CHP’lilerin dinlendiği iddiaları Alman meclisinin gündeminde
17 Temmuz 2018Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin telefonlarının Almanya’da üretilen casus yazılımla izlendiği iddiaları Almanya’da federal meclis gündemine taşındı. Hükümet, ana muhalefetteki Almanya için Alternatif (AfD) partisinin “Türk muhalefetinin Alman casus yazılımı desteğiyle izlenmesi” başlıklı soru önergesi verdiği ayrıntılı yanıtta, skandal ve yürütülen soruşturmalar hakkında ilgili önemli bilgiler paylaştı. FinFisher firmasının casusluk yazılımını Türkiye’ye satmasının yasal izne tabi olup olmadığı sorusuna hükümet, 1 Ocak 2015 tarihi itibarıyla casusluk yazılımlarının ihracatının AB genelinde onaya tabi olduğu yanıtını verdi.
"İzin başvurusu yok"
Hükümet, 1 Ocak 2015'ten itibaren, üçüncü ülkelere casus yazılım satmak isteyen hiçbir şirkete onay verilmediğini, FinFischer’in de Türkiye’ye ihracat izni için hükümete herhangi bir başvurusunun bulunmadığı bilgisini verdi. Ancak bu tarih öncesinde onay koşulu bulunmadığı için, FinFisher’in bu ihracatı yapıp yapmadığı, yaptıysa bunun ne zaman gerçekleştiği hakkında soru işaretleri giderilemedi.
Alman hükümeti, “FinFischer şirketinin Türk hükümetine ya da Türk makamlarına sattığı casusluk yazılımları hakkında hangi bilgilere sahipsiniz?” sorusuna “Federal Hükümet'in bu konu hakkında bilgisi bulunmamaktadır” yanıtını verdi.
Dava açılacak mı?
Hükümet adına, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından gönderilen yanıta göre, CHP milletvekillerinin Almanya’da üretilen casus yazılımla izlendiği iddialarının dava konusu olup olmayacağına savcılık karar verecek. Hükümet, “Ceza kovuşturması başlatılıp başlatılmayacağı savcılığın yetki alanına girmektedir” görüşünü aktarmakla yetindi, ayrıntı vermekten kaçındı.
Ankara ile temas var mı?
Muhalefet partisi soru önergesinde, skandalın ayrıntıları hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Türk makamlarıyla bir görüşme yapılıp yapılmadığını da sordu. Hükümet, “Henüz Alman tarafı olarak konuyla ilgili incelememizi tamamlamadık. Bu nedenle konu Türk makamlarıyla henüz ele alınmadı” karşılığını verdi.
FinFisher’in yazılımını muhalif siyasetçilere karşı kullanıldığından Alman hükümetinin ne zaman haberdar olduğuna ise açıklık getirilmedi.
Hükümet bu soruya yanıtın hizmete özel ve gizli olarak sınıflandırılan bilgiler içerdiğini, bilgilerin hükümetler arası temaslarda edinildiğini, kamuoyuyla paylaşılamayacağını vurguladı.
Bununla birlikte hükümet, skandalı ortaya çıkaran Access Now adlı dijital haklar gurubu ile düzenli temas içinde oldukları, bu temaslarda enformasyon teknolojileri ihracatında insan haklarının korunmasına katkı sağlayacak konuların ele alındığı bilgisini aktardı.
İhracata onay koşulları
Soru önergesinde yer alan, “Federal Hükümet, casusluk amaçlı ürünlerin, muhalefete karşı kullanılmadığından ya da bu yazılımlarla insan hakkı ihlalleri yapılmadığından nasıl emin olabiliyor?” sorusuna ise şu yanıt verildi: “Her ürünün ihracatı tek tek, dış ve güvenlik politikaları göz önünde bulundurularak değerlendirilmekte. Alıcı ülkedeki insan hakları durumu yapılan değerlendirmenin bir parçasını oluşturmaktadır. İç baskı ya da süreklilik arz eden sistematik insan hakları ihlallerinin olduğu yönünde şüphe bulunan durumlarda ihracat onayı verilmemekte.”
Skandal nasıl ortaya çıkmıştı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Haziran 2017'de "adalet" talebiyle başlattığı yürüyüş sırasında, CHP'li vekillerin telefonlarına Almanya yapımı casus yazılım yüklendiği, bu yolla milletvekillerinin dinlendiği ve izlendiği iddiası ilk olarak bu yılın Mayıs ayında gündeme gelmişti.
Access Now adlı dijital sivil haklar grubu uzmanları tarafından kaleme alınan 32 sayfalık rapor Süddeutsche Zeitung gazetesi, Kuzey Alman Radyo ve Televizyon (NDR) ve Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (WDR) tarafından haberleştirilmişti. Haberlerde, Almanya’da istihbarat servisleri tarafından kullanılan casus yazılımın, FinFisher şirketi tarafından geliştirilen Finspy adlı casus yazılımı olduğu ve akıllı telefonlarına bulaştırılan virüs yoluyla yüklendiği öne sürülmüştü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iddiaların demokrasi için bir utanç olduğunu, Alman hükümetinin bu yazılımı Türkiye'de kime sattığını merak ettiklerini kaydetmiş, tepkisini "Biz gerekirse Alman hükümeti aleyhine Almanya'da dava açacağız. Bizi dinlemişler, sanıyorlar ki bir şey bulacaklar…” sözleriyle dile getirmişti.
Almanya merkezli FinFisher şirketi ise sessiz kalmış, iddialara açıklık getirecek herhangi bir açıklama yapmamıştı.
Değer Akal / Berlin
© Deutsche Welle Türkçe