DEVA Partisi seçimlere hazırlanıyor
29 Aralık 2020Ali Babacan’ın kurduğu DEVA Partisi bugün ilk olağan kongresini düzenledi. 9 Mart 2020'de kurulan DEVA Partisi seçime girme yeterliliğini kazanabilmek için Türkiye çapında örgütlenme sürecine ağırlık verdi.
Çünkü Siyasi Partiler Yasası'na göre, bir siyasi partinin seçime girebilmesi için 81 ilin en az yarısında örgütlenmesi ve seçimlerden en az 6 ay önce, seçilmiş delegelerle olağan büyük kongresini yapması gerekiyor.
Bu kapsamda şimdiye kadar 43 ilde kongresini yaparak örgütlenme koşulunu sağlayan DEVA, tüm illerde örgütlenmeyi beklemeyerek büyük kongreyi de yıl bitmeden yapma kararı aldı. Parti yetkilileri bu erkene almanın nedenini 2021 yılının ikinci yarısında yapılmasını bekledikleri olası erken seçime katılabilmek olarak gösteriyor.
Bugünkü kongre ile parti altı ay sonra yani 30 Haziran 2021’den sonra yapılacak bir seçime katılmaya hak kazanmış olacak.
Babacan’dan 28 Şubat hatırlatması
Şimdiye kadar soğukkanlılığı ile bilinen Ali Babacan’ın kongredeki konuşması sırasında 28 Şubat dönemi ile ilgili konuşurken duygusal anlar yaşaması dikkatleri çekti.
Babacan, kız kardeşinin başörtüsü nedeniyle ODTÜ’den üç kez uzaklaştırıldığını hatırlatırken, "Türkiye 2000’li yılların başında böyle karanlık günlerden geçiyordu. Benim siyasete girmem bir bakıma tüm bu yaşananlara bir isyandı" diye konuştu.
DW Türkçe’ye konuşan siyasi analist ve MAK Araştırma’nın sahibi Mehmet Ali Kulat, Babacan’ın 28 Şubat vurgusunu ve başörtüsü hatırlatmasını şöyle yorumladı:
"Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi'nin muhafazakar, Babacan’ın partisinin ise daha liberal tabana hitap ettiği gibi bir algı vardı. Aslında çok öyle olmadığını bugün gördük. Ali Bey’in de aslında pazardan pay almak istediği alan milliyetçi-muhafazakar seçmen. Çünkü Türkiye’de yüzde 70’lik alan burası zaten."
"Taraflı Cumhurbaşkanı ve damat ülkeyi bitirdi"
Babacan, konuşmasında daha sonra siyasete girdiği günden bu yana 20 yıl geçtiğini belirterek, "Ezilenler iktidar gücünü ele alınca değişti başkalarını ezmeye başladı. Ama biz ezilmenin ne olduğunu iyi biliyoruz, bunun için başkalarını ezmeyiz" dedi.
Yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin hızla yaygınlaştığını da söyleyen eski ekonomi bakanı Babacan, ekonomi politikalarındaki yanlışlara dikkat çekti:
"Biz Merkez Bankası kasasını milletin alın teriyle doldurduk, bugün çarçur ettiler. Taraflı Cumhurbaşkanı, akraba damat bitirdiler ülkeyi. Şu an beka dedikleri bir kişinin şahsi bekasına dönmüş durumda. Bunlar bu ülkenin kurumlarına olan güveni yerle bir ettiler."
DEVA ne kadar merkezde?
Babacan’ın konuşmasında 28 Şubat dönemindeki başörtüsü sorunundan, demokratik haklar ve ekonomiye çeşitli alanlardaki sorunları da hatırlatarak, bunlara çözüm vadetti.
DEVA’nın bir kadro hareketi olduğunu ifade eden Babacan, "Biz, borcumuzu ödeyemiyoruz diyen çaresiz esnafın, yoksulluğa terk edilen fedakar çiftçimizin, çocuklarının geleceğinden endişe eden anne- babaların, ayrımcılığa uğrayan tüm vatandaşımızın yanındayız. Kimlerle ve nerede durduğumuzu merak edenler için bu koordinatlardayız" dedi.
Bu arada partinin üst düzey yöneticileri ve kurucularına göre de DEVA ana akım yani merkezde bir parti ve her görüşten insanı kucaklıyor. Ancak siyasi analistlere göre partinin tam konumunu oturtması zaman alacak.
Kongre sırasında DW Türkçe'ye konuşan parti kurucularından Kadriye Esra Aygün, DEVA’nın dokuz ayda 43 ilde teşkilatlandığını ve 81 ilde il başkanları atadığını söyleyerek, bu isimlere bakıldığında partinin merkezde olduğunun görülebildiğini ifade etti.
Kongre’nin divan başkanı olarak MHP kökenli deneyimli siyasetçi Ramiz Ongun’un seçilmesi de bunun bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
DW Türkçe'ye konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Bilgiç Türkiye’de siyasette artık kutuplaştırma istemediklerini söyleyerek, “Ayrışmaya, ayrıştırmaya, kimlik politikalarına karşıyız ve bunun gücümüzü zayıflattığını düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Kulat: AKP'nin devamı olarak görünmek çok da riskli değil
Uzmanlara göre partinin ne kadar merkezde olduğunu zaman ve siyasi gelişmeler gösterecek.
Kulat, DEVA’nın siyasi yelpazedeki çizgisinin ne olacağının zamanla oturacağını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı.
"Biz Ali Bey’in nerede yer aldığını ilerleyen süreçte göreceğiz. Şimdilik bu ekip çok ana akımı göstermiyor ama tabi bir Milli Görüş de değil. Parti daha çok yeni, Türkiye genelinde bir fotoğraf oluşturacaklar ancak ondan sonra ana akım olup olmadıklarını konuşacağız."
Seçmenin uzun yıllar devletin önemli kademelerinde yer alan Babacan’ı AKP geçmişinden ayırıp ayırmayacağı ise henüz belirsiz. MAK Araştırma’nın sahibi Mehmet Ali Kulat’a göre AKP’nin devamı gibi görünmek çok da riskli bir durum değil ancak DEVA’nın sorunlara yeni çözümler getirmesi ve "bölen değil, bilen olması" şart.
Kulat, "Siz Türkiye’nin bir bileni olmak istiyorsanız, söylemleriniz içinde kendisini solcu tarif eden de sağcı olarak tarif eden de her renkten insan aradığını bulmalı" değerlendirmesini yaptı.
DEVA’nın şu anda TBMM’deki tek temsilcisi olan Mustafa Yeneroğlu ise bundan sonraki en önemli önceliklerinin seçime hazırlanmak olduğunu kaydetti. 2021 için iktidara alternatif olma iddiasında olduklarını savundu. DW Türkçe'ye konuşan Yeneroğlu, ittifaklar sistemi içinde herhangi bir dengede olma zorunluluğu hissetmediklerini söyleyerek, "Millet ya da Cumhur ittifakları içinde olup olmama konusu kesinlikle bizim gündemimizde değil" dedi.
Gülsen Solaker
© Deutsche Welle Türkçe