Darbe raporunda gözler Genel Kurul'da
14 Haziran 201715 Temmuz darbe girişimini araştırmak üzere mecliste grubu bulunan dört parti temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun raporu Türk siyahi tarihine ‘şerhli’ olarak geçecek. Anayasa ve iç tüzük gereği üç aylık çalışma süresine ek olarak bir ay daha çalışma hakkı olan komisyonun, 3 aylık çalışması dolar dolmaz kapatılması akıllardaki soru işaretlerini daha da artırdı.
Rapora şerh koyan ve “Bilinen ve öngörülen bir darbe önlenemedi” diyen CHP’nin komisyondaki temsilcilerinden Zeynel Emre, bundan sonraki süreçle ilgili olarak DW Türkçe’ye “Biz düşüncelerimizi yazdık. Komisyonun bizim düşüncelerimizi de içeren şerhli raporu bir hafta on gün içinde meclis genel kuruluna sunulacak. Bakalım genel kurulda neler yaşanacak" derken, komisyonun çalışmasıyla ilgili de şu gözlemlerini paylaştı:
“İlk 45 günü verimli bir çalışmaya sahne olan komisyon, sonraki süreçte bizim taleplerimizin karşılanmaması yüzünden doğru düzgün çalışamadı. Dinlemek istediğimiz başbakanı, genelkurmay başkanını, bakanları dinleyemedik. 'Bir cemaat nasıl terör örgütüne dönüştü?' sorusu etrafında oluşan şüpheler giderilemedi. Komisyon bir ay daha uzatma alabilirdi, almadı. 15 Temmuz meselesi meclis eliyle aydınlatılabilirdi, olmadı.”
Tanrıkulu: Erdoğan çalışmaları durdurdu
Komisyonun bir diğer CHP’li üyesi Sezgin Tanrıkulu komisyonun çalışamamasının arkasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu düşünüyor. Tanrıkulu, DW Türkçe’ye “1982-1983’lü yıllardan itibaren meclis bünyesinde yaklaşık 56 komisyon kurulmuş, Türkiye’de olanları araştırmak için. Bunların istisnasız hepsi bir aylık ek çalışma süresi almış ancak darbeyi araştırma komisyonu almadı. Olgular ortaya çıktıkça, Erdoğan talimat verdi ve çalışmaları durdurdu” açıklaması yaptı. “Biz tarihe not düştük” diyen Tanrıkulu, “AKP yönetimi izin vermedi, Meclis Araştırma Komisyonu da araştırmadı. Hukuken işlem bitmiştir, yaşanan budur. Bilinen bir darbe girişimi önlenmemiştir” değerlendirmesi yaptı.
AKP'lilere "yeniden düşünün" çağrısı
Sadece CHP’nin değil muhalefet partileri MHP ve HDP’nin de şerh koyduğu Meclis Araştırma Komisyonu raporu için ‘hukuken’ her şey bitmiş olsa da, mecliste iktidar ile muhalefet arasında “Raporun genel kuruldaki görüşmeleri sırasında konunun yeniden ele alınması konusunda görüş birliği oluşturulup oluşturulmayacağına” ilişkin değerlendirmeler de yapılıyor. “Meclis Başkanlığı, raporu şerhli haliyle birlikte basacak ve tüm milletvekillerine dağıtacak. Sonrasında genel kurulda görüşme olacak. Ama mutlaka olacak” diyen Sezgin Tanrıkulu, muhalefetin blok halinde iktidara ‘yeniden değerlendirme’ konusunda baskısını artırması halinde belki de iktidarın konuyu yeniden ele alabileceğini söylüyor. “Yaptığımız görüşmelerde iktidarın böyle bir niyetinin olmadığını açık açık gözlemlemiş olsak da, Türkiye için bu kadar önemli olan ve Türk siyasi tarihine geçecek bu konu hakkında AKP’nin yeniden düşünmesi şarttır” diyen Tanrıkulu, muhalefetin konuyu takipten vazgeçmeyeceğine vurgu yapıyor.
Rapora şerhler düşmenin gereksizliğinde ısrar eden iktidar partisi AKP kanadı ise bundan sonraki süreçte “çok da yeni bir şey yaşanmayacağını, meclis kurallarının işletilmesinin ötesine geçilmeyeceğini” düşünüyor. DW Türkçe’ye konuşan AKP'li milletvekiller “Meclis genel kurulundaki görüşmelerden de anlaşılacak ki, komisyon halkın kafasında oluşan sorulara yanıt aramış ve teknik bir çalışmayla işini sonlandırmıştır. Tarih şerhleri değil, tarih gerçekleri yazacaktır” değerlendirmesi yapıyor.
Çetin: Demokratik kurallar çiğnenmiştir
Bir dönem TBMM Başkanlığı görevi de yapmış olan Türk siyasetinin duayen isimlerinden Hikmet Çetin de, 15 Temmuz’u araştırmak üzere kurulan meclis komisyonunun geldiği nokta için DW Türkçe’ye “Demokratik ülkelerde böyle olmaz. Parlamento halkı aydınlatacak bir rapor çıkartamıyorsa, görevini yapmamıştır. 'Sayısal çoğunluğum var, istediğimi yaparım' diyen bir iktidar partisi, bu tavrıyla demokratik kuralları çiğnemiştir” yorumu yaptı. “15 Temmuz’un ne olduğu konusunda parlamentoda bile görüş birliğine varılamamış. Demek ki ortada eksik bir şey var. Eğer bu rapor tarihe şerhli haliyle geçecekse, ki öyle görünüyor, taraflıdır ve siyaseten iktidarın raporudur” diyen Çetin, 15 Temmuz gününü yaşamış olmanın ötesinde o güne tanıklık etmiş MİT, Genelkurmay Başkanlığı ve Başbakanlık’taki isimlerin derinlemesine dinlenilmemesinin ya da dinlenildiği kadar araştırma yapılmamasının demokrasi adına büyük kayıp olduğunu söylüyor.
CHP komisyon raporuna şerh koyarken 15 Temmuz darbe girişiminin aynı gün erken saatlerde öğrenildiğini, Genelkurmay ve MİT tarafından yeterli önlem alınmadığını, MİT’in edindiği bilgileri cumhurbaşkanı ve başbakanla zamanında paylaşmadığını, darbe girişiminin sonuçlarının da hükümet tarafından kullanıldığını not etmişti.
© Deutsche Welle Türkçe
Hilal Köylü / Ankara