Depremin Türkiye ekonomisine toplam yükü 2 trilyon TL
17 Mart 2023Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye ekonomisine zararının iki trilyon lira olarak hesaplandığını açıkladı. Başkanlık tarafından yayımlanan Türkiye Deprem Toparlanma ve Yeniden İmar Değerlendirmesi Raporu’nda, hesaplanan zararın 2023 yılı milli gelir beklentisinin yüzde 9’una denk geldiği belirtildi.
Rapora göre, depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünde en önemli bileşeni, yüzde 54,9 oranla 56 milyar 900 milyon dolarlık konut hasarı oluşturdu. İkinci ağırlıklı hasar kalemi ise 242 milyar 500 milyon TL ile kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkım oldu.
Konut hariç özel kesim hasarı ise 222,4 milyar TL olarak hesaplandı. İmalat sanayi, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri ile küçük esnaf ile ibadethanelere ilişkin hasar bu kalem içerisinde sayıldı.
"Milli gelirin yüzde 9'una ulaşabilir"
Raporda, "Ayrıca, sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında, depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon TL düzeyinde olduğu tahmin edilmekte. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabileceği öngörülmekte" denildi.
Depremden etkilenen 11 ilin toplam nüfusunun 2022 yılı için 14 milyon 13 bin 196 kişi olarak kaydedildiği açıklanırken, "Deprem bölgesinde 1 milyon 738 bin 35 kişi geçici koruma kapsamında ikamet eden göçmen nüfustur. 2021 yılı verilerine göre 11 ili kapsayan afet bölgesinde 3,8 milyon kişi istihdamda olup bölge istihdamının ülke istihdamı içerisindeki payı yüzde 13,3’tür" denildi. Çalışanların 2,3 milyonunun kayıtlı, 1,5 milyonunun ise kayıt dışı çalışmakta olduğu belirtilerek afet bölgesi genelinde istihdamın kayıt dışılık oranının yüzde 39 seviyesinde olduğuna dikkat çekildi.
Deprem bölgesindeki toplam bina sayısının yaklaşık 2 milyon 600 bin olduğu belirtilirken "Depremden etkilenen 11 ildeki konut sayısı 2022 yılı itibarıyla 5,6 milyon düzeyinde olup, Türkiye genelindeki toplam konut stoku içindeki payı yüzde 14,05 düzeyinde. Depremden etkilenen illerin 2021 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasıladan (GSYH) aldığı pay yüzde 9,8’dir" denildi.
Sistemsel değişiklik önerileri
Alandan gelen güncellenen verilerle depremin hasar tablosunun zamanla revizyona uğrayabileceği belirtilirken depreme dirençli kent ve alt yapıların öneminin yaşanan afetle bir kez daha ortaya konduğu kaydedildi. Raporda, "Depremlerde yaşanan ağır insani kayıpların yanı sıra zarar gören fiziki sermaye oldukça maliyetlidir. Şehirlerin tekrar faaliyete geçmesi için harcanacak kaynakların yükü de oldukça ağırdır. Bu kapsamda, raporda depreme dirençli yerleşim alanlarının ülke genelinde yaygınlaşması için bir dizi kurumsal ve yasal değişiklik önerilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Raporda söz konusu tedbirlerin doğru uygulanmasında azami titizliği ön plana alan ve tüm paydaşların iş birliğine dayanan afet risklerine karşı dirençliliğin artırılması için sistemsel değişikliklerin önerildiği de belirtildi.
"DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?"
DHA/SÖ,BK