Almanya’da cinsiyet kotası uygulaması işe yarıyor mu?
8 Mart 2018Dünya Ekonomik Forumu'nun 2017 Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre mevcut gelişme hızı devam ederse iş yaşamında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için 217 yıl daha geçmesi gerekiyor. Varolan ilerleme hızının cinsiyet eşitliğini sağlamaya yetmediği noktalarda bazı ülkeler cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yasal düzenlemelere başvuruyor.
Cinsiyet kotası uygulaması etkili oldu
Almanya'da şirketlerin yönetim kademelerinde kadınların sayısının nasıl artırılacağına ilişkin yoğun tartışmalar sonrasında 2015 yılında belirli bir büyüklüğe sahip şirketlerin denetim kurullarına yüzde 30 cinsiyet kotası getirildi.
Kanun kapsamına Almanya'nın en büyük 107 şirketi alındı. Alman Ticaret Araştırma Enstitüsü'nün 2018 Kadın Yöneticiler Barometresi adını taşıyan raporuna göre 2015 yılında denetim kurullarında yüzde 23 oranında olan kadın üye sayısı, kanun yürürlüğe girdikten sonra 2017 yılında, ortalama yüzde 30'a yükseldi.
Raporda yaptırıma bağlı kota uygulamasının etkisini gösterdiğine dikkat çekilirken, kadın temsilci sayısındaki kayda değer artışın sadece yasal düzenleme kapsamına giren şirketlerde gözlendiğinin altı çizildi.
Yönetim kurulları hala erkek egemen
Almanya'da şirketlerin yönetim kurulları için bağlayıcı bir kadın kotası düzenlemesi bulunmuyor. Yasaya göre belirli bir büyüklüğe sahip şirketlerin, yönetim kurullarında ulaşmayı hedefledikleri kadın temsil oranını açıklamaları gerekiyor. Ancak bu orana ulaşamamaları durumunda herhangi bir yaptırım söz konusu değil.
Alman Ticaret Araştırma Enstitüsü'nün 2018 Kadın Yöneticiler Barometresi rakamlarına göre Almanya'nın en büyük 100 şirketinin yönetim kurulu hala ağırlıklı olarak erkeklerden oluşuyor. Bu şirketlerin yönetim kurullarında yer alan kadınların oranı ortalama yüzde 8. En büyük ilk 200 şirkette yönetim kurulu başkanlığı yapan kadınların oranı ise sadece yüzde 3.
Ancak yönetim kurullarında kota uygulamasının gerekli olup olmadığına ilişkin tartışmalar devam ediyor.
Hans Böckler Vakfı'nda, yönetici posizyondaki kadınlar üzerine çalışmalar yürüten ekonomist Marion Weckes, Almanya'da faaliyet gösteren şirketlerin orta kademe yönetim seviyelerinde yeterli sayıda kadın yönetici adayı olduğunu ifade ediyor.
"Denetim kurullarında kadın sayısının artmasıyla uzun vadede yönetim kurulu üyeliği profiline sahip kadın yönetici sayısı da artacaktır" diyen Weckes yönetim kurulunda yer alabilmek için önceden benzer bir posizyonda çalışmış olma koşulunun potansiyel kadın yönetici adayları açısından dezavantaj oluşturduğuna da dikkat çekiyor.
"Sadece kota uygulaması yetmez"
Kota uygulamaları karar yetkisine sahip kişilerin önyargılarının işe alım sürecindeki etkisini azaltmayı hedefliyor. Özellikle benzer yeterliliklere sahip kadın ve erkek başvurucular arasında erkek başvurucuların posizyon için "daha uygun” görülmesi yaşanan bir durum.
Hans Böckler Vakfı'ndan Marion Weckes yaratılan bu camdan tavanların aşılabilmesi için kotaların etkili bir araç olduğunu vurguluyor.
Kota uygulamaları kadınların temsili açısından doğrudan ve hızlı bir ilerlemeye neden olsa da iş yaşamında uzun vadede eşitliği sağlayabilme konusunda tek başına yeterli değil.
Alman Ticaret Araştırma Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olarak faliyet gösteren Alexandra Fedorets kadınların karar verici görevleri üstlenebilmeleri için aynı zamanda şirketlerin çalışma kültürlerinde de değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguluyor.
"Kadınların iş yaşamındaki eşitliğini güvence altına alabilmek için kreşlerin artırılması, ücretli babalık izninin uzatılması, kadın yöneticileri desteklemek için mentor programları hazırlanması gibi çeşitli yollar var" diyen Fedorets bu noktada şirketlerin varolan çalışma kültürünü değiştirebilmek için devletin teşvik edici bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Melis Yüksel
© Deutsche Welle Türkçe