Deneuve cinsel şiddet mağdurlarından özür diledi
15 Ocak 2018Deneuve, Fransız Liberation gazetesinde Pazar günü yayınlanan açık bir mektupta cinsel şiddet mağdurlarına hitap ederek cinsel şiddet mağduru olmuş olan ve yayımlanmış olan bildiri sebebiyle incinen herkesten özür dilediğini açıkladı. Fransız aktrist, mektubu yaklaşık bir hafta öne Le Monde gazetesinde yayımlanan ve altında imzası olan bildiriye açıklık getirmek için kaleme aldı.
Deneuve ile birlikte tanınmış 100 kadın sanatçı ve aydın tarafından kaleme alınan ve yaklaşık bir hafta önce Fransız Le Monde gazetesinde yer alan bildiride, Harvev Weinstein skandalı sonrası başlatılan #MeToo kampanyasının erkeklere yönelik "cadı avına” dönüştüğü ifade edilmiş ve hareket yeni bir tür "Prütenlik” olarak nitelendirilmişti.
Ancak Fransız aktrist kaleme aldığı açık mektuba bildiride ifade edilen görüşlerin arkasında olduğunu da ekledi. Bildiride cinsel tacizin meşrulaştırılmadığının altını çizen Fransız aktrist "Öyle olsaydı bildiriyi imzalamazdım” dedi. Feminist olmadığı yönündeki iddiaları da reddeden Denevue özgürlüğü sevdiğini ve kendini feminist olarak tanımladığını belirtti.
Ne olmuştu?
#MeToo kampanyası Hollywood'un ünlü yapımcısı Harvey Weinstein'ın taciz ve tecavüz skandalı sonrasında dünya genelinde büyük yankı uyandırmıştı. Sosyal medya üzerinden #MeToo etiketiyle kadınlar uğramış oldukları cinsel taciz ve tecavüz vakalarını paylaşmıştı.
Le Monde gazetesinde yayımlanan bildiride de sosyal medya üzerinden yürütülen ihbarlar yargısız infaza benzetilmiş, ihbarlar yüzünden “yaptığı sadece birinin dizine dokunmak veya bir öpücük almak olan erkeklerin işlerinden olduğu ve istifaya zorlandığı” belirtilmişti. Bildiride ayrıca “Kadınlar olarak güç istismarının açığa vurulmasının ötesine geçerek erkeklerden nefrete dönüşen bu tür bir feminizm içinde kendimizi görmüyoruz” ifadeleri yer almıştı.
Bildiriye Fransa'daki feminist organizasyonlar sert tepki göstermişti. Bildiriye istinaden yayınlanan açıklamada bu kadınların "Medyadaki görünürlüklerini kullanarak cinsel şiddeti bayağılaştırdıkları” görüşü savunulmuştu.
dpa/AFP/MY/HS
© Deutsche Welle Türkçe