Cannes'da Altın Palmiye yarışı sürüyor

Avusturyalı yönetmen Michael Haneke ve Fransız aktrist Isabelle Huppert: Daha önce birlikte birçok kez çalıştılar. Bugüne kadar kazandığı iki Altın Palmiye ile gönülleri fetheden Haneke şimdi bir üçüncüsünün peşinde. Haneke, Isabelle Huppert’in rol aldığı yeni filmi “Happy End”i Cannes’da beğeniye sundu.

Gala gösterimi öncesi Haneke ve ekibi Festival Sarayı’nın önündeki ünlü kırmızı halıda poz verdi ve ardından gala gösterimine geçildi. Aile, ölüm ve mültecileri konu alan “Happy End”e (Mutlu Son) tepkiler sınırlı kaldı. Basın gösteriminde de homurtular yükseldi. Haneke’ye üçüncü bir Altın Palmiye gelmeyebilir.

Bu yıl Cannes’da şöhrete ulaşacak merdivenler yönetmen Yorgos Lanthimos için de oldukça zorlu olacağa benziyor. Yunan rejisörün yeni filmi 'The Killing of a Sacred Deer'e (Kutsal Geyiğin Öldürülmesi) çok büyük bir hayran kitlesi yaratmadı. Seyircinin bir kısmı memnuniyetsizliğini dile getirildi.

Cannes Film Festivali’nde dikkatler Altın Palmiye yarışında olsa da daha görülmesi gereken çok şey var. Altın Palmiye için yarışmasalar da birçok ünlü yönetmenin son filmi farklı bölümlerde gösteriliyor. Efsane yönetmen Claude Lanzmann’ın son filmi “Napalm” da pazartesi gösterildi.

Fransız Jean-Luc Godard da film tarihinin efsanelerinden. 1960’da À bout de souffle (Serseri Aşıklar) fimiyle ünlenen 86 yaşındaki yönetmen, Cannes’a şahsen katılmadı. Michel Hazanavicius, Godard’ı filmi "Le Redoutable"da başrol yaptı. Filmde Godard, Louis Garrel tarafından canlandırılırken rol arkadaşı Stacy Martin de Anne Wiazemsky karaterine hayat veriyor.

1928 doğumlu Agnes Varda (soldan 3.) “Yeni Dalga” akımının tanınmış yönetmenlerinden. Varda Fransız fotoğrafçı ve sokak sanatçısı JR (soldan 2.) ile olan dostluğuna dair belgesel filmi “Visages Villages” ile Cannes’da. Varda’nın filmi yarışma dışı gösteriliyor.

Cannes'ın başlangıcında festivale iki filmle katılan, abonelerine internet üzerinden hizmet sunan Netflix, tartışmalara neden olmuştu. Netflix yapımı ikinci filmin de galası yapıldı. Yönetmen Noah Baumbach, “The Meyerowitz Stories” ile iyi eleştiriler aldı. Bunda Ben Stiller, Adam Sandler ve Emma Thompson gibi ünlü isimleri oynatmış olmasının da payı var. Filmde bir aile hikayesi işleniyor.

İsveçli yönetmen Ruben Östlund sanat dünyasındaki anlamsızlığı hüzünlü bir hicivle anlatan son filmi “The Square” ile Altın Palmiye için yarışıyor. Filmin merkezinde düşünceleri ve eylemlerini sorgulayan başarılı bir sanat küratörü var. “The Square” olumlu eleştiriler aldı.

Fas doğumlu Fransız senarist ve kurgu yönetmeni Robin Campillo ilk yönetmenlik denemesiyle bu yıl Cannes’a davet edildi. Campillo'nun “120 Battements par Minute” filmi AIDS’i konu alıyor. Film Cannes’da takdir gördü ancak büyük bir coşkuyla karşılanmadı.

28 Mayıs’ta sona erecek bu yılki festivalin yarısı geride kaldı. Ancak Palmiye için ismi öne çıkan bir film henüz yok. Rus yönetmen Adrey Zvyagintsev (soldan 2.) parçalanmış Rus toplumu üzerine olan yeni filmi “Nelyubov” en iyi eleştrileri toplayan filmlerden. Zvyagintsev 2014’te Cannes’da En İyi Senarist ödülünü almıştı.

Yarışmalı bölümde olup da erken övgüler dizilen ancak sonrasında basında daha ziyade olumsuz eleştiriler alan filmlerden biri de “Wonderstruck”. Amerikalı Todd Haynes’ın yeni filmi, iki işitme engelli genç üzerine. Filmin oyuncuları kırmızı halı üzerinde neşe içinde poz verdi.

Cannes'da film izlemekten daha fazlası var! Kırmızı halı, basın toplantıları, akşam galaları, Cannes sahillerinde demirli yatlarda gala kutlamaları da festivalin bir parçası. Film dünyasının yıldızları bu yıl da göz kamaştırıyor. Onlardan biri de İtalyan diva Monica Bellucci.

Fransız Oscarlı yıldız Marion Cotillard da göründüğü yerde basının ve hayranlarının ilgi odağı oluyor. Birkaç gün önce yeni filmi “Les Fantomes d’Ismael” festivalin açılışını yaptı. Eleştirmenlere göre film zayıf kalsa da Cotillard'ın buna alınmayacağı kesin. Zira hali hazırda onun kadar rağbet gören başka bir aktrist yok gibi.

Cotillard’ın ABD’li meslektaşı Uma Thurman da kırmızı halı üzerinde muhteşem bir görüntü sergiledi. Ünlü oyuncu bu yıl festivale yeni bir filmle değil “Un Certain Regard” (Belirli Bir Bakış) bölümünün jüri başkanı olarak geldi. Thurman özellikle Quentin Tarantino filmleriyle ünlü oldu.

Pek fazla alkış alamayan ilk yarı filmlerinden sonra seyirciler gibi jüri de festivalin ikinci yarısına odaklanmış durumda. Ancak o zamana kadar kırmızı halı üzerindeki güzel görüntülerle yetinilecek: Onlardan biri de hiç şüphesiz Çinli aktrist Wang Luodan.