Yargıda "işkence" anlaşmazlığı
30 Ekim 2023Adana T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Caner Şahin adlı mahpusun "akvaryum" olarak adlandırılan süngerli odada darp edilmesine ilişkin davada yeni bir gelişme yaşandı. Davaya bakan Adana 33. Asliye Ceza Mahkemesi, infaz koruma memurlarının eyleminin "yaralama" değil, "işkence" olabileceğini belirterek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Ancak Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi, bu görüşe katılmayarak karşı görevsizlik kararı verdi. Son kararı istinaf mahkemesi verecek.
Olayın geçmişi
DW Türkçe’nin daha önce kamuoyuna duyurduğu olayda, adli bir suç kapsamında 2 yıldır Adana T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Caner Şahin, koğuşunda infaz koruma memurlarına saldırdığı iddiasıyla süngerli odaya konuldu. Bu sırada gardiyanların kapatmayı unuttuğu kapı aralığından Şahin’in darp edildiği kameralara yansıdı.
Olayın ardından infaz koruma memurları, Şahin aleyhinde tutanak tuttu. Bu nedenle Şahin’e 11 gün hücreye koyma cezası verildi. Bu disiplin cezası nedeniyle Şahin’in tahliyesi gecikti. Adana Cezaevi’nde psikolojisi bozulduğu belirtilen ve birkaç kez hastaneye götürülen Caner Şahin, ailesinin talebi üzerine Osmaniye Cezaevi’ne sevk edildi. Şahin, bir süre sonra cezaevinden tahliye edildi.
9 memura yaralamadan dava açıldı
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ise 9 infaz koruma memuru hakkında "zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçundan dava açtı.
Davaya bakan Adana 33. Asliye Ceza Mahkemesi önce sanıkların savunmasını aldı. İnfaz koruma memurları, müştekinin koğuşunda kendilerine saldırdığı için süngerli odaya aldıklarını belirtirken, kendisini darp etmediklerini, böyle bir olaya da şahit olmadıklarını savundu. Sanık Muhammed Akif Ekinci, kendisini şöyle savundu:
"Müştekiyi akvaryum olarak tabir edilen odaya aldık. Bu esnada müştekiye ters kelepçe yapmadık. Müşteki akvaryum odasına girdiğinde sırt üstü kendisini yere attı. Tekme ve yumruk sallamaya, kafasını yere doğru vurmaya başlayınca ben müştekinin bir ayağından tuttum. Diğer arkadaşım da elini müştekinin başının altına koydu ve kafasını yere vurmasına engel olmak istedi. Baş memurlar müştekiye sakin olması için gerekli telkinlerde bulundu. Müşteki burada sakinleşti ve baş memurlar zan altında kalmamak için müştekinin dışarı çıkarılmasını ve kamera önünde pansuman yapılmasını istediler. Müşteki dışarıya çıkarıldı ve pansuman yapıldı, akabinde odasına götürüldü."
Ulusal Kriminal Büro da mahkemenin talebi üzerine darp görüntüleri üzerine bilirkişi raporu hazırladı. Raporda, süngerli odaya konulan Şahin’in ayaklarının infaz koruma memurları tarafından havaya kaldırıldığı, bir memurun ise elindeki jopla birkaç kez ayağına vurduğu belirtildi.
Mahkeme "işkence olabilir" dedi
Mahkeme yargılama sonunda sanıkların eyleminin yaralama değil, işkence suçu olabileceğini belirterek görevsizlik kararı verdi. Dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderen mahkeme, olay günü sanıkların müştekiyi darp ettiklerini ve "falakaya yatırır şekilde ayakları havada olacak şekilde tutup ellerinde bulunan coplar ile ayaklarına vurduklarını" anlattı. Sanık sayısı fazla olmasına ve müştekinin herhangi bir mukavemet göstermemesine rağmen sanıkların eylemlerine devam ettikleri belirtilen kararda, sanıkların eylemlerinin zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması kapsamında değerlendirilemeyeceği, falakaya yatırma biçimindeki hareketler tekrarlanmasa bile sistematik uygulama özelliği taşıdıklarından eylemin işkence suçunu oluşturma ihtimalinin bulunduğu kaydedildi.
Ağır ceza: Basit yaralama
Dosyanın gittiği Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi ise bu görüşe katılmadı. Karşı görevsizlik kararı veren mahkeme, olayın basit yaralama suçu kapsamında kaldığı, işkence suçunun unsurlarının oluşmadığını savundu. Kararda, darp eyleminin sistematik olmadığı kaydedildi.
Dosya, görev uyuşmazlığının çözümü için Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi.
Öte yandan Caner Şahin'in cezaevinde akıl sağlığının bozulduğu, bu nedenle Ankara’da bir ay hastaneye yatarak tedavi görmek zorunda kaldığı bildirildi.