Break Dans nasıl bir Olimpiyat disiplini oldu?
9 Ağustos 2024New York'un arka sokaklarında doğan Breakdance (Break Dans), Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda ilk kez bir disiplin olarak sahneye çıktı. B-Girls ve B-Boys olarak adlandırılan dansçılar Paris'te kadınlar ve erkekler olmak üzere iki kategoride yarışıyor.
Dokuz jüri üyesinden oluşan bir heyet, dansçıları altı kritere göre puanlıyor: Yaratıcılık, kişilik, teknik, çeşitlilik, performans ve müzikalite. Performans ve yaratıcılık puanlamanın yüzde 60'ını oluşturuyor, diğer kriterler ise yüzde 40'lık bölümde değerlendirmeye alınıyor.
Peki, bir sokak dansı olarak New York'ta doğan Breakdance'in 1970'le başlayan yolculuğu nasıl Olimpiyatlar'a uzandı?
ABD'de 1970'lerde tanınmaya başlayan Breakdance, New York'un Bronx bölgesindeki ünlü blok partilerinde dansçıların, DJ'lerin "Break Beat" bölümlerinde yaptıkları doğaçlama stilize hareketler ve dönüşlerle şekillendi. Ve zamanla bu akrobatik sokak dansı, DJ'lik, MC'lik (Master of Ceremonies ya da rap) ve grafiti ile birlikte Hip Hop kültürünün dört temel direğinden biri haline geldi.
Bu dansı yapanlara "B-Boys" ve "B-Girls" deniyordu ve yaptıkları hareketler aslında bir spordan daha fazlasıydı. Ayrıca sosyalleşmeye katkıda bulunuyordu.
Arka sokaklardan büyük sahnelere
Breakdance'in popülaritesi 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında giderek artarken bazı uzmanlar da bu dansla ilgili sağlık açısından uyarılarda bulunmaya başlamıştı.
New York Times (NYT), 1984 tarihli haberinde bazı doktorların "bu dans modasını tehlikeli bulduğunu, vücudu dayanıklılığının ötesinde zorlayabileceği, bağların yırtılmasına, kemiklerin kırılmasına ve hatta daha ciddi yaralanmalara neden olabileceğini" düşündüğünü yazdı. Haberde, "Doktorlar, dansçıların formda olmaması ya da genç dansçıların esnekliğinden yoksun olmaları halinde ciddi sakatlıklarla karşı karşıya kalabileceklerini söyledi" denildi.
Ancak bokstan BMX yarışlarına kadar yaralanma riski yüksek bir dizi spor dalının uluslararası etkinliklerde yer alması sebebiyle hâlâ geçerliliğini koruyan bu argümanlar dansın Olimpiyatlar'a eklenmesine engel teşkil etmedi.
Başkan Reagan için Breakdance
NYT'nin haberiyle aynı yıl Bronx'ta kurulan "New York City Breakers" adlı grup ise Kennedy Merkezi Onur Ödülleri (Kennedy Center Honors) sırasında ABD Başkanı Ronald Reagan için bir performans sergiledi ve gösteri ulusal çapta yayınlandığı için ABD genelinde milyonlarca kişiye ulaştı.
Dansın popülaritesi arttıkça rekabet de kızıştı. Breakdance grupları ve bireysel dansçılar yeteneklerini sergilemek için birbirleriyle yarıştı. Dans savaşları, New York'un arka sokaklarının cazibesini de yükseltiyordu.
Dansın parladığı yıllarda müzik listeleri de buna göre şekillendi.
Run-DMC'nin 1983 tarihli ilk single'ı "It's Like That", 1997'de DJ Jason Nevins tarafından remikslendi ve uluslararası bir hit haline geldi. Erkek ve kadın Breakdance ekiplerinin birbirleriyle mücadele ettiği videosu da dünyanın dört bir yanındaki insanlara bu hareketleri öğrenmeleri için ilham verdi.
Olimpiyatlar'a kabul edilme süreci
Breakdance'le ilgili uluslararası yarışmalar ilk kez 1990'larda düzenlendi ve spor etkinliklerine dahil edilmesi için sesler yükselmeye başladı. Dansın Olimpiyatlar'a alınması tartışması ise 2000'li yıllarda gündeme geldi. Paris'e dek en büyük atılım dansın 2018 yılında Arjantin'in Buenos Aires kentinde düzenlenen Yaz Gençlik Olimpiyatları'na dahil edilmesiyle gerçekleşti.
Breakdance yapanlar, bu dansın sporun yüksek eğlence değerini öne çıkardığını söyleyerek Olimpiyatlar'a dahil edilmesi için baskı yaptı. Daha sonra Paris 2024'ün organizasyon komitesi, Breakdance'ı ilk kez Olimpiyatlar programına dahil etmeyi teklif etti. Çığır açan karar da 2020 yılının sonlarında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin 2024 Yaz Oyunları'na Breakdance'in dahil edileceğini açıklamasıyla duyuruldu.
Bu karardan sporun daha fazla ana akım hale gelmesinden endişe duyanlar rahatsız. Breakdance yapanlar arasında da kuşkular var. Kimileri Olimpiyatlar'a dahil edilmenin Breakdance'in özgünlüğünü kaybetmesi anlamına gelebileceğini, özgünlük ve tutku gibi öznel değerini düşüreceğini düşünüyor.