Dünya Bankası yoksulluğu gündeme aldı

Robert Zoellick yaklaşık altı aydır, merkezi Wahington'da bulunan Dünya Bankası'nın başındaki isim. Zoellick, bir skandal nedeniyle istifa eden Paul Wolfowitz'in yerine getirildi. Wolfowitz, Dünya Bankası'nda çalışan kız arkadaşına terfi ve büyük bir maaş zammı sağladığı ortaya çıktıktan sonra istifa etmek zorunda kalmıştı. Zoellick göreve gelirken, 60 yıllık geçmişe sahip Dünya Bankası'na daha dinamik bir yapı kazandırarak, küresel sorunlarla mücadeleyi daha etkin hale getirmeyi hedeflediğini söylemişti. Peki Zoellick yönetimindeki Dünya Bankası'nın gündemdeki mevcut sorunlara yaklaşımı nasıl?

AB ve ABD'ye görev düşüyor

Robert Zoellick, AB ile ABD'nin pazarlarını fakir ülkelerin tarım ürünlerine açmaları gerektiğini belirtiyor. Zoelick, BM milenyum hedefleri arasında yer alan dünya genelindeki açlık oranının 2015 yılına kadar yarıya indirilmesinin ancak bu sayede mümkün olabileceğini söylüyor. Dünya Bankası patronuna göre Avrupa ve ABD tarım teşviklerini azaltmalı ayrıca Doha'da başlanan Dünya Ticaret Örgütü görüşmelerini somut adımlarla neticelendirmeli. Zoellick'i rahatsız eden bir başka konuysa gelişmiş toplumların yoksul ülkelerin kalkınma sorunları ve yaşam standartlarına ilişkin fazla hassasiyet göstermemeleri. Oysa Zoellick, bu bölgelerdeki sorunların tarıma dayalı yatırımlarla aşılabileceğini söylüyor. Dünya Bankası Patronu,“Araştırma sonuçlarımıza göre, yoksullukla mücadelede en etkili yöntem tarımsal yatırımlar. Tarıma yönelik yatırımlar diğer alanlardaki yatırımlara göre üç kat daha verimli oluyor." diyor. Fakir ülke nüfuslarının neredeyse yüzde 70 ila 75'inin kırsal bölgelerde yaşadığını belirten Zoellick, en çok büyüme ve gelir artışının da buralardan sağlanabileceğini belirtiyor.

Kotaların kaldırılması önemli

Zoellick'e göre kota ya da fiyat sınırlamalarının olmadığı pazarlar Afrika ülkeleri için hayati öneme sahip. Ancak Dünya Bankası şefi, Avrupa ülkelerinin çoğu zaman hijyen kurallarını bahane ederek fakir ülkelerin ürünlerini kendi pazarlarına sokmayı reddettiğini belirtiyor. Dünya Bankası Başkanı "Bazı kural ve standartların olması doğal. Ancak kalkınmakta olan ülkelere bu standardı yakalayabilmeleri için yardım etmeliyiz" diyor.

"Çin etkin rol üstlenebilir"

Çin'in güçlü ve hızla büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunun altını çizen Zoellick, bu ülkenin, Afrika ve diğer fakir ülkelerin kalkınmaları için etkin bir rol üstlenebileceğini belirtiyor. Zoellick son dönemde Çin'in Afrika ülkelerinde büyük yatırımlar yaptığını hatırlatıyor ve “Yolsuzluk kalkınmaya engel teşkil etmediği müddetçe, bu yatırımlar oldukça faydalı olabilir” diyor.

Robert Zoellick, Afrika'nın gelişimi konusunda Dünya Bankası'nın daha çok bir arabuluculuk görevi üstlenebileceğini belirtiyor. Dünya Bakası şefi, her Afrika ülkesinin bin ayrı yardım programından yaklaşık 300 farklı kalkınma teşviki aldığını ve bu programların her birinin yaklaşık bir buçuk milyon doları bulduğunu hatırlatıyor.