yorumu okuyoruz:
"Güvenlik politikasındaki önemli bir aşama, hataya kesin imkân veren sistemi sorgulamaya almaktır. Yani burada 40 kurumun bilgi değiş-tokuşu yaptığı ortak bir terörle mücadele merkezi var ama kimse havlu atmıyor. Bu şekilde devlet organize bir sorumsuzluk örneği sergiliyor. Bu da insanın aklına şu soruyu getiriyor: Federal bir devletin terör tehlikesini savmak için ne gibi iyileştirmelere ihtiyacı var? Eğer tehlikeli terör şüphelileri her eyalette farklı sınıflandırılır, farklı biçimde görülür ve farklı bir yoğunlukla takibi yapılırsa o zaman federal ve eyalet hükümetlerinin yerine getirmesi gereken bir dizi ödevi daha var demektir. Tabii eğer vatandaşın güvenliğini ciddiye alıyorlarsa... Almanya içerisinde bu yönde bir düzenleme, Avrupa içerisinde güvenlik alanındaki işbirliğinin ihtiyacı olan temel reforma ışık tutmalı."
24 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde Angela Merkel’in rakibi olan Martin Schulz, danışmanlarından birinin kabarık seyahat ücretleri nedeniyle Hristiyan Birlik partilerinin eleştiri oklarının hedefinde. Ludwigshafen kentinde çıkan Die Rheinpfalz gazetesi söz konusu eleştirileri şöyle yorumluyor.
"Hiç şüphesiz Martin Schulz’a yöneltilen suçlamaların incelenmesi gerekir. Yani en önemli danışmanlarından birinin sık sık Berlin’de çalıştığı ancak resmi görev yeri Brüksel olduğu için sürekli iş seyahatinde olması, muhtemelen kurallara aykırı değil ama vergi mükelleflerine yükü ağır olur... Hristiyan Birlik partileri şimdi at sırtındalar. Schulz’un dürüstlüğünü hedef alıyorlar. Bir adayın yüz akı ve onun üst düzey bir yöneticiliğe yeterliliğini sarsmak politikada her zaman var oldu… Bitkin görünen Angela Merkel’in karşısında güçlü bir rakip var. Merkel endişeli."
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif (Afd) partisinin Merkez Yürütme Kurulu, antiesemitist söylemi ile tepki çeken Thüringen Eyalet Meclisi Parti Grup Başkanı Björn Höcke’yi ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk etti. Ulusal gazetelerden Süddeutsche Zeitung’un konuya ilişkin yorumunda işin ardında Genel Başkan Frauke Petry’nin iktidar hesaplarının bulunduğunu savunuyor.
"AfD Genel Başkanı Frauke Petry esnek bir taktik uzmanı. Kimse Höcke’nin Petry tarafından düzenlenen AfD’den ihracına yönelik sürecin ardında, Petry’nin hesaplarından daha fazlası olduğuna inanmamalı ya da politik ahlaktan geriye kalan her hangi bir şey olduğuna. İşte o zaman bu uzaklaştırma süreci başka bir görünüm alıyor. Petry kendi yükselişine hizmet ettiği dönemlerde Höcke ile ittifak kurdu. Şimdi ise orta halli seçmeni ürkütmemek için ne yapacağını kestiremediği aşırıları ayıklamaya çalışıyor. Höcke’nin partiye çektiği sağcılar Petry’i destekliyor ve Perty’nin ortakları ise sadece kazanma derdinde, yani Petry’nin retoriğinin hedef dışı avı olarak. Kim tıpkı Pety gibi bu kadar sağ ise dışarıdan işi daha da uçuruma süren bir sağcıya ihtiyacı olamaz."
Aachener Zeitung’un aynı konuya ilişkin yorumunda AfD’nin bölünme ihtimaline dikkat çekiliyor.
"Gerçekten bu kadar uzun sürenin ardından Höcke ihraç edilirse, diğer ünlü AfD simaları baş provokatörün rolünü üstlenmeye hazır bekliyor olacaklar. En önce André Poggenburg, tabii Alexander Gauland ya da Armin-Paul Hampel de ateşle oynamayı seviyor. Bununla birlikte Höcke‘nin ihraç edilmeyi, yeni bir parti kurmak için de kullanabileceğini ihtimal dışı bırakmamak lazım. Bu süreçte, AfD’yi hizaya getirme mücadelesinin yanı sıra parti içindeki iktidar mücadelesi de rol oynuyor. Ve işte bu alanda Frauke Perty büyük bir mağlup. Höcke ihraç edilirse partinin bölünmesi büyük bir ihtimal. Ama Höcke ihraç edilmez de partide kalırsa o zaman Petry’nin Genel Başkanlık günleri sayılı demektir. Ayrıca bu nedenle ona acımaya ise hiç gerek yok."
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Demir