Borç krizi nasıl çözülür?
20 Temmuz 2011Avrupa’daki borç krizinin arapsaçına dönmeye başlaması ve borçlu ülkeler için önerilen yardım formüllerinin durmadan değişmesi üzerine Avrupa Birliği Konsey Başkanı Van Rompuy Perşembe günü olağanüstü zirve yapılmasını kararlaştırdı. Finans piyasalarının da yakından takip edeceği zirvede Euro Bölgesi’ndeki borç krizinden çıkış yolları aranacak. Devlet ve hükümet başkanlarından kurtarma operasyonu için uygun öneriler gelmeye başladı.
Finans piyasaları karar bekliyor
Devlet ve hükümet başkanlarından bundan sonra hangi adımların atılacağını belirlemeleri isteniyor. Çözüm önerileri bir hayli arttı. Zaman daraldığı için, şimdiye kadar telaffuz bile edilemeyen tabular birer, birer yıkılıyor.
Önerilerin başında borçların yeniden yapılandırılması geliyor. Buna göre, Yunanistan ve diğer ülkeler kendi borçlanma senetlerini, emisyon fiyatının altındaki piyasa fiyatından satın alıyorlar. Bu alımlar Euro İstikrar Mekanizması adlı kurtarma fonuna diğer ülkelerin yatırdığı parayla yapılıyor. Avantajı, müflis durumdaki ülkelerin ağır borç yükünden kurtulması. Dezavantajı ise, derecelendirme şirketlerinin bu adımı temerrüt sayması ve bankalarla sigortalar gibi büyük yatırımcıların milyarlarca euro kaybetmesi. Bu adımın Yunanistan açısından son derece kötü sonuçlara yol açabileceği ve Yunan bankalarının sermayesiz kalacağı belirtiliyor.
Bu çözüm borsaları şoke eder ama, feci de olsa krize neşter vurulmuş olur. Alacaklı ticari bankalar da bu öneriye sıcak bakmaya başladı.
Borç faizleri eşitlenebilir mi?
İkinci öneri, Euro Bölgesi ülkelerinin ortak hazine bonosu çıkarmaları. Bunun dezavantajı, bütün ülkelerin ortalaması alınacağından, Almanya’nın kredi faizinin bir anda yüzde beşe çıkması. Almanya Merkez Bankası tasarrufa özendirmeyeceği gerekçesiyle bu uygulamaya karşı çıkıyor. Ortak tahvil formülünün tek çıkar yol olduğunu savunan uzmanlar bütün Avrupa için, Yunanistan gibi Almanya’nın da borçlarına on yıl süreyle yüzde beş faiz ödeyeceği ortak tahvil piyasası oluşturulabileceği, ancak bunun siyasi otoreti tarafından karara bağlanabileceği görüşündeler.
Siyasi otoritenin böyle bir müdahaleden kaçınması durumunda çürük tahviller Euro İstikrar Mekanizması tarafından satın alınabilir.
Bad bank yine gündemde
Üçüncü öneri, derecelendirme şirketlerini tahrik etmeden en acil borçların ortak bir 'bad bank’a devredilmesi. Böylece Avrupa Merkez Bankası da elindeki karşılıksız tahvillerden kurtulup ve Avrupa ekonomisinin istikrarını koruma görevini daha kolay yerine getirir. Bu formülü eleştirenler, 1,5 trilyon euroluk sermaye gerektiren bu formülün borçlu ülkeleri rahatlatacağını ve tasarruf şevkini kıracağını belirtiyorlar.
Dördüncü ve son öneri ise, borçlu Euro ülkelerini kontrol etmek üzere Avrupa Maliye Bakanlığı ihdas edilmesi. Borçlanan ülkenin egemenliğinden kısmen feragat etmesini öngören bu çözümü Strategate bankasının finans uzmanı Carsten Sommerfeld uygun buluyor. Sommerfeld, 'Avrupa maliyesinin koordineli yürütülmesi yerinde olur. Son on yılda benimsenen uygulamanın yürümediğini gördük. Yunanistan, Portekiz ve İrlanda kritik durumdalar. Avrupa’nın maliye ve vergi politikalarının koordine edilmesi en iyi çözüm olur', diyor.
Ama bu formülün benimsenme ihtimali son derece zayıf. Euro ülkeleri maliyelerini başkasına devretmeye sıcak bakmıyorlar. Çünkü hiçbir hükümet başkanı ülkesinin birkaç yıl sonra ne durumda olacağını kestiremiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Samir İbrahim/A. Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek