Davos’ta “kriz sonrası dünya“ tartışılıyor
28 Ocak 2009İsviçre'nin Davos kasabasında başlayan Dünya Ekonomik Forumu, dünya liderleri ve ekonominin önde gelen temsilcilerini bir araya getirdi. Bu yılki Forum toplantılarının gündemine ise küresel mali ve ekonomik kriz damgasını vurdu. Buluşmada, New York'ta iki ay sonra düzenlenecek Dünya Finans Zirvesi öncesinde, siyaset ve ekonomi dünyasının aktörleri, dünya finans sisteminin gelecekte nasıl olması gerektiğine dair fikir alışverişi yapıyorlar.
Davos'taki ilk toplantılarda mali krizin patlak vermesine neden olan bazı banka yöneticileri, branşlarında daha fazla denetim talebinde bulundular. Bunlardan biri olan büyük İngiliz Bankası HSBC'nin yöneticisi Stephen Green’di. Green, “Geçtiğimiz dönemde bazı branşların kendilerine iyi ün katacak işler yaptığını söyleyemeyiz. Birçok şeyi hatalı yaptık. Şimdi banka sisteminde yeniden istikrar sağlamalıyız, ayrıca taze para ve regülasyon konularında kafa yormalıyız" dedi.
Davos'taki buluşmaya bu yıl geçen yıllara oranla daha fazla devlet ve hükümet başkanı katıldı. Ülkesinde ekonomik krize karşı önlemler almaya çalışan Çin Başbakanı Wen Jiabao da katılımcılar arasında. bulunuyor. Dünya kamuoyunun kendisinden çok şey beklediği ABD Başkanı Barack Obama ise Davos'ta yok.
Kriz sonrası dünya
Ancak Davos organizetörlerinin, Obama olmasa da, önlerine koydukları bir hedef var: Kriz sonrası dünyanın yeniden şekillendirilmesi. Bu yılki buluşmanın sloganı da zaten bu. Dünya Ekonomik Forumu'nun eşbaşkanlarından Maria Ramos, krizin yaşanmakta olduğu bu ortamda yeni bir ekonomik sistem inşa etme şansı olduğuna dikkat çekti.
Ramos, “Önemli olan, ekonomik büyümeyi uzun vadeli düşünmemiz, kısa vadeli kar hedeflerinden uzaklaşmamız gerekiyor. Farklı değerleri kendisine ilke edinen, farklı bir ekonomik sisteme ihtiyacımız var ve hangi kurumların bu değerleri başarıyla uygulayabileceği konusunda tartışmamız lazım” dedi.
Peki bu tür bir ekonomi sistemine herkes katılmak istiyor mu? Avustralyalı medya imparatoru Rupert Murdoch'un sözleri, duyanlarda kuşku bırakıyor: “Biz refahın, yani serbest piyasanın ve kapitalizmin nelere kadir olduğunu gözden uzak tutmamalıyız. Zira, dünyanın en serbest piyasaları, daha az serbest olanlarla karşılaştırıldığında, serbest olanların her zaman kazandığı görülmüştür.”